Gülçin yazıyor

Ünal Yaltırık'ın başı yine dertte

Demirel Başbakan olur olmaz ilk yaptığı tayinlerden biri de aziz dostu Ünal Yaltırık'ı, Printemps Mağazası'na Genel Müdür olarak atamak oldu. Yaltırık, işe başlar başlamaz Printems'da tuhaf uygulamalara da başladı. Gazeteciler de Printemps'da olanları haber olarak gazetelerinde yazdılar. Siz o günlerde Ünal Bey'i görmeliydiniz! Etrafa terör saçmaktaydı. Kimimizi mahkemeye verdi, kimimizi yönetime şikayet etti, bendenizi ise üye olmadığım için savunma yapmadığım Basın Konseyi'ne şikayet etmeyi tercih etti. Sayesinde Basın Konseyi ile aram açıldı. Konsey işi iyice araştırmaya gerek görmeden Yaltırık haberimden dolayı bana kınama cezası verdi...

Zaman beni haklı çıkardı.

Şimdi çalıştığı müesseseye zarar vermekten (1 trilyon lira) Yaltırık Bey bir mahkemeden diğerine koşmakta. Suçlamalar yenilir yutulur gibi değil.

5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Ama en komiğime giden mahkemesi geçenlerde oldu. Ne yalan söyleyeyim kendisine verilen cezadan dolayı çok sevindim.

YAYIN YOLUYLA HAKARET

Devleti büyük zararlar veren bu zat geçenlerde İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ‘‘Yayın yoluyla hakaret’’ gerekçesiyle 300 milyon lira tazminat ödemeye mahkum oldu. Davayı açan Vakıfbank Genel Müdürü Hasan Kılavuz tazminatı yeterli görmüyor ve ‘‘Ben 1 milyar lira manevi tazminat davası açmıştım. 300 milyon az, temyize gideceğim’’ diyor. Kılavuz Yaltırık'a çok kızgın. Kılavuz'un Ünal Yaltırık'a dava açma gerekçesi ise çok anlamlı...

Meğerse Yaltırık Genel Müdürlük günlerinde Maya Dergisi isimli bir yayın organının kurucusuymuş. Oğlunu da sorumlu yazı işleri müdürü yapmış. (Eylül ayından itibaren kendisi sorumlu yazı işleri müdürü olmuş.)

Vakıflar Bankası iştiraki olan Printems'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kılavuz (Henüz Vakıfbank'ta genel müdür yardımcısıyken) Printems Yönetim Kurulu Başkanı seçilmiş. Başkan olur olmaz hemen mağazadaki yönetim yolsuzlukarı için soruşturma başlatmış. Yaltırık alta kalır mı? O da hemen kendi yayın organı Maya Dergisi aracılığı ile Kılavuz aleyhine yayınlar yapmaya başlamış.

Kılavuz da Maya Dergisini mahkemeye vermiş. Üstelik kazanmış.

Geçmiş olsun Ünal Bey. Bir daha haklarınızı savunurken yanlış yöntemler uygulamayın. Hem paradan hem gün geçtikce azalan itibarınızdan olursunuz.

Oltan Sungurlu'dan çağdaş adımlar

Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, ‘İnsan hakları çalışma programını’ uygulamaya adliyelerden başladı. Sungurlu, Cumhuriyet Başsavcılıkları'na bir genelge göndererek, adliyelerdeki tutuklu bekleme odaları ve duruşma salonlarının sağlıklı, çağdaş ve estetik bir görünüme kavuşturmalarını istedi. Genelgede özellikle kadın ve erkek tutuklular için ayrı ayrı tuvalet yaptırılması uyarısı yapıldı.

Sungurlu genelgede adliyelerde tutukluların bekletildiği odaların sağlık ve yaşam koşullarına uygun olmaması yüzünden şikayetler geldiğini ve Türkiye hakkında uluslararası alanda ‘hiç hoş olmayan kanaatler’ oluşmasına neden olduğunu vurguladı.

Genelgede duruşma salonlarının yeniden düzenlenip, onarılmasını talimatı veren Sungurlu, başsavcılıkların bu işler için

en kısa zamanda keşif özeti çıkartarak, ödenek istemek üzere bakanlığa göndermelerini istedi. Sungurlu'nun genelgesi özetle şöyle:

KÖTÜ İMAJ

Adliye binalarımızdaki tutuklu bekleme odalarının oturma üniteleri, havalandırma, aydınlanma ve ısınma gibi insanların ihtiyaç duyduğu tüm fiziki şartlara haiz ve çağdaş görünüme yakışır bir şekilde yeniden düzenleyin.

AYRI TUVALET

Bayan ve erkek tutuklular için ayrı ve kullanılabilir tuvaletleri eksik bırakmayın.

DURUŞMA SALONU

Duruşmaların yapıldığı salonların yeniden ele alınarak, bu salonların onarılması veya böyle bir salonun bulunmaması halinde; mevcut bina içinde bir mekanın salon olarak tahsisi ve bu iş için uygun hale getirilmesini sağlayın.

İşkenceye Bakanlık el koyacak

Adalet Bakanlığı, AB kapısında insan hakları engeline takılan Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu (AİHK) ve Avrupa İnsan Hakları Divanı'ndaki davalarda imajını düzeltmek için özel çalışma başlattı. İşkence ve kötü muamele iddiaları ve belirtileri savcılar tarafından resen, etkili ve hızlı şekilde soruşturulacak. Adalet Bakanlığı, bu suçlarla ilgili soruşturma ve kararların sayısal verilerini periyodik olarak toplayacak. Bakanlığa gelen ihbarlar ve basından elde bilgiler merciine gönderilerek, sonucu takip edilecek. Avrupa İşkence'nin Önlenmesi Komitesi'nin (AİÖK) raporları incelenecek. Bu raporlardaki eksiklikler telafi edilecek ve ‘tatminkar’ yanıtlar verilecek. Bakanlık, sayısı çığ gibi büyüyen Avrupa mahkemelerindeki Türkiye aleyhindeki davalar konusunda çalışan özel bir daire başkanlığı kurmayı hedefliyor. Bu daire, Komisyon ve Divan'da Türkiye aleyhine açılan davaların savunulmasında, bakanlığın üzerine düşen görevleri yerine getirecek. Türkiye'nin etkin şekilde savunulmasını koordine edecek.