Ülke olarak uzaya çok uzağız

Gülben Ergen bu hafta uzay mimarı Ayşe Ören’le bir araya geldi. Ören’le son dönemde Elon Musk’ın uzaya otomobil yollamasından Türkiye’de yapılan uzay çalışmalarına, dünyadaki yeni gelişmelerden tasarımın geldiği son noktaya kadar her şeyi konuştu.

Haberin Devamı

Tanıdığım en deli dolu kadınlardan biri Ayşe.
İçi içine sığmayan bir uzay mimarı. Nasıl bir meslek adı bu?
Tam işine yakışan bir yaşam hikayesi var. Japonya’ya giden, işine tutkuyla bağlı, çok sayıda tasarım ödülü alan bu tatlı kadının bir vazgeçilmezi var. “Ölümüne Michael Jackson hayranıyım” diyor ama ölümüne! Zaten uzayla yolu da Michael Jackson sayesinde kesişiyor. Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Güzel Sanatlar Bölümü mezunu olan Ayşe Ören, astronot ve balerin olma hayalini gerçekleştiremiyor ama uzaydan da vazgeçmiyor. Kendini bilim insanı olarak değil, sanatçı olarak uzaya adıyor. İşte Ayşe’nin ilginç hayat hikayesi...

Ülke olarak uzaya çok uzağız
Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU 

Haberin Devamı

Nerede eğitim aldınız?

- Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Güzel Sanatlar Bölümü mezunuyum.

Uzaya olan merakınız ne zaman başladı?

- 11 yaşına kadar astronot olmak istiyordum. Ama aynı zamanda da balerin olmak istiyordum. Ne astronot olabildim ne balerin.

Liseyi TED Ankara Koleji’nde okudum. Lise son sınıfta güzel sanatlar okumaya karar verdim. Üniversite sınavına girdim ve bir saat sonra sınavdan çıktım.

Hatta çıkarken formu da yırttım.

Çünkü yetenek sınavına girip istediğim okula gitmek istiyordum. Ailem de buna mecbur kaldı. Allah’tan yetenek sınavını kazandım. Bilkent’te çok rahat ettim. O kadar rahat ettim ki, okulu 7 senede bitirdim!

Okulu bitirdikten sonra Ankara’da mı kaldınız?

- İstanbul’a geldim. Bir sene boyunca çalıştım.

O bir senenin sonunda iş hayatını sorguladım. Çünkü okulda gördüğüm hayatla çalışma hayatı çok farklıydı.

“En iyisi ben girişimci olayım” dedim. İşi bıraktım ve girişimciliğe ağırlık verdim. Karim Rashid, Philippe Starck gibi mimarinin duayen isimlerine hayrandım. Onlar gibi olmak istiyordum.

Bir de ben Michael Jackson’ın ölümüne hayranıyım. Dünyada başka birini bu kadar sevebileceğimi düşünmüyorum.

Öyle mi…

- Evet. Ben girişimciliğe başladıktan sonra bir çıkış arıyordum. O sırada da İngiliz Konsolosluğu’nda “yılın genç tasarım girişimcisi yarışması” düzenlendiğini öğrendim. Yarışmada finalist oldum. O kadar yükselmeyi beklemiyordum. Hatta neden beni finalist seçtiklerini sorduğumda “Biz fikre değil, kişinin o fikri yapıp yapamayacağına bakıyoruz” dediler. Beni o yüzden seçmişler. Bana çok büyük bir motivasyon oldu.

Haberin Devamı

O sırada da Michael Jackson ölmüştü. Sürekli internette ölümüyle ilgili bilgileri araştırıyordum. O sırada karşıma “Michael Jackson Heykeli Tasarım Yarışması” çıktı.

Başvuruların bitmesine 4 gün vardı. Annemi aradım “Anne, ben bu yarışmaya girmezsem ölürüm” dedim.

Anneniz ne cevap verdi?

- Annem “Koskoca dünyada Michael Jackson sana mı kaldı” dedi. Ben de ona “Ne biliyorsun, belki kalmıştır” dedim. Sonra heykel yarışmaya giderken fikri değişti.

Ne kadar süre çalıştınız bu heykel için?

- Beş gün ama aslında 30 senelik bir Michael Jackson sevgisinin sonucuydu.

Sonra yarışmada heykeller halk oylamasına sunuldu ve ben birinci oldum.

Tebrik ederim, büyük bir başarı…

Haberin Devamı

- Teşekkürler. Hayatım boyunca her zaman Michael için bir şey yapıp onunla tanınmak istemiştim.

