Paylaş
İnsanlık tarihinin en önemli eserlerinin bulunduğu tarihi yapılar, müzeler ve eserler... Ve elbette İstanbul.
Selimiye Camii’nden Kız Kulesi’ne...
Ayasofya’dan Sultanahmet’e...
Neredeyse her köşesi yaşayan bir müze olan Fatih semtine. Nasıl korunacak?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a sordum.
İlk sözü şu oldu: “Tarihi yapıların statik yapılarını kuvvetlendirmek için neredeyse seferberlik ilan ettik. Yıllardır çalışılıyor.”
Ve sonra bu seferberliğin bilgilerini paylaştı. Bu bilgileri veren Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı yıllara göre tarihi eserlerin, müzelerin korunması için nasıl bir sistem uygulandığını anlatırken;
Konu bir an son depremlerin vurduğu merkezlere geldi.
Marmara ve Boğaz. Orada da Kız Kulesi var. Kız Kulesi’nin onarımı başladığında çok eleştiriler olmuştu.
Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı bu bilgiyi verirken aynen şöyle dedi: “Fatih Bey, eğer bugün biz o statik kuvvetlendirmeyi yapmasaydık belki de son depremde Kız Kulesi’ni kaybetmiştik. Birileri Kız Kulesi’yle ilgili yaptığımız onarımı dekoratif bir çalışma zannetti. Ağır eleştiriler oldu. Oysa biz deprem hazırlığı için Kız Kulesi’nin ‘statik röntgeni’ni çektik. Ve ona göre çok ince bir statik sağlamlaştırma yaptık. Bu tür işlemler en pahalı işlemlerdir. Ama sağ olsun Sayın Bakanımız Mehmet Ersoy Bey, ‘Parayı düşünmeyin, bu bir tarihi değerdir. Elbette koruyacağız’ dedi. Ve bu çalışmayı yaptık. Kız Kulesi bugün ayaktadır.”
Bir an Kız Kulesi’nin olmadığı bir manzarayı düşündüm. Martısız bir Boğaz gibi.
Prensesiyle, yılanıyla, yani bütün efsanesiyle kaybolmuş bir Kız Kulesi. İçim daraldı.
2) AYASOFYA
Şu anda statik sağlamlaştırma aşamasındaki ikinci büyük tarihi eser ise Ayasofya...
Bakan Yardımcısı Yazgı şöyle özetliyor:
“Bilimadamlarına, hocalarımıza incelettik. Baktık ki minarelerde statik zayıflık var. O nedenle minarelere müdahale ediyoruz. Kubbe yine öyle. Çok önemli bir yenilemedir bu. Zaten yıllara bakarsanız Ayasofya her depremde yorulmuş bir yapıdır. O nedenle eserlerin statik desteğine yöneldik.”
3) ESERLERİ TAHLİYE PLANI
Peki tarihi eserler için şu anda ne yapılıyor?
İşte Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın cevabı: “AFAD, tahliye ve yerleştirme planını 81 ilimizde jandarma komutanlıklarına devretti. Aynı yıl müzelerin afet anlarında daha hızlı organize olabilmesi amacıyla ‘Afet-Acil Durum Müze Destek Grupları’ oluşturuldu. Bu grupların koordinasyonu Genel Müdürlük tarafından sağlanıyor. 6 Şubat 2023 depreminin ardından bu hazırlıkların ne kadar kritik olduğu bir kez daha görüldü.”
Soruyorum:
“Peki şu andaki durum nedir?”
İşte başlıklar halinde hazırlıklar:
- İstanbul başta olmak üzere acil durumda eser hacimleri hesaplanarak gerekli çadır miktarı belirleniyor.
- Deprem anında kaçakçılık ve talan riskine karşı acil durum personeli görevlendiriliyor.
- 2021 yılında çeşitli bakanlık ve kurumların katılımıyla yapılan toplantıda, taşınabilir eserlerin tahliyesi ve taşınamayanların yerinde korunmasına ilişkin koordinasyon esasları belirlendi. Bu süreçte tahliye planlamalarının yerelde il jandarma bünyesindeki Tahliye Planlama Grupları ile işbirliği içinde yürütülmesi kararlaştırıldı.
- Afet-Acil Durum Müze Destek Grupları oluşturuldu. Nisan 2024’te güncellenen destek grupları ve korunacak alan bilgileri tüm valilikler ve ilgili müdürlüklerle paylaşıldı.
- Camiler, hanlar, kiliseler gibi önemli yapılar önceliklendirildi; restorasyon planları hazırlandı. Sabit durumda olan raflar denetlenerek gerekli görülen noktalara ek destek aparatları yerleştirildi. Cam vitrinler güçlendirilerek olası sarsıntılara karşı dayanıklılıkları artırıldı. Eserlerin kaymasını önleyici özel malzemelerle sergi güvenliği üst seviyeye çıkarıldı. Depo alanlarında ise devrilme riskine karşı dolaplar duvarlara sağlam şekilde sabitlendi; hassas eserler için ilave koruma sistemleri kurularak güvenlik en üst düzeye taşındı.
4) ESERLER KONTEYNERLERDE
- Deprem riski altındaki müzelerde bulunan eserlerin güvenliğini sağlamak amacıyla özel konteynerler temin edilerek bu eserlerin uygun koşullarda bu konteynerlere yerleştirilmesi sağlandı.
- 24 Ocak–3 Şubat 2025 tarihleri arasında Japonya’da düzenlenen ‘Kültürel Miras Afet Riski Yönetimi Eğitimi’ programına deprem bölgesinde görev yapan müze müdürlerimiz de katıldı. Program başarıyla tamamlandı ve iki ülke arasında kültürel mirasın korunmasına yönelik bilgi ve anlayış köprüsü kuruldu.
5) ORTAK MİRAS DUYGUSU
Evet arkadaşlar; Her depremde can korkusuyla sarsılıyoruz. Çok şükür ki son dönemde can kaybetmedik. Ama binalarımız sarsıldı. Konutlarımızı düşünüyoruz tamam. Ama tarihi yapılarımız biraz daha yoruluyor. Merak ettim. Acaba dünyanın en değerli tarihi eserlerinin bulunduğu ülkemizde bu eserler için ne yapıyoruz?
Merak ettim çünkü; Tarih yalnızca kitaplarda yazmaz; taşlarda, duvarlarda, cam vitrinlerde, eski bir sandığın içindeki figürde yaşar. Bu yazı böyle bir kaygıdan doğdu. Gördüm ki bakanlık da boş durmuyor.
Ve en önemlisi statik onarım sayesinde Kız Kulesi kurtulmuş. İyi pazarlar...
Paylaş