Biz ne ara böyle olduk

VİCDANLARIN kuruduğu, ahlakın sükût ettiği ve insanlığımızın olmazsa olmaz değerlerini kaybettiğimiz tuhaf bir dönemi yaşıyoruz.

Haberin Devamı

Eskiden en tesirli ibret ölümdü. Ölümün vuku bulduğu mahalle veya köyde insanlar günlerce yas tutar ve duydukları üzüntüden kendilerine gelemezlerdi.

İnsani değerlerle bezeli o yiğit ve bir o kadar da diğerkâm insanlar gitti; dünya yansa hasırı yanmayan duyarsızlığı içindeki hodkâm, bencil ve vicdansız insanlar hemen her yeri kapladı.

Bizler; ‘komşusu açken yatmayan, yatamayan’, kurtuluşunu, din kardeşinin duasında bilen ve onu, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, örnek gösterilen ve imrenilen ideal nesillerdik.

Bizler; insanlığın kurtuluş reçetesi olan mukaddes ve muazzez dinimizin gereklerini öylesine içselleştirmiştik ve öylesine birbirimizde yok olmuştuk ki bize ölü gelen kalpler diriliyordu.

Hal, hareket ve davranışlarımıza imreniyor ve bizler gibi olmaya can atıyordu insanlar.

Haberin Devamı

Çünkü biz; Hz. İbrahim’i (Aleyhisselam) ahlakla, yedirmeden yemiyor, Hz. Muhammed’i (Aleyhisselam) ahlakla birbirimizi aşkla seviyor ve mümin kardeşimizin her türlü ihtiyacını kendi ihtiyaçlarımızın önünde tutuyor ve ‘isar: kendi derdini unutup, başkalarının derdine deva olmaya çalışmak’ ulvi duygusuyla hayırda yarışıyorduk.

Çünkü bizler, suya en ziyade kanadığımız ölüm anında bile, bize sunulan suyu ‘Su! Su!’ diye inleyen yanındaki kardeşine ikram eden ve kendisi ateşten yanan dudaklarıyla susuz ölüme giden kutlu nesillerin torunlarıyız, o yüce şahsiyetlerin ahfadıyız.

Bize ne oldu?

Bizler ne ara bu hasletlerimizi kaybettik?

Sadece kendi nefsi için yaşayan, nefsinin arzuları için çaba harcayan, haksızlık peşinde koşan bir toplum olduk. Başkasının derdiyle dertleneceğine sevinen, düşeni kaldıracağına bir tekme de kendisi vuran, ağlayana gülen, ah edene oh olsun diyen duyarsız, acımasız, vicdansız ve gaddar insanlar olduk.

Düşünebiliyor musunuz çoluk çocuk tatile gelmiş onlarca insan alevlerin her yanını saran otelde cayır cayır yanıyor; yandaki otelin sakinleri ise hiçbir şey olmamış gibi neşeyle kaymaya devam ediyor!

Gün ağarınca felaketin boyutları ortaya çıkıyor ve 78 vatandaşımızın yanarak vefat ettiği anlaşılıyor. Ülkede bir gün yas ilan ediliyor ve bayraklar yarıya indiriliyor.

Haberin Devamı

Yandaki oteldekiler bu acı manzarayı uzaktan seyretmekle yetiniyor ve kahreden bir duyarsızlıkla eğleniyor, kayıyor, kartopu oynuyor, günlerini gün ediyorlar.

Bu akıl almaz durum normal bir insan davranışı olamaz. Böylesine aşağılık bir hali sergileyebilmek için insanın tüm insani melekelerini yitirmiş ve vicdan yerine cüzdan taşıması ve bütün hayatını o cüzdana göre endekslemesi gerekir.

Bu tipler insan görünümlü yaratıklar olup hayvandan da aşağı duyarsız, gaddar, acayip mahluklardır.

Öte yandan bu dehşetengiz manzarayı televizyonları başında izleyen birileri habis ruhlarının tezahürü olarak ‘oh olsun’ demekle de yetinmeyerek; yanarak ölen kişilerin acılı yakınlarını arıyor, onlara acılarıyla alay ederek hakaretler yağdırıyorlar.

Bu iğrenç ve aşağılık hallerini sosyal medyada da yayınlayarak çirkefliklerini cümle aleme ilan ediyorlar ve bu pespaye halleriyle övünüyorlar.

Beşeri hisleri körelmiş, kalbi yalnızca kalıptan (emme-basma tulumbası) ibaret olan bu insan görünümlü yaratıklarla aynı dünyayı paylaşmanın talihsizliği içindeyiz.

Gel de dayan!

Yazarın Tüm Yazıları