Öyle de oldu. Biliyorsunuz Michael Jackson moonwalker (ay yürüyüşçüsü). Yani uzayla bağlantılı bir insan. Uzayla ilgili çok şarkısı da var. Birinci olma haberim birçok gazetede çıktı. Biri de Dünya Gazetesi’ydi. Bir arkadaşım bana gazeteyi getirdi. Katlı şekilde duruyordu gazete. Daha gazeteyi açmadan gözüm bir habere takıldı.

Sanayi Bakanlığı 100 gence 100’er bin liralık teşvik verecekti. Gidip başvurdum. Ve kazandım.

Benim için çok önemli bir sermayeydi. Engelliler için bir proje yapmıştım o sayede.

Normalde tasarımı devlet ar-ge olarak kabul etmiyordu. Dolayısıyla devletten tasarımla ilk kez ar-ge desteği alan da ben oldum.

Haberin Devamı

Bakanlığa gidip gelirken bana teknoparklardan bahsettiler. O zamana kadar haberim yoktu.

Nedir teknopark?

- Üniversitelerin içinde devletin birtakım vergi muafiyetleri koyduğu ar-ge şirketleri var. İTÜ, ODTÜ, Bilkent, YTÜ, Boğaziçi gibi okullarda var. Sayılar her geçen yıl artıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi ile görüştüm. Kendi şirketimi orada açmak için anlaştım.

Anlaştığım gün bana bir mail geldi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde teknopark açıldığını öğrendim.

Ve oraya gittim. Boğaziçi Üniversitesi Teknopark’ın hem kuruluş firmasıyım hem de teknoparklar bünyesine kabul edilen ilk tasarımcıyım. 

Ben biraz korkağımdır ama tek başıma Japonya’ya da gittim,  birçok ülkeye de.

Haberin Devamı

Ülke olarak uzaya çok uzağız
 

ELON MUSK APOLLO RUHUNU HAREKETE GEÇİRİYOR

◊ Elon Musk uzaya otomobil yolladı. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Çok güzel bir şey. Benim çok daha çılgın bir projem var ama şu anda söylemeyeceğim.

◊ Nasıl buluyorsunuz Elon Musk’ın SpaceX şirketini?

-Çok güzel buluyorum. İyi şeyler yapıyorlar. Ama adama Türkiye’de çıkıp Jet Fadıl diyenler oluyor. Elon Musk, Apollo ruhunu tekrar harekete geçirmeye çalışıyor. Çok önemli bir şey. Para kazanıyor ve sonra gidip bunu uzaya yatırıyor.

◊ 10 sene önce uzaya araba yollanacak deseler gülerdik...

- 10 sene önce ben uzay mimarisiyle ilgileneceğimi de tahmin etmezdim.

AMERİKA’YA GİTMEDİM ÇÜNKÜ...

◊ Türkiye’deki eğitim sistemi çocukları bilime teşvik etmek için yeterli mi?
- Bilgi artık çok ulaşılabilir. Ama artık bilgi kirliliği var. İnsanlar o istek ve o şevkle tuhaf bir açılıma gidiyorlar. Öğrencilerle buluşmaya başlamadığımda bir süre ne yaptığımı anlamadılar. Ama yine de benim yanımdan ayrılmadılar. Şimdi her geçen gün sayıları artıyor. Yeni nesil gözünüzün içine bakıyor bir şey yapabilir miyiz diye. Bunu kullanmamız lazım. Bana “Niye Amerika’ya gitmedin” diyorlar. İstesem giderdim ama ben göçmen olmak istemedim. Lider olmak istedim. Ben sadece Amerika’da değil, tüm dünyada bir şey yapmak istedim.

UZAY MİMARİSİ ÜTOPİK GELİYOR

◊ Türkiye’nin uzaya uzaklığından dertliymişsiniz. Doğru mu?
- Evet. Roket yok, füze yok, bir rampamız bile yok... Ürün olarak çok uzağız. Bir de uzay şirketleri yok denecek kadar az. TAI, Roketsan, Aselsan gibi şirketlerimiz var ama onlar ağırlıklı olarak savunma sanayi kısmındalar. O yüzden uzay mimarisi deyince çok ütopik geliyor insanlara.

◊ Bundan 50 yıl sonra öyle gelmeyecek ama...

-Ütopik görmeyecek insanlar... Hatta 10 sene sonra. 50 sene çok.

Ülke olarak uzaya çok uzağız

TEKNOLOJİ İLE SANAT ARASINDA BAĞ KURUYORUM

Uzay mimarisine yönelmeniz nasıl oldu?

