Enerji yatırımlarında alarm zilleri çalıyor

KÜRESEL ekonomik krizden en çok enerji yatırımları etkileniyor.

Yatırımlarda düşüş, önümüzdeki iki, üç yıl zarfında petrol fiyatlarının artmasını tetikleyebilecek.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın, yarın ve pazar günü Roma’daki G-8 enerji bakanları zirvesinde sunacağı rapor işte bu iki önemli sonucu verileriyle ortaya koyuyor.

65 sayfalık raporun başlığı "Krizin Küresel Enerji Yatırımlarına Etkisi".

Uluslararası Enerji Ajansı’
nın baş ekonomisti Fatih Birol ve 60 kişilik ekibi tarafından hazırlanmış.

Raporun hazırlanması talebi ise "Zenginler Kulübü" yani G-8’lerden gelmiş.

Raporu gönderdikten sonra telefonla görüştüğüm Birol, "Bir kereye mahsus böylesine kapsamlı bir rapor hazırladık. Global enerji yatırımlarının röntgenini çektik" diyor.

Raporun ayrıca önümüzdeki temmuz ayında yine Roma’daki G-8’ler liderler zirvesinde ele alınacağını belirtiyor.

Bu zirveye enerji piyasasını yakından izleyen Çin ve Hindistan’ın da katılmaları bekleniyor.

YATIRIMDA YÜZDE 21’LİK KESİNTİ

Peki enerji piyasasının dikkatini çevirdiği raporda neler var?

En çarpıcı tespit şu:

Petrol ve doğal gaz yatırım bütçeleri 2009 yılında, 2008’e göre yüzde 21’lik oranında kesintiye uğramış. Bu oran 100 milyar dolara tekabül ediyor.

Geçen ekim ayından nisan ayına kadar enerji devleri 170 milyar dolarlık projeyi ya iptal etmişler ya da rafa kaldırmışlar.

İptal ve ertelemelerin nedeni finansal zorluklar ve talebin azalması.

Örneğin rapora göre, 2009 yılında global elektrik tüketiminde yüzde 3.5’luk bir düşüş beklentisi var. Petrol talebinde ise yüzde 3’lük düşüş bekleniyor.

2012’DE PETROL FİYATLARI

Peki enerjide yatırımın durması nasıl sonuçlar doğurabilir?

Fatih Birol’un bu soruya cevabı şöyle:

"Birincisi, enerji sektörüne yatırım yapmazsanız ekonominin her alanı etkilenir. İkincisi dünya ekonomisi ayağa kalktığı zaman üretim talep artışını karşılayamaz."

Talepte olası artış bugünün sorunu değil.

Ama ekonomi düzelmeye başladığında özellikle krizden daha az etkilenmiş olan Çin ve Hindistan’ın talep artışı kaçınılmaz. Bu da doğal olarak petrol fiyatlarının fırlamasına yol açacak.

Birol, enerji yatırımların bugün sekteye uğraması yüzünden 2012 yılında petrol fiyatlarının tavan yapacağını söylüyor.

"Dünya ekonomisi tam belini doğrultmaya başlarken bu kez bir petrol kriziyle karşı karşıya kalabilir" diyor.

Tam bir kısır döngü.

EN BÜYÜK DARBE HANGİ SANAYİYE

Birol’un dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise iklim değişikliği nedeniyle büyük umutların bağlandığı "yenilenebilir enerji".

2009 yılında bu sektördeki yatırımların yüzde 38 düşeceği hesaplanmış. Yani ekonomik krizin en büyük darbesi "yenilenebilir enerji" sanayiye. Oysa rüzgar, güneş enerjisi gibi sanayiler henüz emekleme dönemindeler.

Çok daha sağlam temellere oturmuş petrol sanayi gibi değiller. Dolayısıyla bu sanayinin krizden toparlanması petrol sanayiden daha zor olacak.

Fatih Birol, bu yüzden Roma’daki G-8 enerji bakanları zirvesinde, ekonomiyi canlandırma paketlerinde "yenilenebilir enerji"ye daha fazla katkı çağrısında bulunacak.

TÜRKİYE NASIL ETKİLENECEK

Birol’a enerji yatırımlarındaki düşüşün Türkiye’yi nasıl etkileyeceğin sordum.

"Yenilenebilir Enerji"de yeni yeni cesaretlenmeye başlayan Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bu yatırımların düşmesinden payını alabileceğini söyledi.

Rüzgara ve güneşe yatırım yapmak isteyen yabancılar vazgeçebilir. Nükleer enerji projelerinde de finansman sıkıntısı yaşanabilir.

Krizden sonra talep patlaması ve buna bağlı fiyat artışı yaşanması durumunda ise Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke daha fazla etkilenir.

Sevgilim, yaşam süreni onurla tamamladın

TÜRKAN Saylan’ı sevgiyle uğurladık.

Teşvikiye Camii’nden yola çıkan cenaze arabasının üzerine papatyalar yağdığında önümde orta yaşlı bir adam duruyordu.

Dayandığı ağacın çiçek açmış bir dalını usulca kopardığını ve "sevgili"sine doğru fırlattığını gördüm.

Türkan Hoca, sevdiklerinin yan yana dizdikleri yüreklerinin üzerinden yolcu edildi.

Cenaze töreni öncesi sabahın erken saatlerinde gazetelere göz atarken, Saylan için verilmiş sayısız ölüm ilanı arasında bir tanesi dikkatimi çekti.

Şöyle diyordu: "Prof. Türkan Saylan için... Sevgilim... Yaşam süreni onurla doldurdun. Seninle gurur duyuyorum."

Biliyorum ilanı verenin adını yazmamda bir mahzur yok. Zira kendisi adını koymuş.

Ama ben yazmayacağım.

Belki Saylan’ın, evi arandığında "iyi ki bulmadılar" dediği "aşk mektupları"nın sahibiydi.

Belki değil.

Hayatının merkezine "sevgi"yi koyan Türkan Saylan hep sevildi.
Yazarın Tüm Yazıları