Paylaş
Demokrasileri gelişmiş Batı toplumlarında ise, özellikle seçimlerde ya da öngörülebilir, önlenebilir büyük felaketlerde sorumlu siyasetçilerin ve bürokratların akıllarına ilk gelen şey istifa etmektir.
Bir partide seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısının, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısının ve hatta medya ve tanıtımdan sorumlu genel başkan yardımcısının hezimetle biten bir seçimden sonra da hiçbir şey olmamış gibi aynı koltukta oturmalarını ne ile izah edebiliriz?
Bu kişiler sorumluluklarının bilincinde olup işlerini gerektiği gibi yapsalardı sonuç böyle mi olurdu?
AK Parti’de görünen o ki bütün işler genel başkanın sırtına yüklenmiş, onun dışındaki kimi görevliler yan gelip yatmayı maharet bilmektedir. Maalesef bu tiplerin bulunduğu parti teşkilatlarındaki genel kanaat şudur: Nasılsa 24 saat durmaksızın çalışan bir genel başkanımız var, milletin de kendisine teveccühü tam, o halde biz bir şey yapmasak da olur!
Parti yönetim kademelerinde bulunan bazı kişilerin yalnızca halkla mı aralarında duvar var zannediyorsunuz? Milletvekilleri bile genel başkan yardımcılarına ulaşamadıklarından yakınıyorlar.
Siyaset halkın içine girmeden, halkın dertlerini dinlemeden, halkla hemhal olmadan yapılabilir mi?
Halk fakr ü zaruret içinde iken yapılan bir seçim propagandasında, kimi adaylar son model otomobillerle caka satarak oy toplayabileceğini zannediyor. Böyle bir durumda mevcut oyların bile kaybedilebileceğini düşünemiyorlar.
Seçim teşkilatla kazanılır, teşkilatsızlarla kaybedilir. Nokta.
Evet, şu veya bu sebeple küstürülen milyonca seçmen sandığa gitmedi ama bununla birlikte sandıktaki oylar da gerektiği gibi kontrol edilip korunamadı.
Teşkilat yapılanmalarında tecrübeli kadrolarla yenileri harman yapmak zarureti vardır; zira tamamen yeni, tecrübesiz elemanlara bırakılınca oylara gerektiği gibi sahip çıkılamaz.
Muhalefet partileri tüm sandıkları avukat ordularıyla kontrol ettiriyorlar ve adeta kaos çıkarmak için yarış halindeydiler.
Sen istediğin kadar oy ver; şayet sandıktaki oylar gerektiği gibi kontrol edilip sahiplenilmezse bütün emekler boşa gider.
At, sahibine göre kişner!
Sayın Erdoğan boşuna ‘teşkilat, teşkilat, teşkilat!’ demiyor.
Paylaş