Paylaş
Almanya’dan gelen turistlerin 5 milyon 600 bin ile zirve yaptığı yıllar geride kaldı. 2015 yılında turizmde ilk pazar olan Almanya şimdi Rusya ve Gürcistan’dan sonra üçüncü pazar durumuna düştü.
2016 yılında 3 milyon 890 bin olan Alman turist sayısı 2017 yılının Ocak-Mayıs ayları arasında 863 bin dolayında. Bu gidişle yıl sonunda 3 milyonu bulur mu belirsiz?
Hüseyin Baraner “En önemlisi, zengin, kültürlü Alman turistlerin çoğunu kaybettik” diyor.
Türkiye’nin 2000-2014 yılları arasında, Almanya’nın “üst segment turistlerini” ülkeye çekmek için ciddi bir çıkış yakaladığını söyleyen Baraner’e göre bu trend tersine dönmüş durumda.
“Üst segment için otelcilerin yaptığı yatırımlar, örneğin geceliği bin ila 2 bin euro olan lüks villalar boş duruyor. Son dakika satışlar sınırlı ekonomik koşullara sahip Almanlardan geliyor” diyor.
ÜÇ ÖNEMLİ NEDEN
Almanya ile Türkiye toplumları arasındaki dostlukta bir kayma olduğunu belirten Baraner’e göre bunun üç nedeni var.
Almanya’daki yaşayan 3 milyonun üzerindeki Türk nedeniyle Alman toplumu günü gününe gelişmeleri izliyor. Yerel gazete bile Türkiye’den olumsuz haberleri verince Almanlar ülkenin bozulan imajından haliyle etkileniyor.
Türkiye gelişmelerle ilgili bilgi paylaşımında zayıf kalıyor.
Türkiye ile Almanya arasında basınından, STK’larına, siyasetçisinden aydınlarına kadar eskiden sayısız ortak etkinlik yapılırdı. Pek çok meslektaş gibi benim de bunlara katılmışlığım var. Son yıllarda bu tür etkinlikler azaldıkça azaldı. Hiç kalmadı gibi.
Dolayısıyla Baraner “Türkiye Almanya’dan koptu. Ne ki Almanya’sız bir turizm olamaz” diyor haklı olarak.
2018 SEZONU İÇİN ÇILGIN PROJE
Baraner, iki toplumun yeniden kaynaşmasını sağlamak için 2018 turizm sezonu için çılgın bir projenin peşinde. “Türkiye-Almanya 1001 Dost” diye tanımladığı proje kapsamında, Türkiye’nin önemli 21 destinasyonuna Almanya’dan 1001 kişi davet edilecek.
Turizmci Volkan Şimşek’in koordinasyonunu üstlendiği proje için otelcilerle görüşmelerini sürdüren Baraner “Amacımız Türk toplumunun Almanlara sıcak baktığını göstermek” diyor.
“Alman halkına direkt olumlu bir mesaj vermek istiyoruz. Gelecek yıllarda bu proje Türkiye-Almanya Dostluk Festivali’ne dönüşebilir” diye ekliyor.
YEMEK YÜREKLERİ BİRLEŞTİRİR
HÜSEYİN Baraner’in dediği gibi, siyasetin halklar arasındaki iletişimi, dostluğu etkilememesi mühim.
Ne ki genellikle turizm sektörünün başına gelenler gibi genellikle bunun tersi oluyor.
Kudüs’te Mescid-i Aksa olayları nedeniyle İstanbul’da ikinci sinagogun basılmasından birkaç saat sonra Beşiktaş’taki Four Seasons Oteli’nde “Yeni İsrail Mutfağı”nın galası vardı.
İstanbul’a sekiz İsrailli şef ve kalabalık bir grup İsrailli “iyi yemek severi” (gurme) getiren kişi ise geçtiğimiz yıl İstiklal Caddesi’ndeki canlı bombalı saldırısında yaralanan gurme tur rehberi David Califa.
Califa dört kişinin öldüğü saldırıdan sonra İstanbul’a gelmekten hiç vazgeçmemiş.
Mehmet Gürs, Mansut Akşar, Civan Er gibi başarılı genç Türk şeflerinin katıldığı “Yemek Yürekleri Birleştirir” galasında dostluk mesajları vermekten de geri kalmadı Califa.
Sanırım sohbahar aylarında da bizim şefler İsrail’e bir çıkarma yapacak.
Yemeğin yürekleri birleştirmesi, kaldırılan kadehlerin dostlukları pekiştirmesi kadar gastronominin turizme katkısı da değerli.
Türk Mutfağı’nın tanıtımının turizmden geçtiğini de unutmayalım.
Paylaş