Paylaş
DTP’nin Başkanı aynı zamanda TBV’nin başkanı olan Faruk Eczacıbaşı.
Platformun amacı ekonominin büyümesinde stratejik öneme sahip bilgi teknolojileri, iletişim ve elektronik sektörlerinin seslerini duyurmak.
Avrupa dijital teknoloji endüstrisini temsil eden DijitalEurope’un üyesi olan DPT, Avrupa Birliği’nin dijital gündemini de yakından takip ediyor.
Dolayısıyla Avrupa ile Türkiye’yi bu konuda rahatlıkla kıyaslayabilecek bir konumda.
Nitekim Dijital Türkiye Platformu’nun Pwc işbirliğiyle hazırladığı “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” Raporu’nun sunumuna DijitalEurope Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl da konuşmacı olarak katılıyor.
DijitalEurope, Avrupa’da 35 bin şirketi temsil ediyor.
Türkiye’den bu oluşuma yeni üye olan tek şirket ise Arçelik.
“Dijitalleşme Yolunda Türkiye” Raporuna geleceğim.
Önce Bonefeld-Dahl’ın sunumundan aklımda kalanlar.
AVRUPA’NIN GELENEKSEL MARKALARI DÖNÜŞTÜ
Avrupa’a geleneksel markalar yönlerini artık tamamıyla 21. yüzyılın teknolojilerine çevirmiş durumda.
Örneğin Hollanda’da 1891 yılında kurulan, elektrik ampulü imalatçısı olarak ünlenen Philips.
Philips günümüzde sağlık sektöründe bir öncü ve “dijital patoloji” de devrim yaratmış bir marka.
Aynı şekilde Fransız kökenli 175 yıllık marka Schneider Electric şimdi en büyük yatırımlarını yapay zek^aya yapıyor.
Yapay zek^a yatırımında Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’ya göre hayli geride.
Buna karşın dünyada “robot yoğunluğu”nun en yüksek olduğu bölge.
“Dijitalleşme Yolunda Türkiye” Raporu’na gelirsek, nüfusun temel becerileri Avrupa Birliği’nin gerisinde.
Türkiye’de 16-74 yaş aralığındaki bireylerin sadece yüzde 34’ünün temel düzeyde ya da temel düzeyin üzerinde dijital becerilere sahip
Bu oran Avrupa Birliği’nde yüzde 57.
Temel düzeyde dijital becerilere sahip is gücünün oranı Türkiye’de yüzde 46.
Avrupa Birliği ortalamasında yüzde 65.
Faruk Eczacıbaşı bununla ilgili “ Dijital beceri Türkiye ekonomisi için önemli bir rekabetçilik ve büyüme sorundur. Aynı zamanda büyük bir sosyal risktir” diyor.
DİJİTAL BECERİ UÇURUMU NASIL KAPANIR?
DPT’nin raporunda Türkiye’nin dijital beceride uçurumu kapatması için bazı öneriler var.
Bunların başında Avrupa’daki gibi “Dijital Beceriler ve İş Koalisyonu” gibi bir platform kurmak geliyor.
Bu platform özel sektör, kamu, STK’ları bir araya getirerek dijital becerileri bütüncül bir yaklaşımla artırmayı başarabilir.
Bu kapsamda rapora göre 3 alanda çalışmalar yapmak gerekiyor.
İş gücünün dijital becerilerinin arttırılması
Eğitimde dijital becerilerin ön plana çıkması
Gençlerin dijital becerilerle iş gücüne kazandırılması
Tam bu noktada rapor dikkat çekici bir veriye dikkat çekiyor.
Türkiye’de çalışmayan, eğitim ve öğrenim görmeyen 20-24 yaş aralığındaki genç nüfusun oranı yüzde 33.
Bu oran Almanya’daki gibi yüzde 9’a indirildiği takdirde Türkiye ekonomisine 64.7 milyar dolar ilave ek ekonomik katkı sağlayabilir.
Bu nedenle bu yüzde 33’lük dilime dijital beceriler kazandırmak çok önemli.
Son olarak şöyle bir not var raporda:
“Ülkelerin işsizlik ve verimsizlik nedeniyle karşılaşacakları maliyet, şirketlerin dijital becerileri arttırmaya yönelik yatırımlarından çok daha fazla olacaktır”.
Paylaş