Paylaş
Merhaba Güzin Abla, size danışmak istediğim önemli bir konu var. Benim daha önce başımdan bir evlilik geçti.
Ancak evliliğim yürümedi, bir süre sonra boşandık. Boşanma sebebimiz, eski karımın varlıklı biri olmasıydı. İlk zamanlar oldukça iyiydik. Fakat bir süre sonra sürekli kendi evinde oturduğumu söylemeye başladı.
Evliliğimiz boyunca bir defa bile arabasını bana vermedi.
Bunun gibi başka şeyler de söylüyordu. En son evin anahtarını elimden aldı. İş arkadaşlarımla görüşmemi yasakladı.
Giderek aramızda her şey sorun oluyordu. Defalarca evliliğimizi kurtarmaya çalıştım ama olmadı.
Ben kendisiyle parası için evlenmediğimi, onu sevdiğim için evlendiğimi söyledim ama nafile. Evlenmeden önce bu maddiyat işini konuşmuştuk.
Bana bu konunun aramızda sorun yaratmayacağına dair söz vermişti. Ama sözünü tutmadı. Sonunda bu tavırlarına daha fazla dayanamadım ve boşandık.
Ben de artık kimseye güvenemez oldum. Sanki yine sorunlu birisi gelip beni bulacakmış gibi geliyor.
Kısacası anlayamadığım şey, iki kişi evlendikten sonra malın mülkün ne önemi var? Ben mala mülke değil, sevgiye, insanlığa değer veren biriyim. Para pul benim için hep ikinci planda kalmıştır...
Acaba sevgiye, aşka inanan, seni sen olduğun için sevecek bir kadın var mıdır bu dünyada? İnanın merak ediyorum.
◊ Rumuz: Umutsuz
YANIT
Sevgili okurum, kaç yaşındasınız, evliliğiniz kaç yıl sürdü? Mesleğiniz nedir, eğitiminiz nedir? Keşke bunları yazmış olsaydınız. Belki okurlarım arasından size “işte ben tam da istediğin gibi biriyim, ben de paraya pula önem vermem, benim için de sevgi, aşk insanlık her şeyden önce gelir” diyebilecek birileri çıkardı.
Yine de yaşadığınız bu kötü deneyim sizi umutsuzluğa sürüklemesin.
Gerçekten düşünce olarak paraya önem vermeyen insanlar vardır bu dünyada.
Buna ben de inanıyorum, daha doğrusu inanmak istiyorum.
Ama son zamanlarda gördüklerim, yaşadıklarım, okuduklarım beni bu konuda çok büyük hayal kırıklığına sürüklüyor.
Özellikle gençlerin giderek maddiyata daha fazla önem verdiklerini görmekteyim. Manevi değerlerden uzaklaştıklarını, sevgiye hayatlarında çok yer vermediklerini, meslek seçerken bile en kısa yoldan zengin olmalarını sağlayacak mesleklere yöneldiklerini görüyorum. Haksızlar mı, hayır... Çünkü bütün dünya bu eğilimde...
İnsanlar, istedikleri her şeye bir an önce kavuşmak, teknolojinin ve yaşam koşullarının onlara sunduğu tüm imkanlardan faydalanmak için çok paraya ihtiyaç olduğunu görüyor.
Eski eşinizin tavrı elbette ki hiç hoş değil. Evlilik birliği içinde eşinizin yaptığı gibi “benim evimde oturuyorsun” ya da “bu benim arabam sen kullanamazsın” şeklinde bir bencilce tavır, kabul edilemez.
Eski eşiniz eğer kendi maddi imkanlarının sizden daha üstün olduğunu düşünüyorsa, sizi küçümseme eğilimindeyse, o zaman sizinle evlenmemeliydi.
Kendisi gibi zengin biriyle evlenmeliydi. Bu karakter yapısındaki bir hanımla bu evliliği elbette daha fazla sürdüremeyecektiniz.
Ancak hâlâ inanıyorum ki, herkes bu yapıda değildir...
Paylaş