Paylaş
Çünkü bu ikincilik; futbol, yüzme, voleybol, boks ya da atletizmden değildir.
Bu öyle bir ikinciliktir ki,
Bir milletin geleceğine aittir. Nesiller boyu süren bir özgüven yarışıdır.
Ve madalyası gençliğin ellerinde yükselen medeniyettir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’ın duyurduğu ve beni gerçekten heyecanlandıran haber şu:
“Türkiye, 2022 yılında yerli tasarım başvuru sayısında, dünyada 2’nci sırayı aldı.”
Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar...
Yerli tasarım başvurusunda dünya ikincisi olduk.
Evet,
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü önceki gün bir istatistik yayınlıyor.
“2023 Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporu...”
Raporun istatistik bölümü şöyle:
Şu tabloya bakar mısınız?
İlk sırada devasa nüfusuyla Çin geliyor.
Ve ardından Türkiye.
ABD, Almanya, Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ülkeler, dev sanayilerin merkezleri başvuru sayısında Türkiye’nin arkasında kalmışlar.
Buradan yola çıkarak “Onları gelişmişlikte geçtik” demiyorum.
Ama ondan daha önemli olan “Gelecek için umut dolu bir işarettir” diyorum.
ABİ ADAMLAR YAPIYOR YAHU
Çünkü bu istatistik yıllardır yakamıza yapışan “Abi adamlar yapıyor yahu” özgüvensizliğinin sonudur.
Hatırlayın;
En ufak bir cihazı bile gördüğümüzde ilk cümlemiz bu değil miydi?
“Abi adamlar yapıyor yaa...”
İşte bu söz nedeniyle Türkiye bir türlü “Ben de yaratabilirim” diyemedi.
Bir anlamda “fikri işgal” altındaydı. Gençliğin “yaratma özgüveni” yoktu. Oysa Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılında gelen bu ikincilik;
“Yaratma özgüveni”nin nasıl parladığını gösteriyor.
Öyle ya
Ben Anadolu’nun her yerinden gelen başarıları defalarca yazmıştım.
İşte...
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu Grizu-263 model uydusu...
Bu genç biliminsanları;
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi tarafından desteklenen “CanSat Competition 2022” model uydu yarışmasında dünya birincisi olmuşlardı.
Tasarladıkları model uydu, şimdi uzaydan veri gönderiyor.
Bunun gibi daha ne örnekler... Hepsini yazmaya kalksam buraya sığmaz.
Ama yalnızca şunu söylemeliyim...
Türkiye son 10 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle yerli tasarım ve üretim konusunda muazzam bir gelişme sağladı.
Bu gelişmede büyük payı olanlar var.
Savunma sanayisi başarılarıyla birlikte TEKNOFEST’leri ateşleyen Selçuk ve Haluk Bayraktar.
Geleceğin yıldızları projesini yıllardır büyük bir özveriyle yürüten Fatih Kacır.
Ve elbette Türkiye’nin ilk sanayi Bakanı Münir Birsel’den günümüze kadar bütün bakanların hizmetlerini unutmuyorum.
Ama son 10-15 yıl bu hizmetler bir patlamaya dönüşmüştür. Sessiz bir devrim olmuştur.
Faruk Özlü’den Mustafa Varank’a kadar ve bugün bayrağı devralan Fatih Kacır’a kadar birçok isim...
Bugün eğer savunma sanayisinden uydu, enerji ve yazılım sektörlerine kadar onlarca alanda gençlerden gelen tasarım başvuruları artıyorsa;
Bunun adı son 10-15 yılda ateşlenen “Biz de yaparız” özgüvenidir.
Preveze Denizaltısı’yla dalarken de görmüştüm onları.
Aselsan’dan gelen gençler milli torpido sistemini yönetiyorlardı.
İHA’lar... SİHA’lar... Uzaya gönderdiğimiz yerli uydu İMECE’nin Proje Yöneticisi Emir Serdar Aras ve ekibi...
Dünya çapında ilgi gören bilgisayar oyunlarından bilimsel tarım yazılımlarına, yapay zekâya kadar yükselen bir Türk gençliği...
Bu ancak işte böyle bir özgüvenle olur arkadaşlar.
Bu dünya ikinciliği;
Geleceğe olan umudun güvencesidir.
Bizim için bir “medeniyet madalyası”dır.
Paylaş