Paylaş
ULUSLARARASI basketbolcümüz İbo ile uzatmalı aşkı ulusal mankenimiz ve biraz da şarkıcımız Demet, hüzünlü bir ayrılık sonunda düzeyli beraberliklerini noktaladılar.
Demet, İbo'yu hálá sevdiğini ama her şeyin bittiğini açıkladı.
Demet'in annesi ise yeni medeni kanundaki malların bölüşülmesi esasının İbo'yu nikáhtan caydırdığını iddia etti.
Toplumun büyük çoğunluğu ise ‘‘Ben de antrenmandayım’’ reklamının büyük aşkın bitmesinde önemli rol oynadığına inanıyor.
Bu dramatik ayrılık hepimizi üzdü, ama yapabileceğimiz bir şey yok.
* * *
Ünlü sunucumuz Mehmet Ali Erbil ile sevgilisi manken Nefise Karatay'ın çırılçıplak ve tek vücut fotoğrafları büyük ilgiyle karşılandı.
Günlerce sert eleştirilere uğrayan Erbil, fotoğrafları çektirdiğine pişman olduğunu söyledi.
Nefise Karatay ise bu konuda suskun kaldı.
Babası ise kızını evlatlıktan reddetti.
Ancak daha sonra babanın Erbil'den yüklü bir tazminat talep etmesi, fotoğraflara duyduğu öfkenin rol icabı olduğu kuşkusunu yarattı.
Sonucu merakla bekliyoruz.
* * *
Ünlü pop yıldızımız Tarkan'ın, erkek arkadaşıyla Amerika'da bir plajda çekilmiş çırılçıplak fotoğrafları Show TV'de yayınlandı.
Hem de defalarca...
Tarkan'ın menajeri, fotoğrafların TV'ye getiren kişi tarafından çalındığını, sanatçının buna çok sinirlendiğini açıkladı.
Bu olay henüz çok yeni. Belli ki tartışması uzun sürecek.
Benim bildiğim Reha (Muhtar), eline geçen bu malı tepe tepe kullanır.
Bakalım ne kadar uzatacak, ortaya neler neler dökecek.
* * *
Kendilerini İslamcı yazar olarak tanıtan iki saygın (!) kişi...
İslamcı yazar olarak toplumumuza sevgi, kardeşlik, dürüstlük, hoşgörü mesajları vermeleri gerekirken bizim Fatih'in (Altaylı) Kanal D'deki programında fena kapıştılar.
İmam nikáhı konusunu tartışırken bol bol birbirlerine nikáh kıydılar.
Hem de ağızlarından makineliden çıkan mermiler gibi küfürler savurarak.
Toplumumuz bu düzeyli (!) tartışmayı doğrusu büyük bir keyifle izledi.
* * *
Ekonomik krizmiş, yolsuzluklarla savaşmış, ülke ele güne muhtaç edilmiş, bütün bunların hiç önemi yok...
Yukarıda pek azını yazabildiğimiz geyik muhabbetleriyle, fanfara finfirilerle gayet mutlu günler, geceler geçiriyoruz.
Giderek okuma özürlü bir toplum haline gelmemiz bizi hiç mi hiç endişelendirmiyor.
Kitap satışlarının Afrika düzeyinin bile altına indiği de umurumuzda değil.
CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu tarafından hazırlanan ve dün kamuoyuna açıklanan ‘‘Halk Turizmi Projesi’’nde vurgulanan şu acı tablo ilgimizi bile çekmiyor:
‘‘İstanbul'da yaşayan nüfusun yarıdan fazlası dünyaca ünlü Topkapı Sarayı'nın varlığından habersiz. Burayı görenlerin oranı ise yüzde yirminin altında.’’
Tiyatrolar can çekişiyormuş...
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Kültür Bakanımızın kaprisi uğruna yaptığı görev değişikliği sonucunda tam anlamıyla çökmüş.
Geçtiğimiz yıllarda dolup taşan AKM salonları artık üç beş sıraya oynuyormuş.
Kimin umurunda?..
Bizim gündemimiz fanfara finfirilerle, geyik muhabbetleriyle öyle dolu ki...
Paylaş