Kocaeli Sanayi Odası "Üretimin ritmi" diyor

DÜN akşam İstanbul’da müzikseverler dünyada ilk kez bir sanayi odasının bünyesinde kurulan bir oda orkestrasını dinleme fırsatını buldular.

Şef Özgür Günay yönetimindeki Kocaeli Sanayi Odası Oda Orkestrası, Saint Esprit Kilisesi’nde dünyaca ünlü Kanada korosu Consort Caritatis’e eşlik etti.

Daha altı ay önce kurulmuş "çiçeği burnunda" bir orkestra için büyük bir başarı.

Kocaeli Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Hamdi Doğan’a orkestra fikrinin nasıl geliştiğini sordum.

Küçük bir parantez açıyorum,.

Hamdi Doğan ve eşi Gökçiçek Doğan gerçek müzikseverdirler.

Daha geçen gece Robin Gibb’in konserinde rastladığım Doğan ailesi İstanbul Festivali’nin sıkı müdavimi olduğu gibi, şehirdeki hiçbir konseri kaçırmaz.

Orkestranın kurulmasına dönersek Hamdi Doğan anlatıyor:

"1995 yılında Kocaeli Sanayi Odası yeni binasını taşınınca konferans salonunu değerlendirelim dedik. Salonu İzmit halkına açtık ve Pavarotti gibi ünlü sanatçıları, orkestraları ekrandan izletmeye başladık."

Halkın klasik müziğe ilgisi artınca gerçek konserler başlamış.

Tefken, Borusan, Akbank’ın orkestraları Kocaeli Sanayi Odası’na davet edilmiş.

Daha sonra klasik müzik konserlerine caz konserleri de dahil edilmiş.

Çeşitli sponsorluklarla Kocaeli Sanayi Odası geçtiğimiz beş yıl zarfında otuzun üzerinde konser düzenlemiş.

Dinleyici sayısı 15 bini geçmiş.

İzmit Belediyesi’nin ve Kocaeli Üniversitesinin konservatuarları ilk mezunlarını vermeye başlayınca, Sanayi Odası’nda orkestra fikri doğmuş.

Hamdi Doğan "Hem yeni mezun gençlere destek olmak, hem Kocaeli’nde yaşam kalitesini yükseltmek için 2007 başında kendi oda orkestramızı kurduk" diyor.

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 13’ÜNÜ ÜRETİYOR

Kocaeli Sanayi Odası Oda Orkestrası’
nın gencecik 18 üyesi var.

Biri bir milli eğitim okulunda, diğeri halka açık ayda iki kere konser veriyor.

Orkestranın sloganı şu: "Üretimin Ritmi".

Ne kadar yerinde bir slogan.

Zira Kocaeli sanayi açısından Türkiye’nin en gelişmiş bölgelerinden biri.

Türkiye’nin üretiminin yüzde 13’ünü gerçekleştiriyor.

Kocaeli Sanayi Odası 1600 üyeli.

Türkiye’nin 100 en büyük kuruluşunun 22’si bu üyelerin arasında.

Ford, Hyundai, Honda gibi otomotiv devleri, Tüpraş odanın üyeleri.

Yine üyeler arasında 118 tane yabancı sermayeli şirket var.

Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Kanbak başta, tüm üyeler orkestraya büyük destek vermiş.

Neticede Kocaeli Sanayi Odası, dünyada bir oda orkestrasına sahip tek sanayi odası.

Türkiye Karayipler’de çocuk parkı yapıyor

TÜRKİYE 2009 ve 2010 yılları için BM Güvenlik Konseyi’ne aday.

Adaylık için lobi faaliyetlerini 2003 yılından beri, çeşitli platformlarda sürdürüyor.

İstanbul’daki "Yoksulluk Zirvesi" sırasında dışişleri çevrelerinden edindiğim bilgiye göre, Türkiye şimdiye kadar BM üyesi 128 ülkenin onayını almış.

Ancak bu sayıyı 150’ye çıkartmak niyetinde.

Adaylık için onay almak nasıl oluyor?

BM üyesi ülkelerle yazılı olarak "Karşılıklı Destek Anlaşmaları", "Karşılıksız Destek Anlaşmaları" yapılıyormuş.

Bir de yazılı olmayan "sözlü" anlaşmalar var.

"Karşılıksız Destek Anlaşmaları" kapsamında Türkiye’nın Karayipler’de "çocuk parkı" yaptığını öğrenince şaşırmadım desem yalan.

Karayipler’deki minik ada devletleri Türkiye’nin "en fazla neye ihtiyacınız" sorusu üzerine "çocuk parkı" ve "bilgisayar" deyince parklar için kolları sıvamışız.

Bu arada 250 tane de bilgisayar göndermişiz.

"Bizde çocuk parkı çok mu yaygın da Karayiple’re uzanıyoruz" sorusunu bence sakın akla getirmeyin.

Güvenlik Konseyi üyeliği son derece prestijli bir konum.

BM’nin yüreğinde olup dünya meselelerinde söz sahibi olmak var.

Karayipler’e de, gerekirse üyeliğimizi destekleyen Çin’e de "çocuk parkı" yapsak yeridir.

Bu arada cumhurbaşkanlığı da önümüzdeki günlerde yine "lobilicik" amacıyla elçiliğimizin bulunmadığı Tavulu, Samoa ve Fiji’ye heyet gönderiyormuş.

Derviş: Terörizme karşı en yoksullara yardım tanklardan daha etkili çare

BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş’ın Le Monde’un önceki günkü sayısında bir söyleşisi var.

İstanbul’daki "En Az Gelişmiş Ülkeler" ya da "Yoksullar" zirvesi sırasında Le Monde’a konuşan Derviş, dünyanın her yıl silahlanmaya 900 milyar euro, gelişmeye ise 90 milyar euro harcadığına dikkat çekiyor.

"Bugün ordunuza yeni savaş uçakları, füzeler de dahil ederseniz terörizm ya da küresel ısınma gibi felaketlerle mücadele edemezsiniz. Yardım tanklardan daha etkilidir" diyor.

"Bunun için günümüz koşullarına ayak uyduramayan orduların her yıl aynı harcamaları yapmalarına yol açan ’muhafazakar bütçelerden’ kurtulmak gerek" diye devam ediyor ve "Türkiye’de Maliye Bakanıydım ne dediğimi biliyorum" diye ilave ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları