Paylaş
Normalde nesilden nesile geçmesi amaçlanan lüks tüketim ürünleri influencer’ların ve sosyal medyanın büyüsüne kapılmanın dezavantajlarını çok sert bir şekilde yaşamaya başladı.
Günümüzde telefon modelinden, kıyafete, aksesuvar trendlerinden, obje tasarımlarına kadar her şey çok hızlı bir şekilde değişim gösteriyor.
Sahip olduğunuzda yaşamanız gereken mutluluk hissi ekabinde yükselişe geçen başka bir trende sahip olmanın kaygısına yenik düşüyor.
Peki lüks tüketim markalarının bu düşüşte hiç mı payı yok?
Herkesle aynı anda görülen mücevherler, saatler, kıyafetler gerçek lüks tüketim kitlesini küstürmüş ve sistemden soğutmuş durumda.
Buna en güzel örnek ikonik Hermes çantalarının yıllar süren bekleme listelerinin yerini daha kolay ulaşılabilir hale gelmesi.
Pandemi sonrası hızlı bir şekilde artan etiket fiyatlarının aynı oranda kaliteye artış olarak yansıması gerekirken aksine düşüşe geçmesi tüketici için ise başlı başına bir sorun.
Acaba hızlı tüketimin, lükse kolay ulaşabilmenin ve pazarlama stratejilerinin değişme zamanı geldi mi?
Sınırlı sayıda ve ham madde sıkıntısından kaynaklı daha pahalı üretilen ürünler fiyatları itibarıyla herkesi yavaşlama moduna itmeye başlıyor.
Kısacası çok kısa bir süre içinde daha minimal, daha kompakt ve minimum parça ile maksimum kombin yapabileceğiniz gardıroba, eve daha doğrusu yaşam biçimine evrilme zamanı.
Aksi takdirde sahip olamamaktan kaynaklı duygu durumunuzda ciddi oranda artışlar kapıda.
SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ DE TEHLİKEDE
Dünya çapında lüks tüketime yönlendiren tüm sosyal medya fenomenleri de artık tehlike altında.
Markaların yaratmak istediği etkileşim politikası, lüks tüketim markaları gibi yavaş yavaş influencer’ların da sonunu getirmeye başlıyor.
Bunu da göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.
Paylaş