İnternet yasakları Türkiye’ye pahalıya mal oluyor

Bu yasağın yanısıra bazı web sitelerine erişim mahkeme kararları ile engellenmiş.İnternet yasakları bazılarımızı ilgilendirmiyor olabilir ama bu yasakları kaygıyla izleyen bir sivil toplum örgütü var:Türkiye Bilişim Vakfı.Geçenlerde vakfın başkanı Faruk Eczacıbaşı ve genel sekreteri Behçet Envarlı ile biraraya geldik.Hem Eczacıbaşı, hem Envarlı Türkiye’nin "Bilgi Toplumu"na dönüşmesi yolunda "internet yasakları"nın önemli bir engel oluşturduğu inancında.Buna kanıt olarak önümüze Dünya Ekonomik Forumu’nun "Küresel Bilgi Toplumu Raporu"nu koyuyorlar.2006 YILINDAN İTİBAREN GERİLEMEDEF’in raporlarında genellikle tatsız sürprizlerle karşılaşırız.Nitekim Türkiye’nin "cinsiyet uçurumu"nda ya da "basın özgürlüğünde" en dipte olduğunu ortaya koyan raporlar hep Dünya Ekonomik Forumu’nun marifetidir.Türkiye Bilişim Vakfı üzerine düşeni yaparak DEF’in "Küresel Bilgi Toplumu" Raporunu mercek altına almış.Türkiye’nin karnesine bakıldığında birçok alanda geriye düşüş var.2003 yılı itibarıyla kaydedilen iyileşme 2006 yılından itibaren geriliyor."İnovasyon kapasitesi", "Devletin Bilişime Verdiği Öncelik" ve en önemlisi e-Readiness diye bilinen "Küresel Ağa Hazırlıklı Olma" indeksinde son 2 yılda hep geri gitmişiz.Gerileme verileri küresel krizin etkilerinin henüz ekonomimize yansımadığı döneme ait.2009 yılında aynı göstergelerle durumumuz acaba nasıl olacak?Eczacıbaşı’na göre, Türkiye’deki internet yasaklarının bu gerilemede büyük payı var."İnternet başvurularının artması ya da bilgisayar satışlarının artması bir şey ifade etmez. Önemli olan internetin nasıl kullanıldığıdır. Kullanımın verimliliğidir" diyor.Yasaklar olunca verimliliğin düşmesi doğal.YASAKLAMA İNOVASYONA UYMAZBehçet Envarlı, geçen yıl mahkeme kararları ve 5651 sayılı yasaya dayanan Telekomünikasyon Kurulu kararıyla binden fazla yasağın uygulandığını söylüyor.Peki internet ile ilgili düzenlemeleri yapan şu meşhur 5651 sayılı yasanın benzeri Batılı ülkelerde var mı?"Böyle bir yasa yok" diyor Envarlı."Bazı değişik yasalar var ama esas önemlisi internet ile ilgili düzenlemeler yasalar aracılığıyla değil sivil toplum örgütleri aracılığıyla yapılıyor" diye ilave ediyor.Türkiye’nin öyle bir noktaya gelmesi fazlasıyla ütopik.Şimdilik "çağdışı" yasalarla yasaklamalara devam.Türkiye Bilişim Vakfı tarafından yayınlanan Bilgi Çağı Dergisi’nin kapak konusu "Hoşgörüden İnovasyon Doğar."Diğer bir deyişle yasaklama kültürü inovasyonu baltalar.E-Dönüşüm Kurulu’nun başına Binali Yıldırım mıTÜRKİYE’nin bilgi toplumuna dönüşmesi için gerekli politika ve stratejileri belirleyen E-Dönüşüm Kurulu diye bir yapı var.Esasında her ay toplanması gereken bu kurul altı aydır biraraya gelmiyor.Kurulun icra kurulu başkanlığını DPT’den sorumlu devlet bakanı yapıyor.Başkanlığını bir dönem Abdüllatif Şener yapmış.Ardından görevi Nazım Ekren üstlenmiş.Kabine değişikliğinde Ekren’den boşalan koltukta şimdi Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz oturuyor.Ancak bazı iddialara göre, E-Dönüşüm Kurulu İcra Başkanlığı’na Yılmaz değil Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım oturacak.Bilişim dünyası, kurula kimin başkanlık yapacağını ve ne zaman toplanacağını merakla bekliyor.Çin ve Hindistan parlak beyinlerin kıymetini daha iyi biliyor DÜNYANIN önde gelen üniversitelerinden mezun olup ülkelerinde iş bulamayan gençlerimizin sayısı ne çokmuş.Salı günkü "Ünlü üniversitelerden mezun Türk gençleri neden işsiz" yazıma gelen e-postaları görseniz."Ne umutlarla Türkiye’ye döndük. Hevesimiz kırıldı" diyenler çoğunlukta.Chicago Üniversitesi’nden sonra Harvard’da işletme masterini tamamlayan bir okurum "Hepimiz dünyada ve Türkiye’de kriz olduğunu biliyoruz. Ama biz de tam bu dönemde eğitimimizle, deneyim ve birikimimizle Türkiye’ye faydalı olmak istiyoruz" diyor.Yurtdışında dünyanın önde gelen bir yatırım bankasında çalışmış olan aynı okuruma göre, Türkiye, ne yazık ki Çin ya da Hindistan gibi global deneyimi olan parlak beyinlerine önem vermiyor.E-postaların ortak mesajı şu: Devlet de, iş dünyası da beyin göçünü durdurmak için bir şeyler yapmalı.