Akademili öğrencilerin ellerinden çıkan lezzetler

Maslak’da Beybi Plaza B Blok’ta yer alan sadece sabah kahvaltısı ve öğle servisi veren Okulun Mutfağı, aslında Mutfak Sanatları Akademisi’nin uygulama mutfağı olarak açılmış, açıldıktan hemen sonra da çevre sakinlerinin göz bebeği olup çıkmış 75 kişilik orta
ölçek bir lokanta.
Şefinden yardımcısına, tezgah arkasında çalışanından servise çıkanına dek lokantanın tüm çalışanları aslında Akademi’de öğrenimlerini sürdüren öğrenci ve eğitmenler. Öğrencilerin pratik yapması için açılmış, derslerde öğrendiklerini gerçek hayata geçirmeleri için kurulmuş bir yer. Lokantada iki şef ve pırıl pırıl
22 genç çalışıyor. Genellikle bu tür mekanlar acemi yuvaları olarak görülür  biraz da dudak bükülür ama Okulun Mutfağı’nda
durum farklı..
Eşiğinden adım attığınız anda İstanbul’da pek az mekanda karşınıza çıkacak bir profesyonellik ve gene pek azında tatma fırsatı yakalayacağınız lezzetlerle karşılıyorsunuz... Mönüde yapımı oldukça zahmetli ve pişirilmesi için ileri seviye bir alt yapıya gereksinim duyulan yemeklerin yanı sıra, her gün gelen müdavimler düşünülerek konulmuş sade yemekler de var. Eritme çikolata tekniğiyle doldurulmuş kaz ciğerli ızgara köfte ya da sous-vide tekniğiyle pişirilmiş somon, harika
patates kızartması eşliğinde sunulan burger ya da iri kıyım bir salata gibi.

HER YEMEĞE ŞARAP

Mönüde yer alan her yemek bir şarapla eşleştirilmiş. Elbette gönlü çeken başka bir şarap ya da başka bir içecek seçebilir ama vakti dar olup uzun uzun şarap mönüsü incelemek istemeyen ya da çeşitli markaların farklı şaraplarını bilmeyenler için harika bir uygulama.
Mönü, yılda dört bazen beş kez değişiyor ve yemeklerde yerel ürünler kullanılmaya özen gösteriliyor. Bu tür müşterileri çevre sakinleri olan mekanların olmazsa olmazı ‘Günün Yemeği’ de unutulmamış. Bir de fiyatlar fiyat-kalite ekseninde bakıldığında fena halde makul. Burada lokantanın kar amaçlı olmaması ve sırtını yasladığı Akademi’nin olanaklarından yararlanıyor olmasının
payı büyük.
Benim Atom Karınca adını taktığım Akademi’nin
kurucusu ve patronu Mehmet Aksel’in dünya yıkılsa değiştirmeyeceği ilkelerinden dolayı mekanda rezervasyon yapılmadığı gibi imtiyazlı
müşteri kavramı da yok.

PATRON YER BULAMIYOR

Okulun Mutfağı’nda buluşmaya karar verdiğimizde “Aman erken gelin” dedi... “Sonra yer bulunmuyor.” İlk kez Türkiye’de bir patronun kendi mekanında yer bulamama kaygısı yaşadığına da bu sayede şahit oldum. Müşterilerin çoğu plazalarda çalışan iş adamı ve iş kadınları olsa da, aralarında azımsanmayacak sayıda rotayı sadece orada yemek için Maslak’a kırmış kişi de olduğu belli. Mehmet balık yedi ben et.
İkisi de eline su dökülmeyecek cinstendi.
Bir de külahta tuzlu karamelli dondurmayla toprak çektim üstüne.
Değmeyim keyfime.