Gıdamızdan çalanları çözeriz de ya çocuklarımızın ruhları

TARIM Bakanlığı harika bir iş yapıyor.

Haberin Devamı

Gıda sahtekârlarını tek tek yakalayıp deşifre ediyor.

Zeytinyağından ünlü köftecilere, dönercilere kim varsa döküyor önümüze.

Cezalar geliyor.

Bu ahlaksızlara ne yapılsa az.

Ama sonuçta bunlarla mücadeleyi bir şekilde çözeriz. Cezalar, sıkı denetimler. 

Milletin tepkisi, tüketim protestosu. En kötüsünden almayız.

Ama beni asıl düşündüren gençler arasında giderek tırmanan “vahşet sarmalı”...

Gıdaların içine karıştırılanları bir şekilde ayıklarız da...

İnternet evrenine karıştırılan bu dijital zehri nasıl ayıklayacağız?

İçişleri Bakanlığı bu internet sitelerini yöneten çocukları yakaladı.

Ve şu açıklamayı yaptı:

Discord sosyal medya platformunda suç unsuru içerikli videoları düzenlediği tespit edilen B.T. adlı çocuk, Telegram isimli sosyal medya platformunda bulunan “Hz Ebu Cehil” isimli grupta ‘Çocuk Müstehcenliği, Polise ve Şehitlere Hakaret, Dini Değerleri Aşağılayıcı’ paylaşımlar yapan A.D.C. adındaki çocuk İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şubemiz ekiplerince muhafaza altına alınmıştır. B.T. ve A.D.C.’nin ifadeleri psikolog eşliğinde Cumhuriyet Savcısı tarafından alınacaktır.”

Haberin Devamı

BU İFADELER NASIL YORUMLANACAK

Doğrusu çok merak ediyorum.

Savcıların psikologlar eşliğinde aldığı bu ifadeler nasıl değerlendirilecek.

Bu raporlar nasıl bir sonuca yol açacak?

Öyle ya...

İki genç kızın kafasını kesen Semih Çelik 6 kez psikologlarla konuşmamış mıydı?

Kliniklere gitmemiş miydi?

Hasta olduğu anlaşılmamış mıydı?

O psikopatın bu halde sokağa salındığını düşününce;

Bakanlığın yaptığı “psikologlar eşliğinde savcılar ifade alacak” açıklaması bir türlü benim içimi rahatlatmıyor.

Çünkü tam 6 kez psikologlar tarafından analiz edilen Semih sonra serbest kaldı. Ve iki genç kızımızı kaybettik.

O yüzden diyorum ki...

Bu “psikologlar eşliğinde alınan ifadeler” tozlu raflara gitmesin.

Ciddi bir çalışma için hayatın içinden gelen en acı veri olsun.

Bu noktada 4 kurum öne çıkıyor.

1- Türkiye’nin “sağlık sistemi” ve psikologlarımızın durumu. Acaba kliniklerdeki psikologların, psikiyatrların yetkileri nereye kadar? Eksikleri var mı? Mutlak onların da dertleri vardır.

Haberin Devamı

2- Aile Bakanlığı’nın bu konuda yeni bir kurumsal yapıya yönelmesi. 

3- Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki “Çocuk Şube”nin artık yeterli olmayacağı.

4- Elbette Milli Eğitim Bakanlığı...

Bu tespitleri artırabiliriz.

Örneğin bu çocukların aile yapısı nedir? Gelir ve kültür durumları. 

Ben şimdi daha çok Sağlık Bakanlığı’nın ne yaptığını düşünüyorum.

Üniversitelerdeki psikoloji bölümlerinin, üniversite hastanelerindeki psikologların, psikiyatristlerin çalışma koşullarını ve yetkilerini merak ediyorum.

Yani toplumun çürüyen bir yarasında...

Yani gençliğin kararan bir noktasında...

Bakanlığa ait bölümlerde ne tür tedaviler yapılıyor ve sonuçlar alınıyor. Bu gençlere ne kadar ulaşılıyor?

Haberin Devamı

Gençliğe yalnızca LGS sınavlarıyla üniversite giriş sınavlarının yarışçıları olarak mı bakacağız?

Yeni bir şeyler olmalı. İnternet çağının hızına uygun bir şeyler olmalı.

Ama bürokratların her olaydaki klasik refleksiyle değil...

Sayın Bakanım “Efendim şu kadar gencin topluma kazandırılması. Şu kadar gencin rehabilitasyonu...” türünden istatistiklerden söz etmiyorum.

Çünkü insan ruhu her türlü istatistiğin üzerindedir...

O yüzden bir sonraki acıya kadar bu olayı bir kenara atmayalım.

İŞTE ‘DEVLET BABA’NIN FOTOĞRAFI

Birden bombalar patlıyor. Yangınlar. Sirenler. Kaçışmalar. Kulakları sağır eden bir korku. Büyüklerin “korkma kızım” diyerek sarılmaları. Bombaların arasına kıstırılmış bir hayat. “Allah’ım şimdi ne yapacağız?” sesleri. Ve bir gün üzerinde devasa bir Türk bayrağıyla gelen bir askeri gemi. Onu kucaklayan bir Türk askeri. Gemide sıcak bir çorba... Ve güven içinde uyandığı ülkesi Türkiye’de...

Haberin Devamı

Gıdamızdan çalanları çözeriz de ya çocuklarımızın ruhları

Bu fotoğrafı görünce “İşte devlet baba budur” dedim.

Kim kamplaşırsa kamplaşsın. Kim çatışırsa çatışsın. 

Ben devletimizle gurur duyuyorum.

Yazarın Tüm Yazıları