Türkiye, tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor

CİHAN devletimizi kaybettiğimizde çeşitli cephelerde savaşan, kâh çarpışırken kâh muhtelif hastalıklardan 2 milyona yakın insanımızı yitirdik.

Haberin Devamı

Anadolu steplerine sürülmüş, kalan bir avuç askeri terhis edilmiş, tüm tersanelerine ve stratejik sahalarına el konulmuş; yorgun, bitkin ve perişandık.

O halde iken bile Kurtuluş Savaşı verip, ittifak halindeki düşmanı (İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Yunanistan) ülkemizden kovmuş ve son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında alınan kararı (Misakımilli) az bir noksanıyla yerine getirdik.

Birlikte Cihan Savaşı’na girip yenildiğimiz Almanya’da bugün yükseliş trendini sürdüren aşırı sağcı parti AfD’nin eşbaşkanı Alice Weidel şunları söylemek zorunda kalıyor:

“...ABD şüphesiz ki dünya çapında geniş bir etki alanına sahip eşsiz bir küresel süper güçtür. Buna genellikle imparatorluk deriz.  Ancak bu çok garip bir imparatorluk; pazartesinden çarşambaya dünyayı yöneten ancak perşembeden pazara bunu tekrar yapmak istemeyen bir imparatorluk...

Haberin Devamı

Biz Almanlar yenilmiş bir halkız. ABD’nin kölesiyiz, bunu inkâr etmeyeceğim. Köle olmanın avantajları vardır. Biz hizmetkârın en asil hakkı efendisinin savaşlarına katılmamak, barışın tadını çıkarmaktır. Ancak ABD bundan da hoşlanmıyor. Son otuz yıldır Avrupa’da, Ortadoğu’daki birçok savaşta yer almamızı istediler. Fakat niye savaşalım ki? Bir imparatorluk olacaksanız o zaman bunun için gidip kendiniz savaşmalı, kanınızı, mallarınızı feda etmelisiniz. Özgür olmayan kölelerin bu savaşı sizin adınıza sürdürmesini beklemeyin!”

Bu acı itirafla ABD’nin sözde müttefiki olan ülkelerle nasıl kedinin fare ile oynaması gibi oynadığını ve onları aşağılayıp ateşe atmak istediğini görüyor musunuz?

Almanya’ya bunu yapmak isteyen ABD, Türkiye’ye neler yapmak istemez ki!

Neler yaptığını görmüyor muyuz?

Allahütealâ’ya sonsuz şükürler olsun ki Türkiye’miz bugün tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor.

Özellikle son yirmi yılda savunma sanayiisnde yoğun gayretler sarf edip çok önemli başarılara imza attık. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla Türkiye’miz değil emir almak bilakis emir verme durumuna gelmiştir.

Ve artık konumu, davranışı belirlenen değil başkaları için konum ve davranış belirleyen bir ülke olmuştur. Her zaman söylüyoruz; yaşamakta olduğumuz bu çetin ve stratejik coğrafyada güçlü ve hatta çok güçlü olmak mecburiyetindeyiz.

Haberin Devamı

Güçsüz olduğumuz dönemde birçok terör örgütünü başımıza bela ettiler ve biz bu bela ile kırk yıldır uğraşmaktayız. Kalkınmaya harcayacağımız kaynaklarımız terörle mücadelede sarf ediliyor.

Geldiğimiz noktada ise mahut terör örgütlerinin artlarındaki güçler sırra kadem bastığı gibi terör örgütleri de kaçacak ve sığınacak bir delik bulamıyor.

Bulamayacaklar da...

Ya silah bırakıp teslim olacaklar ya da kahredici pençemizin altında ezilmekten kurtulamayacaklar.

Başta şehitlerimiz ve gazilerimiz olmak üzere emeği geçen herkese, savunma sanayimizi kuvveden çıkaran görünür görünmez tüm kahramanlarımıza, tüm kahraman güvenlik güçlerimize ve özellikle bu sarsılmaz ve çelik iradeyi gösteren siyaset ve devlet insanlarımıza teşekkürü borç biliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları