Paylaş
Güzin Abla, ben 19 yaşında, üniversite birinci sınıfa giden genç bir kızım. Geçtiğimiz günlerde birkaç arkadaşımla teyzemin Bodrum’daki yazlığına gittik.
Otobüste başka gençler de vardı. Onların da Bodrum’a gittiğini öğrendik. İçlerinden biri yanıma oturmak istedi. Ben de kabul ettim. Yol boyunca hiç uyumadık ve sohbet ettik. Birbirimizden çok hoşlandık.
Benden birkaç yaş büyüktü. Üniversiteyi bitirmişti.
Bodrum’a geldiğimizde, görüşmek üzere sözleştik.
Birkaç kez buluştuk, bazen o benim bulunduğum yere geldi bazen de ben onun kaldığı otele gittim. Ve hiç beklemediğim şekilde biraz fazlaca yakınlaştık. Daha sonra bizim dönüş zamanımız geldi çattı. Onların tatili daha uzundu.
Ben İstanbul’da da görüşeceğimizi umuyordum. Ama onun sözleri beni şoka soktu: “Her şey çok güzeldi. Ama fazla bir şey beklemeyelim birbirimizden. Sonuçta bu bir yaz aşkıydı değil mi? Hem benim İstanbul’da bir sözlüm var.”
Öylesine şaşkındım ki, ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilemedim. Oysa beraber geçirdiğimiz günlerde böyle konuşmamıştı. Benimle birlikte oluncaya kadar bana sanki çok değer veriyormuş gibi davranmıştı.
Saflığıma mı yanayım, ona körü körüne inandığıma mı, bilemiyorum.
Şimdi ona olan sevgimi bir kenara attım ve korkular içindeyim. Benim bir kadın doğum uzmanına başvurmam lazım. Durumumu anlayabilmek için. Ayrıca hamile kalmış olabilir miyim, öğrenebilmek için.
Biz küçük bir muhitte yaşıyoruz. Babam özel bir şirkette muhasebecilik yapıyor. Annemse kardeşim doğduktan sonra çalışmayı bırakmış, şu anda ev hanımı... Babam, beni ve erkek kardeşimi okutmak için çırpınıyor. Onların yüzüne nasıl bakarım diye düşünüyorum. Yakın çevremdeki hastanelere gidip muayene olamam. Buradaki insanlar hep birbirini tanır... Bana bir akıl ver ablacığım. Ben bu işin altından nasıl çıkacağım?
◊ Rumuz: Perişanım
YANIT
Yaz aşkları ne yazık ki kısa süreli ve yüzeysel olabiliyor. Sen de, o da bu bir haftalık tatilde keyifli günler geçirmek istemişsin. Ama, onun seni etkilemek için sıraladığı iltifatlara biraz fazlaca kaptırmışsın kendini. Bu ilişkinin geleceğinin olamayacağını düşünememişsin. Keşke bu kadar ileri gitmeseydin...
Ama keşke demek için artık çok geç. Hem dur bakalım, senin de kuşkuların olduğuna göre, belki de sandığın gibi bekaretini kaybetmemişsindir.
Bu durumda kesin belirtiler olurdu. Sen bunu elbette fark ederdin. İşte bu yüzden bir an önce dediğin gibi bir doktora gitmeli, muayene olmalısın.
Adetin geciktiyse eczaneden alınan hamilelik testlerinden alıp kontrol etmelisin. Çıkacak sonuca göre hareket edersin. Gerekirse o genç adamı arayacak ve sorumluluğunun bilincinde olması gerektiğini hatırlatacaksın.
Doktor konusunu bu kadar büyütme, İstanbul koskoca bir şehir, bir otobüse atlayıp, örneğin size en uzak noktada bulunan bir ilçedeki bir hastaneye gidersin.
Ama burada bir kez daha hatırlatmak isterim ki, hemen karşınıza çıkan ilk kişiye inanıp, kimdir, nedir, nasıl biridir diye hiç düşünmeden onunla hemen yakınlaşmaktan kaçınmalısınız.
Özellikle de bu tatil beldelerinde havanın, güneşin, denizin ve ortamın etkisiyle kendinizi kaybetmemelisiniz.
Paylaş