Merhabalar, içimdeki kini, nefreti ve öfkeyi anlatarak biraz olsun sorunlarımı paylaşmak ve etkili bir tavsiye almak için size yazıyorum...
Üniversitede 2.5 ay kadar çıktığım eski erkek arkadaşım evlenme vaadiyle kandırarak benimle birlikte oldu. İlerleyen süreçte benimle ciddi düşünmediğini, sadece gönül eğlendirilecek birisi olduğumu söyleyerek hak etmediğim davranışlar ve baskılar gösterdi. En son ona bir daha beni ararsa, yazarsa polise gideceğimi söyledim ve gittim de...
Üniversiteden mezun olduğum süreçten sonraki dönemde tehditlerine devam etti.
Onu hayatımda kesinlikle istemediğimi belli etmeme ve çevresindeki insanlara beni kötüleyen birini affetmeyeceğimi söylememe rağmen bu insan bu yüzsüzlüğü nereden buluyor, merak ediyorum.
Araya birilerini koymaya çalışıyor ve ailemle yaşadığım sıkıntıları da bildiği için bunları kullanarak aile içi ilişkilerimize karışıyor.
Üstelik ben onun yüzünden uzun zaman tedavi gördüm, psikolojik rahatsızlıklar yaşadım.
Bu sıkıntılı süreçten sonra kendimi toparlamak istiyorum.
Size bu anlattıklarım haricinde, onun beni hamile şekilde ortada bırakmaya çalıştığını hikâyeme eklemiyorum bile...
Merhaba Güzin Abla, ben 35 yaşında, 11 yıllık evli, üç çocuklu bir kadınım. Eşimle onun için zor bir süreçte tanıştık, sevgilisi tarafından aldatılmıştı, yaralıydı...
Önce arkadaştık tabii, sonradan bu arkadaşlığı sevgiye dönüştürdük ve iki yıl sevgili kaldıktan sonra evlendik. Eşimle hep sorunlarımız oldu. Yatakta hiçbir zaman istediği gibi biri olamadım maalesef. Belki de benim özgüven eksikliğimden kaynaklanıyor... Bir şekilde inişli çıkışlı yürüttük ilişkimizi... “Seviyor musun eşini” diye sorsan, buna verecek bir cevabım yok aslında, emin değilim...
İki yıldır yatağa gelmiyor, artık geç gelmeye, hatta sabahlamaya başladı, geceleri hep dışarıda.
En son patladım ben de, iş ailelere kadar gitti...
Ve aslında uzun zamandır beklediğim konuşmayı yaptı benimle, dürüst oldu.
“Seni seviyorum ama yatakta tiksiniyorum. Zor zamanımda yanaştın bana, kandırdım kendimi seni sevdim diye... Ha boşanmak falan da istemiyorum, çocuklarımız için bu evliliğe mahkûm olacağız” dedi.
Bu arada beni aldattığını da öğrendim, çalıştığı işyerinde, üstelik kadın da evliymiş...
Merhaba Güzin Abla, benim 2 yıllık bir ilişkim vardı. Kız arkadaşım ailesiyle tanışmamı istedi. Ama ben Almanya’ya çalışmaya gideceğim diye bu tanışmayı erteledim. Kız arkadaşıma “1 veya 2 yıl yurtdışında çalışmayı düşünüyorum.
Gelip tanışırsam, bu durumu söylersem ilişkimizi engelleyebilirler” dedim.
O da bana hak verdi ve anlaştık. “Git, ben seni bekleyeceğim. Gider çalışır gelirsin bizim için” dedi... Almanya’ya geleli 1 ay oldu ve sevgilim beni aradı.
Bu sefer “Amcam bizimle tanışmadan neden gitti diye soruyor. Üstüme geliyorlar, baskı yapıyorlar. Amcam bana laf sokuyor, dayanamıyorum” dedi.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra bu kez kendisini istemeye geleceklerini söyledi...
Ben de “Sen kabul etmezsin olur biter, ailen bizi biliyor sonuçta” dedim. İlk önce “tamam” dedi, ertesi gün ise benden ayrılmak istediğini, görücüye gelen çocukla evleneceklerini, ailesinin kültür farkı ve yurtdışında olmam nedeniyle beni istemedikleri söyledi.
Sonra beni engelleyip bloke etti. Farklı bir yerden ulaştım, “Bitti, zorla güzellik olmaz. Ben artık seni istemiyorum, sevmiyorum” dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Bir köpeğin barınağa ilk gelişi...
1- Önce titremeye başlar.
2- Gözleri fal taşı gibi açıktır.
3- Bölmeye yerleştirildiğinde, kapının ağzından öteye gitmez. İki üç gün orada bekler.
