Paylaş
Savaşın olumsuz yansımalarından, özellikle gıda konusunda etkilenmeyen ülke yok gibi. Bunlardan bazılarını yakın bir gelecekte kıtlık ve açlık beklemektedir.
Çok şükür, Türkiye o durumda değil; gıda yönüyle kendisine yeten ender ülkelerden birisidir.
Lakin petrol ve enerji fiyatlarındaki anormal artışlar ister istemez her türlü mal ve hizmeti etkiliyor. Bütün bunların yanında bir de doyumsuz açgözlüler, fırsatçılar var.
Hükümet tüm imkânlarını zorlayarak halkın yükünü hafifletmeye çalışıyor. Eğer zamanında, tüm bu kalkınma hamleleri yapılmamış olsaydı; enerjiden tarıma, sanayiden ulaşıma, savunmadan bayındırlığa vb. gerekli önlemler alınmamış olsaydı, bugün ülkemiz, vaktiyle Ecevit’in başbakanlık yaptığı ülke gibi 5 sente muhtaç hale gelirdi.
Tıpkı o vakitlerde olduğu gibi, temel gıda maddelerinin yokluğu çekilir ve olan mallar da karaborsaya düşerdi.
Milletimiz şunu görüyor: Sayın Erdoğan 20 yıllık iktidarında, bu ülkeye sınıf atlattı. Şehirler modernleşti, köyler şehirleşti. 81 vilayetin artık hiç birisi mahrumiyet bölgesi değil.
Tüm dünya ülkelerini etkileyen bu olumsuz havadan, Türkiye’yi çekip çıkaracak ve rayına oturtacak kişi yine Erdoğan’dır. Zira Sayın Erdoğan bu durumun örneğini defalarca verdi.
2002 yılını hatırlayın; Sayın Erdoğan duvara toslayan ve sıfırı tüketen bir Türkiye teslim almıştı. Yüzde 80’ler dolayında aldığı enflasyon oranını birkaç yıl içinde 10’lu rakamlara indirdi.
Daha sonraki yıllarda ise son 50 yılın tek haneli enflasyonunu milletimiz Sayın Erdoğan’ın döneminde gördü.
O gün o kötü gidişe dur dediği gibi bugün de tüm dünyayı olumsuz etkileyen krize de dur diyecek veya teğet geçirecek kişi Erdoğan’dan başkası değildir.
Türkiye, dosta güven-düşmana korku salan savunma sanayisinde dev adımlarla ilerliyor. Önümüzdeki beş yıllık dönem çok ama çok önemli; mevcut yatırımların tamamlanması ve Türkiye’nin kimseye muhtaç olmadan güvenliğini sağlayabilmesi için siyasi irade şarttır.
Bu irade de ölümü göze alıp bu hizmetleri başlatan ve büyük bir kararlılıkla sürdüren Sayın Erdoğan’da var. Erdoğan’a rağmen iktidar arzulayanlar, ABD’nin borusunu öttürmek ve eski vesayet (parlamenter) sistemine dönmek istiyorlar.
Türkiye’nin bir yüzyıl daha beklemeye ne sabrı ve ne de şansı vardır. Demir tavında dövülür ve dere geçilirken at değiştirilmez.
Millet, aradığını Erdoğan’da bulmasa ve onun yaptıklarını beğenmese, 20 yıl boyunca yapılan tüm seçimlerde onu baş tacı yapar mıydı?
Milletimiz kadirşinastır ve vefalıdır. Dün, paramızla İHA alamazken ve aldıklarımızı tamir ettiremezken bugün, İHA’ların, SİHA’ların, TİHA’ların daniskasını yapıyor ve onlarla terörü bitiriyor, savaş tarihini yeniden yazıyoruz.
Bunları Erdoğan’ın damadı (Selçuk Bayraktar) yapıyor diye küçümseyenler, dudak bükenler; Karabağ’a (Azerbaycan), Libya’ya, Suriye ve Irak’taki teröre karşı verilen başarılı mücadelelere baksın ve utansın!
Tabii utanacak yüz varsa!
Utanacak yüz olmadığı içindir ki ABD ve Batı’nın ve terör artıklarının (FETÖ ve PKK) kılıcını kuşanarak Erdoğan’a karşı mücadele ediyorlar!
Paylaş