KABİNE değişikliğinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler gitti, yerine Taner Yıldız geldi.
Güler, dünyada ’enerji arz güvenliği’ meselesinin zirve yaptığı günlerde bakanlık yaptı.
Peki onun döneminde en çok neleri konuştuk?
Nabucco Projesi’ni, ilk nükleer santral ihalesini, yenilenebilir enerjiyi, enerji verimliliğini arttırmaya yönelik En-Ver Projesini.
Nereden bakarsanız bakın hepsi birbirinden önemli.
Hilmi Güler, bunlarla ilgili bilgi paylaşmaya daima açık biriydi.
Dün Türkiye’nin enerji stratejisini en iyi bilen isimlerden biriyle son gelişmeleri konuşurken dedi ki:
"Güler bir umut taciriydi. Her şeyi fazlasıyla toz pembe gösteriyordu".
Hilmi Güler’in "yalnız da kalsak mutlaka yapılacak" dediği Nabucco Projesi örneğin.
Bugün gelinen noktada durum şöyle:
Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz taşması öngörülen, AB Komisyonu’nun desteklediği Nabucco kelimenin tam anlamıyla "komada".
Enerji dünyasında işler ışık hızıyla gelişiyor.
Bakın anlatayım.
RUSLAR AZERİLERLE ANLAŞINCA
Ocak ayında İstanbul’a gelen, merkezi Viyana’daki Nabucco Uluslararası Gaz Boru Hattı Direktörü Reinhard Mitschek iddialı konuşmuştu.
3 bin 200 kilometrelik boru hattının yapımında geri sayımın başladığını söylemişti.
Mitschek’e göre, Nabucco için gerekli 30 milyar metreküp gazı Azerbaycan, Kazakistan,Türkmenistan’ın yanı sıra ilerde İran, Irak’tan da temin etmek mümkün olabilecekti.
Boş bir hayal. Zira uzmanlara göre, enerji üstünlüğü korumak isteyen Rusya, Kazakistan, Türkmenistan hatta Özbekistan’ın gazını "kapatmıştı".
Geriye Şah Deniz’den 9 milyar metreküp ayırmayı vaat eden Azerbaycan kalıyordu.
Ne ki yaklaşık bir ay önce Rus Gazprom, Azerilerle gazını satın almak için anlaşınca Nabucco tümden açıkta kaldı.
Bu arada elbet işin siyasi boyutu da var. "Ermenistan yakınlaşması" Rusya’nın Bakü nezdinde elini daha da güçlendirdi. Enerji uzmanı, ekonomist Mehmet Öğütçü’ye bakarsanız "Nabucco’da siyasi momentum" kaçtı.
GÖZLER GÜNEY AKIM’DA
Nabucco’yu isteyen bir Avrupa Komisyonu, bir de Türkiye kaldı.
Projeye başında sıcak bakan Fransa, İtalya, Almanya kendi hesaplarının peşinde.
Bu arada Türkiye Nabucco pazarlığında hızlı davranmadığı için Rus Gazprom’un desteklediği Güney Akım Projesi ön plana geçti.
Bu projeyi Ruslarla ortak yürüten İtalyanlar, Fransızlar ve AB Komisyonu’nun Nabucco bütçesine darbe indiren Almanya gözlerini Güney Akım Projesi’ne çevirmiş durumda.
Neticede enerji yollarının kesiştiği yerde, stratejik bir konumda olduğumuz doğru.
Ama mesele konumdan ziyade enerji kartlarını büyük bir ustalıkla açmak.
Aynen dünyanın en ünlü satranç ustalarını çıkartan Rusya’nın yaptığı gibi.
Hilmi Güler’in bu kartları doğru açıp açmadığı konusunda kafasında soru işaretleri var.
Tabii bunun yanı sıra, enerji çevreleri tarafından "fiyasko" olarak tanımlanan nükleer enerji ihalesi var.
Rusların ortak olduğu tek bir teklifin sunulduğu nükleer ihale de HilmiGüler’in karnesinde başarısızlık hanesine geçmiş. Şimdi yeni bir Enerji Bakanımız var.
İlk sınav 7-8 Mayıs tarihlerinde Prag’daki Enerji Zirvesi’nde. Bakalım Nabucco bu zirvede nasıl gündeme gelecek?