Paylaş
Bayrak, Fransa’da 9 ay sürecek “Türkiye Mevsimi”nin başladığının ilk işareti.
Fransızlar Türkiye’nin AB üyeliğine burun mu kıvırıyor?
Biz de tuttuk, Türkiye’nin tarihini, kültürünü, yönetmeniyle, edebiyatçı, ressam, tasarımcısıyla çağdaş sanatını temsil eden genç sanatçılarını, yaşam tarzını ve hatta kahvesini Fransızların ayağına getirdik.
Paris ve Fransa’nın 77 şehrinde, Türkiye’nin başrolde olduğu 400 etkinlikten sonra Fransız kamuoyunun etkilenmemesi mümkün mü?
Gelin birlikte düşünelim.
Bu cumartesi günü Trocadero Meydanı’nda Mercan Dede’yi, Anadolu Ateşi’ni izleyen,
Temmuz ortalarında Tuileries Bahçesi’nde, mimar Han Tümertekin’in tasarlamış olduğu kafede, Türk Kahvesi’ni yudumlayan,
Ekim ayında, Louvre Müzesi’nde Nazan Ölçer’in titizlikle hazırladığı sergileri gezen,
Karşısında Türk bayrağının renklerine bürünmüş bir Eyfel Kulesi’si görecek olan Fransız önyargılarını sorgulamayacak mı?
BALAYININ BAŞLANGICI MI
“Türkiye Mevsimi” sadece imaj düzeltme meselesi değil.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in de dediği gibi “Türkiye ile Fransa arasında yeni bir balayı döneminin başlangıcı” anlamında olabilir.
Başbakan Erdoğan’ın “etkinlikleri iptal etme” düşüncesi hayata geçseydi gerçekten yazık olurdu.
Kendi ayağımıza kurşun sıkmış olurduk.
Fransa’nın 12 milyon Euro, Türkiye’nin ise 11 milyon Euro bütçe ayırdıkları bunca etkinlik, hazırlığa da yazık olmaz mıydı?
İyi ki son anda, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın büyük çabasıyla yanlıştan dönüldü.
Herkes rahat nefes aldı.
Gördük ki, Fransa daha ilk gününden “Türkiye Mevsimi”ni konuşmaya başladı.
Fransız ve Türk kültür bakanlarının, etkinlikleri açıklamak için düzenledikleri ortak basın toplantısının nasıl olağanüstü ilgi gördüğüne bizzat tanık olduk.
Fransız Kültür Bakanlığı’nın tarihi binasında, altın varak süslemeli salonu kapasitesini birkaç kez aştı.
150 kişilik salona 500’den fazla kişi doldu.
Tabii bu arada şansın da yardım ettiğini belirtmek gerek.
Zira bakanların ortak basın toplantısı, aynı zamanda Kültür Bakanlığı’na yeni atanan Frederic Mitterrand’ın ilk basın toplantısıydı aynı zamanda.
MİTTERRAND FAKTÖRÜ
Fransa eski Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın “en sevdiği erkek kardeşinin” oğlu olan Frederic Mitterrand’ın o koltuğa oturması öyle basit bir olay değil.
Sarkozy’nin Mitterrand isminin büyüsüne kapılmış olduğunun işareti bir kere.
Ayrıca eşi Carla Bruni’nin de hükümet işlerinde pek etkili olduğunun kanıtı.
Zira Bruni’nin, bakanlık koltuğuna oturmadan önce Mitterrand’ın Roma’daki Fransız Kültür Evi “Villa Medicis”e atanmasında rolü olduğu biliniyor.
Tüm bunları bir yana bırakalım.
Tam “Türkiye Mevsimi” başlarken Türkiye’yi çok iyi tanıyan Mitterrand’ın göreve gelmesi iyi bir tesadüf.
Sinema yönetmeni, yazar olan Kültür Bakanı Mitterrand Türkiye’yi iyi biliyor.
Birkaç yıl önce Fransız TV5 televizyonu için “İstanbul 24 saat” diye bir program çekmişti.
Baktım, Le Monde, Liberation gibi Fransa’nın önde gelen gazeteleri dünkü sayılarında Mitterrand ve Günay’ın basın toplantısı ayrıntılı bir şekilde vermişler.
Liberation Gazetesi özellikle Mitterrand’ın “Fransızlar Türkiye’nin yeni yüzüyle ve inanılmaz çeşitliliğiyle tanışma fırsatını bulacak” dediğini vurgulamış.
Fransız basınının Türkiye’yi bu açıdan yansıtması fena mı?
TÜRKİYE DOSTU JACK LANG
Bu arada şunu da unutmayın.
Fransa’yı her yıl 80 milyon turist ziyaret ediyor.
Paris’te ya da başka bir şehirde “Türkiye Mevsimi” etkinlikleriyle karşılaşacaklardır mutlaka.
Paha biçilmez bir tanıtım fırsatı bizim için.
“Türkiye Mevsimi”nin hem, Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğuna da büyük katkısı olacak.
Hem Fransa’daki Türkiye dostlarının Sarkozy’ye karşı saflarını daha da birleştirmelerine yol açacak.
Yukarıda sözünü ettiğim basın toplantısından sonra Paris Büyükelçimiz Osman Korutürk’un davetine Jack Lang’ın katılması da zaten bunun işareti.
Yazar Andre Malraux’dan sonra Fransa’nın en ünlü Kültür Bakanı olan ve Türkiye dostu diye bilinen Jack Lang’ın “Türkiye Mevsimi”nin açılışını es geçmemesi çok önemliydi.
Paylaş