4- Ağlamaya başlar beni çıkarın diye, saatlerce günlerce hem de...
5- En az 2 gün, ne yemek yer, ne su içer.
6- Diğer köpeklerden korkar.
Küçük dedimse de aşırı küçük değil tabii... Benden 3- 5 yaş küçük demek istedim.
Şu ana kadar ilişki kurduğum sevgililerimin geneli benden küçüktü. Kendimden büyük erkeklere hiç ilgi duymuyorum, hatta onlardan tiksiniyorum.
Ancak yakınlık kurduğum yaşça küçük erkekler de beni çok fazla üzdüler.
Hep benden faydalanmaya çalıştılar, sonra da terk edip başka kızlara gittiler.
Bir de ben küçükken gerek yakınlarımdan gerekse uzak çevremden büyük kişiler tarafından çokça istismara maruz kaldım. Acaba bu yüzden mi böyleyim?
Arkadaşlarım beni bu yüzden yadırgıyor, ben de bu durumdan çok rahatsızım.
Şimdi siz belki de beni psikoloğa yönlendirmek istersiniz. Ancak benim böyle bir uzmana gitme imkânım da yok. Ancak bu durum devam ettikçe daha fazla sömürülmek istemiyorum.
Bir de abla ben evlenmek istiyorum ama çocuk istemiyorum, sadece hayatı paylaşacak bir eş istiyorum.
Merhaba Güzin Abla, ben 1 yıldır evliyim. Benim ilk, eşimin ise ikinci evliliği ve ilk evliliğinden bir kızı var. Sürekli eski eşiyle kızı hakkında konuşup duruyor. Tabii ki ben bu durumun olacağını bilerek onunla evlendim.
Eşimi çok seviyorum. Bence evlenebileceğim en iyi adamdı. Onun da beni çok sevdiğini biliyorum.
Şu anda 32 yaşındayım. Eşim 37... Geçenlerde evimize bir arkadaşımızın kedisini 10 günlüğüne bakmak için aldık. Bu sevgi bende çocuk sevgisini tetikledi. Bunu da dolaylı yoldan sık sık dile getiriyorum.
Geçen akşam eşim de bana ‘tamam çocuk yapalım’ dedi. Ben de bunu pek ciddiye almadım. Sonra düşününce kendisiyle konuşmak istedim.
Gerçekten söylediğinde ciddi olup olmadığını sordum.
O da çocuk düşündüğünü ama 1-3 sene içinde ve sadece tek bir çocuk olarak düşündüğünü söyledi.
Ama bunu söylerken de çok bir sıcaklık hissetmedim kendisinde. Bunun üzerine kendisine yaşımın 32 olmasından dolayı bir an önce karar vermezsek, ileride zorlanabileceğimizi söyledim. Benimle çok kayda alınabilecek bir konuşma yapmadı. Olay başka konulara kaydı.
Sizce eşim çocuk sahibi olmak istemiyor olabilir mi? Sonuçta bir çocuğu var. Ona yeni bir çocuk ekstra bir yük olarak mı geliyordur?
“20’li yaşların başındaydım, annem el âlem baskısı yüzünden flört ettiğim adamla beni evlenmeye zorladığı için evimi ayırdım.
İlerleyen yıllarda eşim, “Benden ayrılırsan tek kuruş yardım etmem, kızımızı yalnız büyütürsün” dediği halde ayrıldım.
Daha sonra yine, “Tek başına altından kalkamazsın” dediler bana... Kızımı önce kolejde, sonra dünyanın sayılı üniversitelerinden birinde, kendim iki işte çalışarak okuttum.
“Büyük şehirde yalnız yaşayamazsın, tekrar evlen” dediler, 20 yıldır kimseye muhtaç olmadan yalnız yaşıyorum.
İnsanların ‘yapamazsın’ dedikleri ne varsa, hepsini yaptım ve başardım.
Yoruldum mu?, Evet çok yoruldum.
Ama başkalarının hayatını yaşamamak için yoruldum.
Aralıktı aylardan.
Tahtaya İngilizce bir cümle yazdım.
“Evet çocuklar, tahtada; ‘Eğer çok zengin olsaydım, anneme ...... alırdım.’ yazıyor.
Cümledeki boşluğu, hayal gücünüzü de kullanarak doldurun. Anlaşıldı mı” dedim.
Anlaşılmış olmalı ki herkes sessiz bir şekilde, dağıttığım küçük kâğıtları aldı ve gözlerini tavana dikip düşünmeye başladı.
Beş dakika sonra sınıfı dolaşıp kâğıtları topladım ve tek tek okudum.
Uzay gemisi, spor otomobil, Miami’de yazlık, Maldivler’e seyahat...