Paylaş
Özellikle Bülbül ve Yenişehir mahallelerinin, şehrin merkezinde olmakla birlikte İstanbul’un “ en sancılı bölgeleri” olduğunu çokça işittik.
İşte bu “sancılı bölgelerin” tam ortasında ansızın karşınıza çıkıveren, baklava biçimli seramik panelleriyle güneşte ışıldayan bir binadaydık geçen gün.
Merakla beklenen ve kapılarını 13 Eylül günün açacak olan Arter Müzesi.
Müze diyorum ancak Arter, müzenin çok ötesinde herkes için erişilebilir bir kültür ve yaşam platformu olma iddiasında
Bu platforma en kolay erişebilecek olanlar ise kuşku yok ki Arter’in karşısındaki Bülbül ile renkli binalarıyla arka terasına komşu Yenişehir mahalleleri.
Uluslararası pek çok projede imzası olan, Vehbi Koç Vakfı’nın 2013 yılında açtığı yarışmayı kazanan İngiliz Grimshaw Architects’in binası öylesine şeffaf ki neresinden baksanız iki mahallenin evleri görünüyor.
Arter ile iki mahallenin dokusu neredeyse iç içe.
Dolapdere’de 13 Eylül’de açılacak olan Arter
DÖNÜŞTÜRMEYE NİYETİMİZ YOK
Arter kurucu Direktörü Melih Fereli, projenin tüm yatırımını üstlenmiş olan Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım ve Arter baş küratörü Emre Baykal’ın katıldığı basın toplantısında aklımdaki soruyu soruyorum:
“Misyonu günümüz sanatını geniş kitlelerle buluşturmak olan Arter Dolapdere’yi dönüştürebilir mi”.
Soruma cevap Fereli’den geliyor.
“Mahalleyi dönüştürme gibi bir niyetimiz yok. Biz buraya komşu olarak gelmeden önce muhtarlarla, mahalledeki temsilci gruplarla toplantılar yaptık. Mektuplar yazdık herkese. Buraya nasıl bir hizmet getireceğimizi anlattık”.
Fereli bizzat Bülbül ve Yenişehir muhtarıyla sık görüştüğünü, sabahları erken saatlerde mahalleliyle dertleştiğini anlatıyor.
“Hayli göç almış bu mahallelerin hayata dönmelerini arzu ediyoruz” diye ekliyor.
Arter ekibi buraya taşınmadan çok önce sahada sosyolojik , ekonomik, etnografik çalışmalar yapmış.
Ayrıca Yaşama Dair Vakfı’nın (Ya Da) yaptığı araştırmada mahallelerde oturanların beklenti ve kaygı haritasını çıkartmış.
Yeni taşınan komşudan beklentiler hayli yüksek.
Soldan sağa Emre Baykal, Melih Fereli, Erdal Yıldırım
KOMŞU KART İLE ÜCRETSİZ
Emre Baykal, Arter’in programını kurgularken çevre ile sağlıklı ilişki sürdürmek için neler yapılması gerektiğini uzunca düşündüklerini söylüyor.
Zamanla komşularla birlikte proje geliştireceklerini belirterek “Sanıyorum önümüzdeki 5-6 yılda burada bir fark yarattığımızı göreceğiz” diye ekliyor.
İlk etapta mahalleli için Komşu Kart hayata geçecek.
Komşu Kart ile bölgede yaşayanlar sergileri ücretsiz gezebilecek, kitapevinde, kafede indirimden yararlanabilecek, çocuk atölyelerinden faydalanacak.
Peki 2010 yılında İstiklal Caddesi’nde kapılarını açan Arter Dolapdere’ye taşınmaya nasıl karar verdi?
Melih Fereli hika^yeyi en başından anlatıyor.
