Paylaş
MOBBİNGE MARUZ KALAN ALO 170’İ ARAYABİLİR
GENELGE ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu yeniden yapılandırılacak. Kurul, psikolojik taciz konusunda faaliyet gösteren ilgili kurum, kuruluşlarla alanında uzman ve akademisyenlerin katılımıyla toplanacak, bu konuda politikalar belirleyecek, eğitim- bilgilendirme faaliyetlerini koordine edecek, araştırma- inceleme yapacak ve akabinde rapor, rehber, bilgilendirme dokümanları hazırlayarak, kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yürütülecek.
SORUMLULUK İŞVEREN VE YÖNETİCİDE
İşyerlerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işveren ve yöneticilerin sorumluluğunda olacak, her türlü riski gözetecek, önleyici ve koruyucu politikalar geliştirecekler. Yanı sıra çalışanlara hakları ve başvuru mekanizmaları hususlarında da bilgilendirmeler yapılacak.
SÖZLEŞMELERE PSİKOLOJİK TACİZ AYARI
İşyerlerindeki soruşturma süreçleri ise çalışanların özel hayatlarının korunması ve/ veya gerçeğe aykırı psikolojik taciz iddialarıyla kurum ve kuruluşların itibar ve saygınlıklarının zarar görmemesi konusunda azami hassasiyetle yürütülecek. Toplu sözleşmelere psikolojik taciz hususunda önleyici-koruyucu nitelikte hükümler koyulacak. Psikolojik tacize maruz kalanlar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, TBMM Dilekçe Komisyonu ve ALO 170 gibi platformlara da başvurabilecek.
GENELGE YERİNDE ANCAK MOBBİNG YASASI ŞART
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde çalıştığı yıllarda çalışanların birçoğunun işyerindeki olumsuz deneyimlerine şahit olan, eğitimci- yazar İsmail Akgün, 2010 yılında, bu soruna bir çözüm üretmek için Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği’ni (MEYAD) kurmuş. Halen Genel Başkanı olduğu dernekte aktif şekilde mobbing eğitimleri veren Akgün, genelgeden mutlu, sorunları bir nebze çözeceğini düşünüyor. “Ancak” ile şu parantezi açıyor: “Yeterli mi? Değil. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda mobbingle alakalı tek kelime yok mesela. Hep dolaylı kanunlar var. Türk Borçlar Kanunu 417. maddesi ve 6701 Sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nda işyerinde mobbingden bahsediliyor. Oysa mahkemelerin bu konularda daha net kararlar alabilmesi için mobbing yasasına ihtiyaç var. Zira bir insan durup, dururken neden hayatından vazgeçsin ki? Bunun hesabını birileri vermeli! Türkiye’de yöneticilerin, çalışanlarına zulmetmeyi kendisine hak gördüğü bir anlayış mevcut maalesef. Mobbing çalışma hayatının ‘vebası.’ Dolayısıyla yapanın ne yaptığını, uğrayanın da ne yaşadığını bilmesi açısından eğitim- rehabilitasyona ağırlık verilen, cezai yaptırımları da bulunan bir yasaya acilen ihtiyaç var.”
AMİRİN SELAM VERMEMESİ MOBBİNGE GİRER Mİ
Peki hangi davranışlar mobbinge girer? Yanıtı şu: “Diyelim amir, iş yerine girerken selam vermedi ya da işi yapana bir teşekkür bile etmedi. Bunlar mobbing davranışlarıdır ancak tek başına mobbing sayılmazlar. Sonuçta insanız, unutmuş olabiliriz ya da onaylamıyor olsam da kaba davranışlar olabilir. Bu hareketlerin mobbing sayılabilmesi için belirli süre ve sistematik olması gerekmekte. Ki Yargıtay kararlarına göre bu süre 3 ay ve üstü olarak belirlenmiş. Ancak bence kişiye yöneltilen davranışların yıkıcılığı, kötülüğü, teshiri ve sıklığına göre bu süre 15 gün de 1 ay da olabilir. Temel parametre şu olmalı; hareketin sıklığı ve yıkıcılık etkisi. Yıkıcılık etkisi örneğin, kişiden kişiye değişmekte. Mesela kadın çalışanlar için
bu etki, beklenenden daha büyük olabiliyor.”
HANGİ DAVRANIŞ MOBBİNGE GİRER
“Çalışanların birbirleri, çalışanların amirleri, amirlerin de çalışanlarına karşı yaptığı
3 çeşit mobbing vardır. Müdür/amir çalışanına elbette emir verebilir ama bunu yaparken kişilerin haklarını zedeleyici söz ve davranışlarda bulunamazlar. Mesela...
Bağırmak, kaba söz söylemek; mesela ‘Gel lan buraya’ demek, el-kol hareketi yapmak.
Çalışanı sürekli eleştirmek, aşağılamak veya söz ya da mimiklerle küçük düşürmek.
Görev ve sorumluluklarını kasıtlı olarak değiştirmek ya da anlamsız işler vermek.
Bilgi saklayarak ya da işle alakalı toplantılara davet etmeyerek çalışanın işini zorlaştırmak.
Çalışanı diğer çalışanlardan dışlamak. Mesela; iş başardığında ‘Teşekkür ederim’ dememek ya da e-posta, arama, mesajlarına cevap vermeyerek onu yok saymak.
Sürekli olarak ağır iş yükü vermek veya adil olmayan beklentiler dayatmak.
Hakaret ya da tehdit etmek veya alaycı davranışlarda bulunmak.
Siber mobbing de unutulmasın. Sosyal medyada hayli aktif. Diyelim tek bir video/fotoğraf/yazı paylaşılmış ancak bu paylaşım başkaları tarafından milyonlarca kez görülebilir, binlerce kez de paylaşılabilir. Hiç şüphesiz bunun yıkıcılığı çok daha büyük. Dolayısıyla burada sistematik ve belirli bir süre olmasına da gerek yok.
Bu arada mobbinge uğrayan bir çalışan olarak şikâyet etmekten korkmamalıyız. Mahkemelerimizin psikolojik şiddet ve baskı davalarında almış olduğu örnek kararlar yeterli ve mevcuttur.
Paylaş