Fikret Bila

Birlik olma zamanı

22 Ocak 2018
TÜRKİYE’nin Afrin’de yürüttüğü “Zeytin Dalı” harekâtı meşrudur.

Ankara, uluslararası hukuktan doğan bir hakkını kullanmıştır. Bütün uyarılara rağmen, PKK’nın Suriye’deki kolu olan YPG’nin Afrin’de üslenmesi, oradan Türkiye’ye saldırması karşısında, Ankara’ya askeri müdahale dışında bir seçenek kalmamıştır.

PKK-PYD-YPG’nin Türkiye’ye saldırıları Afrin’le de sınırlı değil. Sınırımız boyunca fırsat buldukları her an her yerden saldırdılar.

Terör örgütünün amacının Türkiye’yi bölmek olduğu da düşünüldüğünde Türkiye’nin askeri harekâtı, tartışmaya dahi açılamaz.

Türkiye’nin Suriye’nin de, Irak’ın da toprağında gözü olmadığı açıktır. Sadece bekasını düşünerek terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu nedenle Türkiye’yi, Suriye’de işgalci gibi gösterme çabaları da boşunadır. Türkiye işgalci değildir. Amacı terör örgütlerini etkisiz kılmaktır.

ULUSAL SORUN

Terör ulusal bir sorundur. Bu nedenle terörle mücadele de ulusal nitelikte bir mücadeledir. Bunun gereği, bu mücadeleyi birlik ve beraberlik içinde yürütmektir.

Terörle mücadele iç siyaset konusu, malzemesi yapılmamalıdır. Partiler üstü bir anlayışla yürütülmelidir!

Şimdi zaman, iktidarıyla muhalefetiyle birlik olma zamanıdır. 

Yazının Devamını Oku

Sonuç getiren habercilik

15 Ocak 2018
Biz gazeteciler için en büyük mesleki mutlulukların başında, hazırladığımız sayfalara yansıttığımız haberlerden kamu veya mağdur kişi yararına sonuç almamız gelir. Sözünü ettiğimiz bu haberler hayatın her alanında olabilir.

Gurur ve mutlulukla belirtmek isterim ki, son dönemde fark yaratan Hürriyet haberciliği çok önemli ve olumlu sonuçları da beraberinde getirdi.

“Türkiye’nin cennet köşeleri” denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri olan Bolu Gölcük’te imar yolunu açacak düzenleme yapıldığını ve ihaleye çıkılacağını kamuoyuna Aysel Alp imzasıyla Hürriyet duyurdu.

Bu haberin çıkmasından sonra gözler buradaki ihaleye döndü. Vatandaşlar Gölcük’ün imara açılmaması için yürüyüş yaptı.

Nihayetinde ihale iptal edildi.

Bakan da muhtemelen bir daha ihale açılmayacağını söyleyerek noktayı koydu.

Sonuç getiren habercilik için, bir süre önce hayata geçirdiğimiz, editörlerimizden Demet Bilge Erkasap yönetimindeki ‘Ses Ver’ sayfasını dikkatle izlemenizi tavsiye ediyorum.

Her pazar yayınladığımız bu sayfanın çıkış amacı, bir konuyu tüm detaylarıyla gündeme getirmek, ilgili kişilere gerekli çağrıları yaparak sonuca ulaşmaktı.

Yazının Devamını Oku

ABD ile ilişkiler düzelir mi?

8 Ocak 2018
Uluslararası ilişkilerde sürekli düşmanlık, sürekli dostluk yoktur.

Sürekli olan ulusal çıkardır.

İki ülke arasındaki ilişkiler ulusal çıkarların örtüştüğü dönemlerde iyi, çatıştığı dönemlerde kötü olur.

Türkiye ile ABD ilişkileri uzunca bir süreden beri kötü seyrediyor.

İki ülke 60 yıldır müttefik olmasına karşın çok ciddi bir sorun yaşıyor.

Bunun temel nedeni, ABD’nin, Türkiye’nin ulusal birliğini, toprak bütünlüğünü parçalamayı ve demokratik-laik rejimini değiştirmeyi hedefleyen iki terör örgütünü ısrarla desteklemesi. Bu terör örgütlerinden biri PKK, diğeri FETÖ’dür.

Türkiye’nin bütün taleplerine karşın ABD, bu iki terör örgütünü desteklemekten vazgeçmedi. Bu desteği bugün de sürüyor.

PKK’YA DESTEK NİYE?

Yazının Devamını Oku

Yeni yıl ve vedalar

1 Ocak 2018
YENİ yıl, Hürriyet için de önemli bir kilometre taşı.

Hürriyet, 1 Mayıs’ta tam 70 yaşına girecek. 94 yaşındaki Cumhuriyetimizin değerleriyle bütünleşerek, evrensel gazetecilik ilkelerini benimseyerek başarıyla, gururla kat edilmiş 70 uzun yıl...