“2005 yılında Koç Topluluğu kültür ve sanatta nasıl yol alacağına ilişkin bir strateji belirledi. Eylem planı oluşturdu. Sadberk Hanım Müzesi’nin arkeoloji ve İslam eserleri koleksiyonuna çağdaş sanat ayağının dahil olmasına karar verildi. Sadberk Hanım’ın koleksiyonları için iki, çağdaş sanat için bir müze yapılacaktı. Projenin hayata geçmesi için şehre fazla uzak olmayan bir arazide bir Müzeler Kampüsü tasarlandı, fon ayrıldı. Ne var ki aradığımız arazi bulunamadı. İstediğimiz araziyi de alamadık”.
Arter’ın hemen arkasındaki Yenihayat Mahallesi’nin renkli evleri
SADBERK HANIM HALİÇ’E TAŞINACAK
Bilindiği gibi, Koç Topluluğu’nun müzeler projesi için bir dönem talip olduğu Camialtı ve Taşkızak tersanelerinde Haliçport yapılıyor.
Sadberk Hanım Müzesi’nin de birkaç yıla kadar o bölgeye taşınması planlanıyor.
Hika^yemize dönersek, uygun arazi bulanamadığı için müzeler kampüsü projesini rafa kaldıran Koç Topluluğu çağdaş sanata odaklanma yolunu tercih ediyor.
2010 yılında İstiklal Caddesi’nde Meymenet Han’da Arter’i açıyor.
Fereli, günümüze dek 35 serginin hayata geçtiği Arter’in gelecekteki daha büyük bir sanat kurumu için bir hazırlık alanı, hatta bir laboratuvar olduğunu söylüyor.
İşte o daha büyük sanat kurumu için ise şehrin merkezinde olması nedeniyle Dolapdere’de Koç’a ait Ford servisi binasında karar kılınıyor.
Ancak mevcut binayı dönüştürmek yerine ünlü bir mimarın imzasını taşıyacak, şehre damgasını atacak bir bina yarışma açılıyor.
Neticede Grimshaw’un 2015 yılında yapımına başladığı bina 18 bin metrekarelik kapalı bir alana, 6 kata yayılan 6 galeri ve terasa sahip.
İki tane performans salonu var: Sevgi Gönül Oditoryumu ve sofistike teknik özelliklere sahip Karbon.
Arter’den Bülbül Mahallesi
YENİ KUŞAKLAR SANATLA İÇ İÇE OLSUN
Binanın nasıl planlandığı konusunda ise Fereli “Mimarlarla yaptığımız toplantılarda hayallerimizi anlattık. Yeni kuşakların sanatla iç içe, özgürce sorular sorarak, yaratıcı üretimin tadına vararak yetişmesini istiyoruz dedik” diyor.
Arter sanatı tüm disiplinleriyle geniş kitlelerle ve özellikle gençlerle buluşturmak için tasarlanmış bir bina.
Zaten Ömer Koç mesajında “Arter’in yeni binasıyla birlikte tüm halkımızın, özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın sanatla özgürce karşılaşabileceği bir ortamı mümkün kılmanın heyecanı içerisindeyiz” derken bunu vurguluyor.
Arter’in programlarından pek çoğu çocuk ve gençlere yönelik.
Arter Gençlik Konseyi örneğin, Beyoğlu ve Şişli bölgelerinde öğrenim gören 11-14 yaş arası çocukların farklı sanat disiplinlerini keşfederek kendi ifade dillerini oluşturmalarını hedefliyor.
1300 eserlik koleksiyonuyla, sergilerin yanı sıra, halka açık konuşmalar, sanatçı buluşmaları, canlı performans ve konserler, film gösterimleriyle, yayınlarla Arter hayatımıza giriyor.
Kapılarını yedi sergiyle açan Arter 2 Ocak 2020 tarihine kadar Tüpraş’ın sponsorluğuyla ücretsiz.
24 yaş altı gençler ise Arter’i daima ücretsiz ziyaret edebilecek.
Bu arada iyi haber şu: Ford Otosan bir süre sonra bazı metro noktalarından Arter’e servis başlatacak.
İnci Furni’nin sergisi.. Eserlerini mekanda üreten Furni çevrede mahallerinde oturanları da çizmiş.
Paylaş