Orman yangınlarında hesap veren yok!

Ormanlar alev alev. Her yaz yaşadığımız dram.Yok olup giden binlerce hektar yeşil.

Geleceğimiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras.

Çaresizlik içindeki insanlar.

Yanıp giden, telafisi çok zor bir zenginlik.

Ve sonrasında klasik açıklamalar:

"Şu kadar alan yandı. Ormanlarımız şu yüzden yandı. Falan filan..."

Eskiden daha çok kişiye yönelik suçlama yapılırdı.

Anız yakılırken çıkan orman yangınında...

Terör örgütünün kundaklaması sonucu...

Dikkatsizlik ve söndürülmeden atılan sigara izmariti nedeniyle...

Ormanlar gitmiş, ardından sorunu çözmeyen açıklamalar.

Devlet büyüklerinin 50 yıldır değişmeyen demeçleri:

"Yaralar sarılacak. Yanan alanlar hızla yeşillendirilecek".

Oysa... Hep çevremizde yaşadığımız bir dram bu.

Yeşillenen alanlar öyle sınırlı ki...

Diğer yerlerde allem edilip kallem edilip başlıyor imar.

Yani... Yapılaşma...

Yeşil alanlar koca koca binalarla doluyor.

Şöyle bir çevrenize bakın...

Şöyle bir yakınınızda çıkan son yangını düşünün.

Sonra da...

Ah vah deyip dövünelim...

Son günlerde yine ciğerlerimiz yandı...

Antalya, İzmir, Çanakkale...

Birçok yer.

Giden ormanlık alanlar binlerce hektar.

Yeniden yaratılması öyle zor ki...

Oralarda yeşil cennet yaratmak o kadar çaba gerektiriyor ki...

Mevcudu korusak...

Özen göstersek...

Beylik laflar yerine, yazları helikopterlerin sayısını çoğaltsak...

Orman yangınlarında önemli bir kurtarıcı olan su havuzlarını arttırsak...

Özellikle yaz aylarında hassas bölgeler için ciddi ekipler oluştursak; kısa sürede müdahale edebilecek...

Askerle "didişmek" yerine daha sıkı bir işbirliği yapsak, Mehmetçiğin gücünü etkin kullanabilsek...

Halkı bilinçlendirsek...

Bazı yerlerde görüntülü sistem oluştursak, kameralar yerleştirsek...

Uluslararası işbirliğini yaz sezonu öncesinde hiç değilse komşu ülkelerle kurabilsek...

Yapabilsek... Yapabilsek...

Ama... Görüyoruz ki; doğru dürüst bir adım yok.

Günlerce süren yangınlar.

Yanıp giden geleceğimiz.

Bir de son yangınlarda dikkatimi çeken nokta; "elektrik tellerinin sürtmesi sonucu...".

Elektrik kontağı nedeniyle...

Böyle şey olur mu?

Çağdaş ülkeler bu konuda önlemini almış!

Böyle basit bir gerekçeyle geleceğimiz yanıp gidebilir mi?

İki hat arasına bir "separasyon" koyarsın, kontak filan olmaz.

Bu neden yapılmıyor?

Yetkililer bu konuda neden sessiz?

Anlamak mümkün değil.

Sadece gerekçe yaratıp olayın üzerine gitmediğimiz sürece yeşil örtü her yıl azalacak...

Geleceğimiz iyice tehdit altına girecek.

Zaten küresel ısınma tehlikesi yaşayan Türkiye, hızla çölleşecek.

Peki geleceği "beylik demeçler" kurtaracak mı?

Örneğin; son yangınlarda basit nedenlerden yitip giden geleceğimizin sorumluları hesap verecek mi?

Hesap sormadığımız sürece "benim oğlum bina okur, döner döner yine okur".

Ormanlar yanar gider.

Biz aynı şarkıyı dinleriz!

Oysa yapılacak belli; halkı bilinçlendirme, çağdaş önlemler, yangınla etkin mücadele...

Ve elbette yeşil kampanyalar...

Ev değil, ağaç dikme...
Yazarın Tüm Yazıları