Mehmetçik yeniden doğar ölümlerde!

Yine büyük bir acı... Tarifi imkansız... Yine bir hain pusu... Baskın... Yine ocaklara düşen ateş...

Çatışmalarda, mayınlarda yitirdiklerimizden sonra...

Dizboyu hainlik... Türkiye’nin dört bir yanında yükselen feryatlar... Vatana şehit düşen aslan parçalarının yüreklerdeki yangınında kalleşliğe isyan... Hatta korkaklığa...

Kör karanlıktaki hain pusuya... İlkesizliğe, namussuzluğa... Ne oluyor böyle? Arka arkaya büyük acılar... Yaşam sürsün gitsin de...

Lüzumsuz gündem maddelerinin arkasında vatanı koruyan aslanlara biraz özensiz değil miyiz? Duyarsız... Dikkatsiz... Her anlamda...

Hala hüznünü yaşamıyor muyuz 13 şehit günü bazı TV’lerdeki rezaletin... Şaklabanlığın... Duyarsızlığın... Şen şakrak, iğrenç sohbetlerin... Sonra yine kolay unutmadık mı? Bu nasıl şeydir! Ve yeni acılar...

Türkiye’nin Doğu’sunda, Batı’sında...

Kimi evdeki nadide çiçek... Kimi evdeki hassas OĞUL... Kardeşimiz, CAN arkadaşımız, kan kardeşimiz... Kanımız, canımız, her şeyimiz... Eşimiz, sevgilimiz...

Çakmağın alevinde bize sevgisini yollayan MEHMET’imiz... Duygu dolu satırlar...

"Canım Anam"... "Benim Canım Sevgilim"... Yüreğinde vatan sevgisi...

Kalbinde birlik beraberlik duygusu...

Gerekirse vatan için gözünü kırpmadan ölüme gitme hazırlığı...

Davullarla zurnalarla vatan için uğurladığımız Mehmetçiğimiz...

Geçen gün Ege’nin yarattığı Kırçiçeği Grubu’nun gazete ilanında ne güzel vurgulanmış:

"Senin düştüğün yer toprak değil, kalbimizdir".

Kalbimiz, damarlarımızda akan kan... Benliğimiz, sevgimiz, her tür paylaşımımız...

İçimizde hüzün, acı... Gözlerimizde kuruyan gözyaşları... Düştüğün her yerde yatak döşek, yorgan olma istemi...

Senin vatan için yaptıklarına karşı bir tür koruma, kollama, sahiplenme özlemi...

Boğazımız parçalanırcasına katıldığımız "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" cümlesindeki paylaşım gibi...

Öyle bir dayanışma, öyle bir birlik - beraberlik... Senin acınla acı olma...

Yüreğindeki vatan sevgisi ile Atatürk’ün Cumhuriyeti’ne daha sıkı sarılma...

Ama... Sağduyuyu da kaçırmadan...

Yeni gerginliklere, yeni çatışmalara neden olmadan... İzmir Şehit Ailelerini Koruma Derneği Başkanı Yavuz Alphan’la konuştum.

20 yıllık dostum. Üzüntüsü tarifsiz.

"İçeriden, dışarıdan kaşıyanlar var. Türkiye’nin başına çorap örmek istiyorlar. Hiç olmazsa içeridekileri kurutalım. Yüreğimiz acılı. Herkes şehitlere, şehit ailelerine sahip çıkmalı. Ama unutuyoruz, 3 gün sonra her şeyi unutuyoruz. Unutulmamalı ki; şehitlerimiz canlarını bu topraklar için verdi."

Altına imza atılacak sözler bunlar. Orada, burada, her yerde şehit acısı... Artık bazı şeyleri görme zamanı... Ve dur deme... Zaman akıp geçiyor da... Yapılacak başka işler de var da...

Vatan bizim her şeyimiz... Mehmetçiğimiz de öyle... Sabırlar da tükeniyor... Artık kararlı olma zamanı gelmedi mi? Bu ülkenin gücü Mehmetçiğidir... Başka yerlerdeki gibi asker değildir O, Mehmetçiktir... O payedir O’nu güçlü kılan... Ama... Kararlılık zamanıdır artık. Yumruğu vurma... Yaşanan sancıyı görme... Ve bunu anlatma... Bütün dünyaya... Unutulmamalıdır ki; "Mehmetçik yeniden doğar ölümlerde...".
Yazarın Tüm Yazıları