İşte 5 bin yıllık tarihin kurtuluş reçetesi

1) Diyarbakır’ın Eğil Göleti’nden gelen haber ve fotoğrafları görünce dayanamadım.

Ve artık en yüksek sesimle sordum:

“Diyarbakır’da oluyor da Muğla’da nasıl olmuyor?”

Haber şuydu:

“Diyarbakır’ın tarihi bölgesi Eğil Göleti’nde elektrikli gezi katamaranları çalışmaya başladı.”

Nasıl harika bir haber. Nasıl güzel bir karar.

Bu projede emeği olan herkesi kutluyorum.

Helal olsun...

Bu güzel haberi okurken yüzüm gülüyordu ama aynı zamanda kalbim de sızlıyordu.

Niye mi?

Çünkü yıllardır yazıyorum, anlatıyorum.

Türkiye turizminin yüzü,

Bütün turizm afişlerinin, tanıtım filmlerinin fotoğrafı olan Dalyan, Köyceğiz Gölü ve kanalları ne yazık ki hâlâ o kanallarda çalışan motorlardan çıkan mazot ve yağla boğuluyor.

Giderek bataklığa dönüşüyor.

Arkadaşlar 5 bin yıllık bir tarihin içinde teknelerle yapılan gezilerden, çamur banyolarından, tarihi anıtlardan, kaya mezarlarından söz ediyorum.

Bin bir çeşit endemik bitkileri, muhteşem kıyıları, Likya yollarıyla dünyada örneği olmayan bir coğrafyadır bu.

Ne yazık ki kanalla birlikte onlar da boğuluyor.

DALYAN

Yıllar önce elektrikli tekne Dalyan’da denendi. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu kullandı . Ama Diyarbakır’da gerçekleşti.

DİYARBAKIR

2) KAÇ KEZ KONU OLDU BAKANLAR SÖZ VERDİ

Bu kanalların kurtuluşu için neler yazdım, işte son örnek:

“Dalyan... Ege ve Akdeniz’in birleşim noktasında İztuzu Plajı ve denizi, caretta caretta’lar... Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan Dalyan kanalı ve lagün deltası... Eşi ve emsali olmayan doğa harikası. Yüzlerce çeşit endemik bitkisi ve 5 bin yıla giden tarihiyle özel bir yer.

Pisagor’dan, Hipokrat’tan Piri Reis’e. Karya’dan Roma’ya... Çağlar öncesinden gelen muazzam bir tarih.

Ve en önemlisi...

Dalyan’da, akşama kadar denizden gelen meltem rüzgârlarıyla birlikte deniz göle akar. Sabaha kadar ise gölde biriken fazla su tekrar denize dökülür. Doğanın sihirli temizliğidir bu. Deniz, lagün, kanallar ve gölde tamamen doğal bin bir çeşit flora ve fauna oluşur. Doğa kendisini böyle temizler. O kanalları böyle besler.”

Ama Dalyan’da kanalları gezmek, çamur banyosuna girmek isteyenler arttıkça kanalları gezdiren tekne sayısı da arttı.

Mazot ve yağla çalışan bu tekneler lagünü boğmaya başladı.

3) 1 LİTRE MAZOTU TEMİZLEMEK İÇİN 5 MİLYON LİTRE TEMİZ SU GEREKİYOR

Şu anda bu doğa harikası ‘ölüm orucu’na girmiş durumda. Çünkü kanallar denizden beslenemiyor.

Çünkü göl ve kanallardaki 500’e yakın mazotlu tekne yağ ve mazotlu sintine sularını kanala bırakıyor.

Vahim... Vahim çünkü 1 litre mazotlu, yağlı suyun temizlenebilmesi için 5 milyon litre temiz suya ihtiyaç olduğunu düşünürsek...

O kanallar ve ekosistem mazotla boğuluyor arkadaşlar.

4) AB TEMSİLCİSİ BİLE SÖZ VERDİ AMA YILLAR GEÇTİ SONUÇ YOK

O kadar çok proje hazırlandı ki...

Bölgenin turizm birliği DOKTOB bir elektrikli tekne modeli geliştirdi. Ve bir toplantı düzenlendi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut o toplantıda fon için söz verdi.

Ama yine ses yok. Yıllar geçti. 5 bin yıllık tarihin arasından kıvrıla kıvrıla akan kanallar mazotla boğulmaya devam etti.

İşte arkadaşlar, Diyarbakır’ın Eğil’inden gelen “Elektrikli katamaranla göl turu başladı” haberi için hem sevindim, bir o kadar da Dalyan’ı hatırlayıp üzüldüm.

Sevindim çünkü,

Eğil’deki bu proje şu cümleyle açıklanıyor:

“Bu projenin gerçekleşmesi ile beraber içme suyu havzasında teknelerin sebep olduğu kirliliğin önüne geçmiş olacağız. Böylece bölgede çevre dostu yenilikçi teknolojilerin kullanımı desteklenmiş olacak.”

Sevindim çünkü,

Bu katamaranları Yıldız Teknik Üniversitesi’nden iki genç tasarlıyor.

Erkemarin isimli şirket gerçekleştiriyor.

Sevindim çünkü,

Diyarbakır’da çevre dostu teknolojiler için bir ışık doğdu...

Ama aynı zamanda çok üzüldüm arkadaşlar...
Çünkü Türkiye turizminin tarih ve doğal hayat merkezi Dalyan ve Köyceğiz gölü hâlâ mazot ve yağ bırakan teknelerle boğulmaya devam ediyor.

Tarih ve doğa adına hep birlikte “imdat” diyoruz arkadaşlar.