Nihayet hoş geldiniz Albay Konstantinos

Özdere açıkları ve sahillerinde muazzam bir tatbikat izliyoruz.

Efes 2024 tatbikatı...

Türk ordusunun son yıllarda aldığı muazzam gelişmeyi, teknoloji devrimini anlatacağım. Ama önce dikkatimi çeken çok önemli bir gelişme...

Efes tatbikatının yapıldığı Özdere ile Samos Adası arasında yaklaşık 10 mil var. Ve biliyorum ki, Deniz Kurdu tatbikatları dahil; Yunanistan bu tatbikatlara ne katılıyor ne de gözlemci gönderiyor.

Hatta her tatbikattan sonra Yunan medyasında Türkiye’yi suçlayan haberler yapılıyor.

O nedenle sordum:

- Son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan yumuşama, Yunan Başbakanı Miçotakis’in gelişi askeri alanda da pozitif bir sonuç yarattı mı? Yunanistan tatbikata gözlemci gönderdi mi?

Hayret ve sevinçle öğrendim ki; 

Evet göndermiş.

Kara Ataşesi: Alb. Konstantinos Pa...

Deniz Ataşesi: Alb Evangelos Ps...

Yunanistan daha önceki tatbikatlara gözlemci bile göndermiyordu.

Mesela son katıldığım Denizkurdu Tatbikatı’nda sormuştum. Yoktular.

O yüzden Alb. Konstantinos ve Alb. Evangelos Ps.’ya ‘nihayet’ hoş geldiniz diyorum.

Bu kararı alan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i kutluyorum. Çünkü bu değişiklik, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ‘gerilimi düşürme’ çabaları açısından çok önemli bir gelişmedir.

Ortak basın toplantılarında verilen iyi niyet mesajının sahadaki somut örneğidir.

Tatbikat gözlem yeri Samos Adası açıklarına doğru...

Düşünsenize; Böylesine muazzam bir tatbikata 45 ülke katılıyor.

Burkina Faso’dan Fransa’ya, Zimbabve, Gambiya’dan ABD, Almanya, İtalya’ya. Özbekistan’dan Brezilya’ya kadar dünyanın her coğrafyasından 45 ülke fiilen katılıyor.

Yani askerleriyle tatbikatta rol alıyorlar.

Ama komşumuz Yunanistan gözlemci bile göndermiyordu.

İşte en azından bu duvar ‘şimdilik!!!’ yıkıldı.

O yüzden sevinç duyduğum bir gelişme.

Aslında bir önemli detayın da bu noktada altını çizmeliyim: Bu tatbikat boyutları açısından Ege Denizi’nin çok ötesinde. Küresel bir tatbikat. Yunanistan’ın üzerine alınmasına gerek yok. 

Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da takibattaki konuşmasında açıktan söyledi: “Bu tatbikat hiçbir ülkeyi hedef almıyor...”

Hedefler tam isabet...

GECE ŞAHİNLERİ

İki gün boyunca öyle sahnelere tanık olduk ki. Gece karanlığında yapılan çıkarmalar, komandoların hareketleri... Havadan, denizden son teknolojiyle ve tam isabetle vurulan hedefler.

Ve elbette. SİHA’lar, İHA’ların inanılmaz başarılı atışları, HÜRJET Ve FNSS Genel Müdürü Nail Kurt’un aracın başında anlattığı Zırhlı Amfibi ZAHA’nın olağanüstü özellikleri... Yerli ve milli gemilerimizden atılan akıllı füzeler...

Ve elbette; Müthiş bir disiplin. Arkadaşlar, 45 yabancı ülkeyle birlikte 11 bin personelle yapılan bu hava, deniz ve kara tatbikatı elbette muazzam bir organizasyon gerektiriyor.

Bırakın gerçek silahlarla yapılan atışlı tatbikatı, 11 bin kişinin katıldığı ve gece gündüz her türlü ihtiyacın karşılandığı normal bir ağırlamayı bile yapmak kolay değildir.

Kaldı ki tatbikatta verilen saatler dakika dakika tuttu.

Ciddiyet ve disiplin etkileyiciydi.

Bu nedenle; Tatbikattaki askeri başarıların ötesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ni en üst makamdan en alttaki görevliye kadar bu muazzam organizasyon ve lojistik için ayrıca kutluyorum.

F-16 similasyonu

TÜRK ORDUSU KÜRESEL GÜÇTÜR

Tatbikattan çıkardığım özet cümle maddeler halinde şudur:

1- Bu tatbikat Ege’yi kapsayan yerel ya da lokal bir tatbikat değildi. Türk ordusunun küresel boyuttaki gelişimini ve dost ülkelerle işbirliğini gösteren “küresel ölçekte” bir tatbikattı. O yüzden Yunanistan’ın üzerine alınması yersiz ve gereksiz oluyor.

2- Türk Savunma Sanayisi resmen çağ atlamış.

3- Türk ordusu, 15 Temmuz ihanetinden sonra, bildiğimiz o çelikten disiplin ve gücünü yeniden kazanmış hatta ilerletmiş.

Gelelim küresel rekabete.

Tatbikat alanında bir de savunma sanayisi sergisi vardı. Sergiyi gezerken yıllar öncesine gittim. Birinci Körfez Savaşı’nda ABD’nin Irak’a girişinde kullandığı füzeler atıldıkça CNN’den füzelerin teknik bilgileri altyazı halinde geçiyordu. CNN neredeyse canlı bir savunma fuarına dönüşmüştü.

Altay BMC yapımı

O zaman o füzeleri, teknolojiyi hayret ve biraz da korkuyla izliyor; “Adamlar yapıyor yahu” diyorduk.

İşte şimdi bu sergiyi gezerken şöyle mırıldandım: “Biz de yapıyoruz artık yahu...”

Bu ne güzel bir duygudur. Nasıl bir gurur kaynağıdır. Caydırıcı olmanın rahatlığıdır. Ukrayna ve Filistin’i düşününce caydırıcı olmanın değeri daha iyi anlaşılıyor.

Türk şirketlerinin savunma sanayisinde marka olarak parladığını gördüm. Tatbikattaki sergi çok akıllı bir pazarlama fikriydi. 

FNSS Genel Müdürü Nail Kurt - ZAHA - Zırhlı Amfibi Hücum Aracı içindeki askerlerle deniz altından gidebiliyor.

Düşünsenize; Artık savaş gemisi ihraç ediyoruz. İHA ve SİHA’lar ihraç ediyoruz. ABD polisine tabanca satıyoruz. Akıllı füzeleri, denizaltıları, torpillerini biz yapıyoruz.

Bütün bunları yazmaya kalksam bu sütunlara sağmayacak.

Özetle; “İki gün boyunca Efes’te ben gurur duydum. Ordunuzla ve gelişen teknolojinizle, mühendislerinizle siz de gurur duyun arkadaşlar...”

Ve yine söylüyorum: “Tatbikata nihayet hoş geldiniz Alb. Konstantinos..”

Ve tatbikat bittiğinde, bir ara gözüm uzaklarda uçan bir martıya takıldı.

Martının maviliklere doğru süzülüşünü izlerken; Bu da benim hayalim olsun dedim: “Bir gün Ege’de tatbikatlar yerine ortak ve küresel festivaller yapabilsek...”

Hayal işte...