Nijeryalı Pat Nwobodo’nun Güler Sabancı’ya sorusu

BOSTON
BOSTON’daki Massachusetts Teknoloji Üniversitesi (MIT) ABD’nin önde gelen diğer üniversiteleri gibi gökkuşağı renklerinde.

Avrupa, Afrika, Asya’nın en parlak beyinleri burada eğitim görüyor.

Kimi ülkelerine dönüyor, kimini Amerikan şirketleri mezun olduklarında kelimenin tam anlamıyla "kapıyor".

MIT çatısı altındaki Alfred Sloan İş İdaresi Okulu’nun iki yıllık yüksek lisans programıyla, "İnovasyon ve Küresel Liderlik" adı altındaki bir yıllık yönetici programı çeşitli ülkelerden öğrenciler ağırlıyor.

Bu yıl yüksek lisans programında dört Türk öğrenci var.

En az 10 yıllık iş tecrübesi olanların kabul edildiği yönetici programında ise tek Türk, aile şirketi Yataş’ın ikinci nesil patronu Şölen Altop Shafer.

Yüksek lisans programına katılan Erbay Dökmeci’nin verdiği bilgiye göre, Sloan İş İdaresi Okulu’na her yıl 1500-2 bin başvuru oluyormuş.

Çeşitli elemelerden sonra yaklaşık 400 kişi kabul ediliyormuş.

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda görevli Dökmeci devlet bursuyla Boston’a gelmiş. Türkiye’den yeterince öğrenci gelmediğinden yakınıyor.

"Nüfusları bizim kadar olmayan ülkelerden gelen öğrenci sayısı çok daha fazla. Örneğin Güney Kore önümüzdeki yıl programa 21 öğrenci gönderiyor. Türkiye’den ancak iki kişi geliyor" diyor.

Dökmeci’yle, Güler Sabancı’nın "İnovasyon ve Küresel Liderlik" programı öğrencilerine "liderlik" üzerine yapacağı konuşma öncesi sohbet ediyoruz.

YÜZDE 5’İN İÇİNDE OLMAK

Forbes
Dergisi’nin "Dünyanın en güçlü 100 Kadını" listesinde yer alan Güler Sabancı’yı bir lider olarak dinlemek bu programa katılan üst düzey yöneticiler için önemli.

Verdiği mesajlar can kulağıyla dinleniyor.

Yanımda aile şirketinde üst düzey yönetici olan Nijeryalı Pat Nwobodo var. Önümde ise Tayvanlı bankacı Pei Ling Hsu oturuyor.

Dikkatlice Güler Sabancı’nın konuşmasından notlar alıyorlar.

Sabancı, holdingin 21. yüzyıl koşullarına nasıl hazırlandığını, aile şirketinin nasıl kurumsallaştığını anlatıyor.

"Aile için iyi olan illa iş için iyi olmayabilir ama iş için iyi olan kesinlikle aile için iyidir" diyor.

Konuşmasını tamamladığında Nijeryalı Pat Nwobodo soruyor:

"Aile şirketleri genellikle üçüncü nesilde zorlanır. Sizin grupta bazı aile fertleri arasında bununla ilgili kaygı var mı?"

Nwobodo
aile şirketinin ikinci nesil temsilcisi.

Üçüncü nesil olan Güler Sabancı bu soru üzerine "Araştırmalara göre üçüncü neslin işbaşına geldiği şirketlerin sadece yüzde 5’i ayakta kalıyor. Biz işte yüzde 5’lik dilime girmek istiyoruz" diyor.

NASIL GLOBAL OLUNUR

Yüzde 5’lik dilime dahil olmak için gerekenler yapılmış.

Hissedar olan aile fertleriyle profesyonellerin rolleri birbirlerinden ayrılmış, 10-15 yıllık vizyon belirlenmiş.

Denetleme mekanizmaları oluşturulmuş. Holdingi oluşturan şirketler arasında yatay bir deneyim paylaşımı sağlanmış.

Türkiye’deki bir aile şirketinde başarıya ulaşmış, yılda yüzde 20’lik büyüme sağlamış bir strateji Nijerya’da neden uygulanmasın?

Yanımdaki Pat Nwobodo memnun. Güler Sabancı’ya bir diğer soru "nasıl bir global şirket olunur" sorusu.

"İşin kendisi bunu belli eder. Örneğin Kordsa global zira kendi teknolojimizi uyguladık, farklı bir şey yaptık."

Sloan İş İdaresi Okulu
’nda Erbay Dökmeci’nin yakındığı gibi yeterince Türk öğrenci yok ama liderlik deneyimlerini 28 ülkeden gelen öğrencilerle paylaşan başarılı bir işkadını var.
Yazarın Tüm Yazıları