- 2013 yılında tasarımla ilgili başka hangi yöne gidebilirim diye düşünüyordum. Dünyada mimarlar ne tarafa yöneliyor, araştırıyordum. Akıllı şehirler ve nesnelerin internetine doğru kaydım. Bilgisayardan kontrol edilebilen bir lamba tasarladım. O sırada karşıma Fransa devletinin desteklediği dünya çapında bir teknolojik girişimcilik yarışması çıktı. Aydınlatma bu yarışma için yetmez diye düşünerek mimari bir ürün tasarlamaya karar verdim. Akıllı şehir ünitesi yaptım. Şimdi bu tasarımlar çok konuşulur oldu ama benim başladığım 2013 yılında bu çalışmalar henüz çok yeniydi.

Yarışma ne oldu?

- Uluslararası finale çıkmadı ama Fransa Büyükelçiliği beni aradı. Teknolojik kadın girişimciliğini anlatmamı istediler. Bir organizasyon düzenlediler ve konuşmacı olarak çağırdılar.

Ne yapıyorsunuz da dikkat çekiyorsunuz?

- Ben de bilmiyorum. Sadece yarışmaya ürün yollamıştım. Teknolojiyle ilgilenen kadın sayısı daha az. Teknopark’ta 21 şirket vardı. Tek kadın şirket sahibi bendim. Ben teknoloji ile sanat arasında bir bağ kurmaya çalışıyorum. Bu da bana açılım sağladı.

Elçilik konuşmanız nasıldı?

- Çok güzeldi. Daha sonra Fransa’da yapılacak büyük bir uzay etkinliğine beni davet ettiler. Fransa’ya gidip NASA’nın ikinci adamı David Miller ve Deep Space Industries’in kurucusu Rick Tumlinson ile tanıştım. Tumlinson da meteor madencisi. Zaten dünyada iki firma var. Birisi Google’ın, birisi de Deep Space Industries’in...

Tanışmanız nasıl oldu?

- Hemen karşımda duruyorlardı. Hayatım boyunca astronot olmak istedim. Bunu gidip onlara söylemezsem ölürüm dedim ve yanlarına gittim.

İyi yapmışsınız...

- Yanımda birkaç Türk vardı ve alay ettiler benimle. “Ne yapacaksın? NASA’ya CV’ni mi yollayacaksın?” dediler. “Bilmiyorum ne yapacağımı ama gideceğim’’ dedim. Gittim David Bey’in yanına.

Ne dedi David Miller?

-  “Pardon. Ben astronot olmak istiyordum ama mimar oldum’’ dedim. Böyle durdu baktı. “Aa! Çok doğru karar vermişsin. Biz uzaya mimarlar olmadan gidemeyiz biliyor musun?’’ dedi. Anlattı, anlattı, anlattı… Ondan sonra bana kartını verdi. Biraz ilerisinde de Rick Tumlinson vardı. Oradan aldığım bilgiyle bu sefer Rick’e gittim. Artık astronot olma faslını geçtim. “Rick, ben uzayla ilgilenmek istiyorum’’ dedim. O da “Teksas’ta konferans yapacağım. Onu dinlemeye gel’’ diye yanıt verdi. “Tamam” dedim.

Teksas’a gitmek için paranız var mıydı?

- Her taraftan sponsor aramaktan helak oldum. Ama gittim. Gitmeden önce de Rick’le görüntülü konuşma yaptık. Konferansında bana uzun dönem uzay mimarisi ile ilgili konuşma yaptırmak istediğini söyledi. Hemen kabul ettim. Ama henüz çok fazla şey bilmiyordum uzay mimarisi ile ilgili. Ama Rick bana tüyolar verdi. Artistik taraftan yürümem gerektiğini vs. Teksas’a gittim ve konuşma yaptım. Ve o konuşma çok beğenildi. Oradan döndükten sonra Fransa beni ‘geleceğin lideri’ seçti.

Oradan sonra ne yaptınız?

- Fransa’dan da geldim. Fransa’dan geldikten sonra bu sefer Rick “Acaba seni New Worlds’ün ekibine mi alsak?’’ dedi.

New Worlds nedir?

- New Worlds aslında bir oluşum. İçinde enstitüden uzaya kadar her şey olan bir organizasyon. Beni oraya dahil etmeye başladılar.  Sonra tekrar Teksas’a gittim.

Yine konuşma yaptınız mı?

- Konuştum. Hem de kiminle konuştum? Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Moon Village diye bir yapılanması var. Onun başındaki Bernard Foing ile panel yaptım. NASA’nın milyon dolarlık işlerini yapan mimarlarıyla orada ben yine çıktım aynı şekilde konuştum. Ve mimarinin biraz daha soyut, artistik tarafını, mimarinin ne olduğunu, uzay mimarisinin ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini anlattım.

