Paylaş
Yıllardır değişen bir şey var mı? Yok
Yerel seçimlerin eli kulağında ve listelerde kadının adı yok.
Kadın belediye başkanlarının oranının yüzde 2.86, 50 binden fazla muhtarın sadece 647 tanesinin kadın olduğu bir ülkeden söz ediyoruz.
Nüfusun yarısı kadın ve tablo böyle.
Siyasi partilerin erkek liderleri arasında sanki kadın aday göstermeme konusunda sessiz bir anlaşma var gibi.
Oysa dünyada kadın belediye başkanlarının sayısı giderek artıyor.
En son geçtiğimiz temmuz ayında Kuzey Amerika’nın 25 milyonluk nüfusu ile en büyük, en kalabalık şehri Mexico City’nin belediye başkanlığına bir kadın seçildi:
Claudia Sheinbaum.
Mexico City’nin yeni belediye başkanı Başkanı Claudia Sheinbaum
BM’nin iklim araştırmalarına katkıda bulunmuş bir bilim insanı olan Sheinbaum’in yerel seçimlerde yarıştığı yedi adaydan beşi kadındı.
Paris (Anne Hidelgo) Barselona (Ada Colau) , Oslo (Marianne Borgen) , Seattle (Jenny Durkan) gibi dünyanın önde gelen şehirlerin de başkanları kadın.
Hafızam yanıltmıyorsa eğer dünyanın 300 büyük şehrinin yüzde 25’i kadın belediye başkanları tarafından yönetiliyor.
Bizdeki kadın belediye başkan oranını tekrarlıyorum: yüzde 2.86
202 ADAYDAN SADECE 9’U KADIN OLURSA
Henüz adaylarının üçte birini açıklamış olan CHP geçen hafta 202 adayını belirlemişti.
202 adaydan sadece 9 tanesi kadın ve zaten bunların beşi halen görevde olan belediye başkanları.
CHP kadın kolları başkanı Fatma Köse, başvuruda bulunan 202 aday arasında sadece 19 kadın olduğunu söylüyor.
Madem başvuru sayısı bu kadar düşük niye sadece 9 tanesi aday gösterilmiş?
Paris Belediye Başkanı Anne Hidelgo
Aday gösterilen ve görevde olmayan kadınların seçilme şansı olan sıraya yerleştirilip yerleştirilmedikleri ise ayrı konu.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu “Kadınları Aday Göster-Tam Zamanı” diye bir kampanya başlatmış.
Federasyon Başkanı Canan Güllü kampanyaya özel sektörün de katılması gerektiğini söylüyor.
“Son 88 yılda seçilen 31 bin belediye başkanından sadece 119 tanesi kadın. Bu kabul edilemez bir rakam” diye konuşuyor.
Güllü, daha çok sosyal medya üzerinden devam eden kampanyanın ikinci aşamasının önümüzdeki hafta “Neden yerel yönetimlerde daha çok kadın olmalı” başlığı altında başlayacağını da belirtiyor.
Barselona Belediye Başkanı Ada Colau
YERELDE KADIN YÖNETİCİ NASIL FARK YARATIR?
Neden yerelde neden daha çok kadın sorusunun cevabına Eşitlik, Adalet ve Kadın Platformu’nda rastladım.
CHP’den Beşiktaş belediye başkanlığına aday adayı olan, KAGİDER eski başkanı Gülseren Onanç’ın kurucusu olduğu platformdaki ( esitlikadaletkadin.org) yazı gayet açık.
ABD merkezli STK Ulusal Demokrasi Enstitüsü’nün 100’den fazla ülkede 35 yıl süren çalışmalarının sonucuna göre yerelde daha çok kadın yönetici şöyle bir fark yaratıyor:
Seçmen taleplerine daha duyarlı oluyor. Kadınların, çocukların, gençlerin ve azınlıkların önceliklerini yansıtan bir siyaset anlayışını benimsiyor.
İşte eşit ücret cinsel haklar, kadına yönelik şiddet gibi kadınlara yönelik politikaların geliştirilmesinde rol oynuyor.
Eğitim, alt yapı ve sağlık gibi konulara ağırlık veriyor.
Yoksulluğun giderilmesine yönelik çalışmalar yaparak, ülkenin sosyo-ekonomik koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlıyor.
Toplumsal çatışma konularını çözmeye ve toplumsal barışı sağlamaya yönelik politikalar geliştiriyor.
Beşiktaş CHP aday adayı Gülseren Onanç
GÜLSEREN ONANÇ NASIL FARK YARATACAK?
İstanbul’un en gözde ilçelerindenBeşiktaş’a CHP’den başvuran 17 adayın 7’si kadın.
Gülseren Onanç, CHP milletvekiliGülayYedekçi, Esra Menekşe Oğul, Merve Öztopaloğlu, Canan Sezenler ,Özlem Göçer ve Fidan Aslan .
Belki benim eksikliğim ancak bu isimler arasında sadece Onanç ile Yedekçi’yi tanıyorum.
2014 seçimlerinde Beyoğlu’ndan aday adayı olarak sahada oldukça deneyimli olan Gülseren Onanç uzun yıllar her alanda kadın-erkek eşitliği üzerinde çalışmış olan bir isim.
Haklı olarak “sosyal demokratlar kadınlara yer açmazsa kim açacak” diye soruyor.
“Aday gösterilip seçilirsen Beşiktaş’a ne katacaksın” diye soruyorum.
“Öncelik temiz belediyecilik algını yerleştirmek çünkü ilçede çarşıdan başlayarak “kirlenmiş belediyecilik algısı var” diyor.
Beşiktaş için çok önemli bir konuya değiniyor:
“Beşiktaş çok özel zira İTÜ, Teknik Üniversite, Boğaziçi dahil 7 üniversite barındırıyor. Bu üniversitelerle halka daha iyi hizmet için yeni politikalar üzerinde çalışabiliriz. Yurt dışında bunun iyi örnekleri var”.
Doğru tespit.
Yaşlanan nüfus, çevre, teknolojik alt yapı gibi şehirlerin geleceğiyle ilgili pek çok konu çok disiplinli bir anlayışla dünyanın önde gelen üniversitelerinde ele alınıyor.
Çözümler masaya yatırılıyor.
Onanç, 185 bin nüfusluk Beşiktaş’ın giderek yaşlanan bir ilçe olduğuna dikkat çekiyor.
55 yaş ve üstünün oranı neredeyse yüzde 30.
Öte yandan üniversiteler nedeniyle genç nüfus hareketliliğini de yaşıyor.
Onanç bugünlerde uzmanlarla yaşlılarla gençleri buluşturacak “ortak yaşam alanları” projesi üzerinde çalışıyor.
Yolu açık olsun.
Paylaş