Hürriyet’i, 70 yıldır her sabah fırından yeni çıkmış taze bir ekmek sıcaklığıyla ellerinize ulaştıran bir ekip var geride. Her ferdinin üzerine düşen işi olanca titizliğiyle yaptığı bir koca ekip. Hürriyet’i zirveye taşıyan hep orada tutan muazzam ekibin kimisi vitrindedir, okurlar onları bilir, tanır. Kimiyse görünmez kahramanlardandır, okurlar bilmez, tanımaz.

Hürriyet’in tarihine baktığınızda basın tarihine pırıltılı harflerle adını yazdırmış nice gazeteci, yazar, editör görürsünüz. Her biri Hürriyet’in gazetecilik yarışında bayrağı onurla, gururla taşımış, sonraki kuşaklara devretmiş onlarca, yüzlerce değerli isimle karşılaşırsınız.

TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ

O listeye yeni isimler katılıyor; gazetemize yıllarca emek vermiş bazı arkadaşlarımızla yollarımız maalesef ayrılıyor. Daha doğrusu bazı arkadaşlarımız bayrağı yenilere devrediyor.

Yollarımızı ayırdığımız bu arkadaşlarımıza Hürriyet’in teşekkür borcu var. Meslektaşları olarak bizim ise gönül borcumuz var. Haklarını bir nebze olsun teslim edebilmek için isimlerini tek tek anmalıyız. İçlerinde kimler yok ki?

48 yıl boyunca Hürriyet’in yönetiminde görev yapmış Fikret Ercan.

Yazı İşleri’nin kıdemli ismi ve bir dönem yazarlık da yapan

Yazının Devamını Oku

Rutin haberde fark yaratmak

25 Aralık 2017
BİRLEŞİK Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Prens Abdullah bin Zayed geçen hafta, Birinci Dünya Savaşı döneminde Medine’yi ve kutsal emanetleri korumak için hayatını tehlikeye atan Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan’la ilgili çirkin bir tweet’i takipçileriyle paylaştı.

Fahreddin Paşa’dan ‘Hırsız’ diye söz eden o tweet’te “İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dedelerinin Araplarla ilişkisi buydu” hakareti de yer alıyordu.

KRİZ YARATAN TWEET

Zayed’in bu hareketine yanıt gecikmedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yine Twitter’dan bu paylaşımın ‘büyük bir yalan, Zayed’in tavrının da büyük bir ayıp olduğunu’ vurguladı. Tüm yayın organlarına ulaşan bu rutin ama önemli gelişmeyi Hürriyet ilk gün büyük bir haber olarak, “Fahreddin Paşa krizi” başlığıyla duyurdu. Haber diğer bazı gazete ve internet sitelerinde de yer aldı.

‘CAHİL ADAMLAR’ ÇIKIŞI

Bu noktadan sonra Hürriyet’in fark yaratan haberciliği kendini gösterdi. Ömer Erbil imzalı haberde, Fahreddin Türkkan Paşa’nın Türkiye’ye getirdiği koruma altına alınan kutsal emanetlerin detayları vardı. 745 kalem eser Medine Defteri başlığıyla saray envanterinde kayıtlıydı. Prof. Dr. İlber Ortaylı ise o meşhur üslubuyla, “Bilmeden ahkâm kesiyorlar. Cahil adamlar. Bu eserleri yıllardır gözümüz gibi koruyoruz. Getirmeseydik dağılıp giderlerdi” derken Bakan Zayed’i sert eleştiriyordu.

TORUN KONUŞUYOR

Özgür Altuncu imzalı ‘Hürriyet Takipte’ haberi ise 1948’de vefat eden Medine kahramanı Fahreddin Paşa’nın Aşiyan’daki aile mezarlığında yattığını duyuruyordu. Küçük oğlunun askerliğini yaparken şehit olduğu, general olan diğer iki oğlunun da vefatları sonrası Aşiyan’a gömüldüğü bilgisi bu haberdeydi.

Fahreddin Paşa

Yazının Devamını Oku

Filistin sorununun çözümü

18 Aralık 2017
Geçtiğimiz hafta İstanbul tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptı.

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul eden kararı imzalamasından sonra, dönem başkanı olan Türkiye’nin çağrısıyla İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı da işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğunu vurgulayan bir bildirge yayımladı. İstanbul zirvesinden çıkan bu kararla Trump’ın restine karşılık rest çekilmiş oldu.

Filistin sorunu Ortadoğu’nun temel sorunudur. Ortadoğu’ya barış ve istikrarın gelmesi için Filistin sorununun kalıcı biçimde çözülmesi gerekiyor. Yıllardır devam eden mücadeleden sonra Filistin-İsrail sorununun iki devletli bir modelle çözüme kavuşacağı konusunda uluslararası alanda geniş bir uzlaşmaya varılmış durumda. Böyle bir zemin ve umut yakalanmışken Trump’ın ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “Kudüs atağı” çözüm yerine sorunu daha da ağırlaştırmış oldu.

60 yıldır Filistin topraklarını yavaş yavaş işgal eden İsrail, Filistinlilere yaşam hakkı tanımadı. Birkaç yerleşim yerine tıkılan Filistinliler hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam bir tecrit altında yaşayan Filistinlilerin, gerçek anlamda devletlerine kavuşmaları dışında, kurtuluş yolları yok.

İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı’nın yaptığı olağanüstü zirvede alınan kararlar, Filistin sorununun çözümü için bir temel olarak korunması gereken tarihi nitelikteki kararlardır. Bu kararların arkasında durmak ve hayata geçirmek Filistinliler için yaşamsal önem taşıyor. İslam ülkeleri İstanbul ruhunu kaybetmemeli; kenetlenmeli ve birlikte hareket ederek, ABD ve İsrail üzerindeki baskılarını artırmalıdır.

Ortadoğu halkları birbirleriyle savaşmak, mezhepsel ve etnik aidiyetler üzerinden birbirinin kanını dökmekten vazgeçip, bir araya gelebilirlerse Filistin sorununu çözüm yoluna sokar, süper güçlerin işgal ve tahakkümünden kurtulur hem de barışa ulaşabilirler.

GAZETECİLİĞİN GÜZEL ÖRNEKLERİ

Bu yıl 44’üncü kez düzenlenen Türkiye’nin en uzun soluklu yarışmalarından Pantene Altın Kelebek Ödülleri klasik tabirle bir yıldızlar geçidi gibiydi. Kanal D ve Teve 2’den naklen yayınlanan görkemli gecede Tarkan’dan Ajda Pekkan’a, Cem Yılmaz’dan Yılmaz Erdoğan’a müzik ve televizyon dünyasının önde gelen isimleri oradaydı. Türkiye ekranlardan Hürriyet’in bu dev organizasyonuna kilitlendi.

‘Hürriyet Takipte’

Yazının Devamını Oku

Batı Trakya Türkleri’nin üzerindeki ağır baskı

11 Aralık 2017
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan ziyaretine Lozan tartışması damgasını vurdu.

Erdoğan’ın ziyaretten önce Yunan basınına verdiği söyleşide, Atina’nın Lozan hükümlerine uymadığını vurgulamasından hareket eden Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos konuyu açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle Batı Trakya Türkleri’nin haklarını kastederek Lozan’ın güncellenmesi gerektiğine ilişkin sözleri büyük yankı yarattı. Yunan basını ve muhalefeti Cumhurbaşkanı Pavlopulos ve Başbakan Çipras’ı, Erdoğan’ın çıkışı karşısında pasif kalmakla, şok geçirmekle eleştirdiler.

Atina’dan sonra ziyaret ettiğimiz Gümülcine’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Lozan’ı güncellemek gerekir”, derken neyi kastettiği daha iyi anlaşıldı.

TÜRKLERİN EN BÜYÜK ŞİKÂYETİ

Yunanistan, Lozan’da Türk azınlığa tanınan hakların hiçbirini uygulamadığı gibi, Batı Trakya Türkleri’ni ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel çok ağır bir baskı altında tutuyor. “Türk” kimliğini ve “Türkçe”yi neredeyse yok sayan Yunanistan, ekonomik baskı da uyguluyor.

Gümülcine’de sorunlarını aktaran Türklerin en büyük şikâyetleri, gördükleri ekonomik baskı ve eğitimdeki çifte standarttı. Gümülcineliler, Türklere iş verilmediğini, çoğunluğun tütün tarlalarında çalıştığını ve tütünlerine ülke ortalamasının altında fiyat verildiğinden yakındılar.

Eğitimin ise özellikle zayıf tutulduğunu belirten Türkler, çocukların ne Yunanca ne Türkçe öğrenebildiğini vurguladılar. Türkiye’den öğretmen gelmesine Yunan hükümetinin zorluk çıkardığını, Yunanca eğitimin de kalitesiz tutulduğunu vurguladılar. Böylece gençlerin üniversiteye gitmesinin ve meslek sahibi olmasının engellendiğini dile getirdiler.

ATİNA’NIN YOK SAYDIĞI HÜKÜM

Yazının Devamını Oku

Objektif habercilik

4 Aralık 2017
Şüphesiz geçen haftanın en çok konuşulan iki olayı New York’ta başlayan Reza Zarrab davası ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası’ndaki Bellway şirketiyle ilgili para trafiği belgeleriydi.

Hürriyet, tarafsız haberciliğin gereğini bu iki kritik ve süreklilik arz eden olayda da gösterdi.

New York’taki davayı izleyen muhabirlerimiz Razi Canikligil ve Cansu Çamlıbel mahkeme salonundaki gelişmeleri en objektif ve anlaşılır şekilde okurlara aktardı. Mahkeme salonundan renkli izlenimler özel çizimler eşliğinde Hürriyet sayfalarında yer buldu.

Bu haberlerin okurlarımıza ulaştırılmasında Hürriyet Dış Haberler Servisi ve Hürriyet Gece Servisi’nin harcadığı büyük çabayı da buraya not etmekte fayda var.

Hürriyet aynı şekilde CHP’nin
Man Adası iddialarını ve suçlanan tarafların yanıtlarını, tüm detaylarıyla sayfalarına taşıdı.

Okurlarımız bu konuda konuşulan her şeyden, en doğru şekilde haberdar oldu.

HÜRRİYET TAKİPTE

Geçen haftanın gündemine ABD’deki

Yazının Devamını Oku