Daha sonra beni International Spacer Development konferansına çağırdılar. Oraya da gittim. Bu kez de Kepler Uzay Enstitüsü beni çok beğenmiş ve Türkiye’de benimle işbirliği yapmak istediklerini söylediler. Rick de New Worlds Turkey’i kurmamı teklif etti. Kabul ettim.

UZAY GEMİSİ TASARLAMAK ÖĞRENCİ PROJESİNİN ÖTESİNE GEÇMEZ

◊ İnternette uzay gemisi tasarladığınız gibi başlıklar var...
- Türkiye’de uzayın bilinmesiyle ilgili sıkıntı var. İnsanlar başlık atıyor, “uzay gemisi tasarlıyor” diye. Uzay gemisi dediğiniz şey 200 milyar dolar. Şurada herkes bir şeyler tasarlar. O öğrenci projesinden öteye gitmez. Burada anlaşılması gereken, ben bu işi yapan, bu fikri üreten insanlarla beraberim.
Bugün Türkiye nükleer santral yapabilir. Bizim ülkemizin bütçesi buna yeter dediğimiz rakam 9 milyar dolar. Ama bir uzay gemisi 200 milyar dolar...

◊ Sizin uzay gemisi tasarladığınızı mı düşünüyor insanlar?
- Evet. “Nerede şu uzay gemisi göremedik” diyorlar. Uçak mı tasarladın? Roketin mi var? Füzen mi var? Senin sadece onların içine dahil olup, o gruplarda kabul edilip o insanlarla beraber çalışıyor olman gerekli. Bir de toplam kaç kadın var bu işle ilgilenen?

◊ Şu anda ne yapıyorsunuz?
- Yıldız Teknik Üniversitesi’nin teknoparkındayım. Yıldız Teknopark’ta şu an New Worlds’u kurguluyoruz. Şu an yaklaşık 50 öğrencimiz var. New Worlds dünyada uzayla ilgili yapılanma yapıyor. Marsla, ayla ilgili hayatın ve kültürün nasıl olacağına dair fikirler yaratıyor.

◊ Tasarım olarak devam ettirdiğiniz bir projeniz var mı?
- Uydudan kontrol edilen bir mobilya tasarlıyorum.

Ülke olarak uzaya çok uzağız

BAŞKA BİR GEZEGENDE YAŞAM MÜMKÜN

◊ Dünyadan başka bir gezegende yaşam mümkün mü?
- Güneş sistemi içinde korunaklı olarak evet.

◊ Başka bir gezegenin inşası için çalışmak ister miydiniz?

- Ben biraz daha araç yani uzay gemisi seviyorum ama Mars ve Ay’la ilgili çalışmak isterdim.

◊ Uzaya gitmek ister misiniz?

- Ben gidemem. Çok zor eğitimleri. Uzaya gidenler savaş pilotlarının da en dayanıklılarından seçiliyor.

◊ Peki öyle bir şansınız var diyelim...

- Giderdim.

◊ Geri dönmeme ihtimaliniz de var ama?

- Her zaman o ihtimal var. Evden çıktığınızda da geri dönmeme ihtimaliniz var.

◊ Türkiye’de uzay mimarı olmak nasıl bir duygu?

-Yanımda yetiştirdiklerim olmaya başladı artık yavaş yavaş. Öğrencilerim var. Sayımız her geçen gün artıyor.

◊ Bu işten para kazanabiliyor musunuz?

- Para bir yerlerden kazanılıyor. Uzaydan mı geliyor onu bilmiyorum ama geliyor.

◊ Türkiye’de uzay çalışmalarına ağırlık vermek için uzay ajansı mı kurulmalı?

- Uzay ajansı kuruluyor. İlk başta bunu kurmak lazımdı. Mühim olan yol almak.

UZAYA MAKALE DEĞİL SANAT ESERLERİMİ YOLLAYACAĞIM

◊ Bazı akademisyenler size bilimsel dayanağınız yok diye itiraz ediyor. Ne diyorsunuz? 

- Bu konuda ilk eleştirilen de son eleştirilen de ben olmayacağım. Ben uzay gemisi tasarlıyorum demiyorum.
Böyle deseydim çok acemice olurdu. Ben bu ekiplerde işin yönetimindeyim. Kendimi sanatçı olarak tanımlıyorum. Bilim kadını olarak değil. Uzaya da sanat eserlerimi yollayacağım makalelerimi değil. 

 

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları