LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BUGÜN yeni yılın ilk günü.
Hrant Dink cinayetiyle başlayan, Butto suikastıyla veda eden kötü ama çok kötü bir yılı geride bıraktık nihayet.
Yeni yılın birinci günü sırtımı karanlığa çevirmek istiyorum.
Yüzüm aydınlığa baksın.
Hepimiz öyle yapsak.
Sırtımızı karanlığa çevirip, yüzlerimizi aydınlığa doğru uzatsak.
Pakistan’daki kaos, ona benzeme kaygılarımız, diğer korkularımız hep geride kalsa.
Sözü hiç uzatmadan söyleyeceğim.
Pakistan’ın Avrupa Birliği ümidi yok ama bizim var.
Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye’nin en büyük şansı olduğunu hepimiz görebilsek.
Siyasi istikrar, insan hakları, hukuk düzeni, refah.
2008 yılında Avrupa Birliği’ne daha çok asılmak için fazlasıyla neden sayabilirim.
"Peki üyelik benim günlük hayatıma neler katacak" derseniz.
Yılın son günlerinde Açık Toplum tarafından desteklenen bir araştırma işte tam da bu sorunun cevabını veriyor.
İlk kez AB üyeliğinin "günlük hayatımızı" nasıl etkileyeceği bu kadar çok yönlü araştırılmış.
Araştırmada günlük hayatımızı etkileyecek 100 kalem mevcut.
Bunlar "Temel Haklar", "Kadınlar", "Çocuklar", "Tarım ve Hayvancılık", "Gıda Güvenliği", "Çevre" gibi başlıkların altında.
GIDA GÜVENLİĞİ NE DURUMDA
Bu yüz kalemden bazılarına Türkiye uyumlu, bazılarına hiç değil.
Bazılarına ise kısmen uyumlu.
"Gıda Güvenliği" başlığı altındaki kalemlere şöyle bir baktım.
Çoğu kalemde Türkiye "kısmen uyumlu".
Süt sağarken hijyen koşulları, mezbahalarda kullanılan bıçaklar gibi maddelerde daha alınacak yol var.
Benim yakından ilgilendiğim "genetiği değiştirilmiş organizmalara sıkı denetim" kaleminde "uyumsuz" görünüyor Türkiye.
Geçenlerde Tarım Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkiliye sormuştum bu konuda ne durumda olduğumuzu?
Türkiye’de "genetiği değiştirilmiş organizmalar" olmadığını söylemişti.
Denetim yoksa ya da eksik ise nasıl emin olunabilir?
"Uyumsuz" kalemler en çok "Tarım ve Hayvancılık", "Çalışma Hayatı", "Engelliler" başlıklarında toplanmış.
KADIN HAKLARI UYUMLU AMA
Bir sevindirici haber şu:
"Kadınlar" başlığının tüm kalemleri "uyumlu" görünüyor.
Mesela;
Evlilik içi cinsel saldırı artık suç.
Tecavüzcü artık mağdurla evlenerek cezadan kurtulamıyor.
Kadınlar çalışmak için artık kocalarından izin almak zorunda değil.
Evet görünen o ki artık kadın haklarında bayağı yol almışız şükür.
Ama iş bununla bitmiyor esas önemli zihniyetler nasıl değişecek?
"Çalışan kadın aldatır" diye vaaz veren imam ne olacak?
Haberi görmüşsünüzdür mutlaka.
Beylikdüzü’ndeki Fatih Sultan Mehmet Camisi’nin imamı "Kadın nefsine hakim olamaz. Kadınlarınızı çalıştırmayın" demiş geçen cuma günkü vaazında.
İşte bu yüzden diyorum ki, 2008 yılının birinci günü karanlığa sırt çevirerek, kafamızı aydınlığa doğru çevirelim?
Ve bundan hiç vazgeçmeyelim.
Herkese mutlu yıllar.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları