Esad için iki soru: Uçağı düştü mü ya da kaç milyar doları kaçırdı

Esad’ın kaçtığı uçak üzerine onlarca tahmin yürütülürken,

Ya da

“Uçağı gerçekten düştü mü yoksa sahte haber mi yayıldı?” diye sorgulanırken,

Bir bankacı dostum gülerek şöyle dedi:

“Bizler demokrasiyle büyüdüğümüz için diktatörlerin ruh durumunu anlayamayız.”

“Nasıl yani?” dedim.

Devam etti:

-Mesela Esad’a onlarca çağrı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan el uzattı. Suriye’de halkın huzuru ve demokratik çözüm için onlarca teklif yapıldı. Astana gibi zirveler düzenlendi. Ama hiçbirine cevap vermedi çünkü Esad ve çevresinin derdi başkaydı.

-Neymiş dertleri?

-Yahu arkadaş onlar demokrasiyi, halkı falan değil milyarlarca dolarlık varlıklarını kurtarmak için zaman kazanıyordu. Böylece aylar geçerken, onlar milyarlarca dolarlık varlığı nasıl organize edip kaçıracaklarını ayarladılar.

Doğrusu olaya hiç böyle bakmamıştım.

Öyle ya... Ne örnekler var.

Suriye’de Esma Esad’ın da ortağı olduğu milyarlarca dolarlık holding...

Telekom şirketleri, petrol ortaklıkları, silah ticareti...

Kilolarca altın, mücevherler...

Yıllarca yükte hafif pahada ne varsa biriktirilen, önceden offshore hesaplarına aktarılan paralar...

Esad ailesi. Holding patronu Esma Esad’ın yurtdışı bağlantıları. Aile yakınlarının varlıkları...

İşte...

Petrol ticareti yapan Katerji (Katırcı) kardeşler.

Esad’a en yakın isimler.

Hatırlayın... Mayıs 2020’de yazmıştım.

“Suriye’nin günlük petrol ihtiyacı 146 bin varildir. Elbette bunun hepsini kendi bölgesinden karşılayamıyor. Peki eksik kalan petrolü nereden buluyor? PKK/YPG bölgesinden. Katerji Group, PKK/YPG bölgesinden petrolü alıp Şam’a satıyor.”

Dahası var...

Hüsam Katırcı ve kardeşi Muhammed Beraa El Katırcı...

Beraa, Suriye’den Lübnan’a geçerken İsrail tarafından dronla vurulmuştu.

Yani Esad’ın kasası Katırcı ailesinin çok önemli bir ismi.

Örneğin; ABD Hazine Bakanlığı, Bera Katırcı’nın İran’dan Suriye’ye petrol ithal eden Lübnanlı bir şirketi elinde bulundurduğunu, Katırcı kardeşlerin Suriye’deki yasadışı petrol ticaretinin bir numaralı ismi olduklarını öne sürüyor.

Kafamız karışmasın.

Sonuçta milyarlarca doların döndüğü silah ve petrol ticareti...

Suriye’nin milli sermayesini kendi holdingi haline getiren Esad ailesi.

Bankacı dostumun sözüne dönersek;

Esad’ın bunca zaman başta Türkiye olmak üzere dünyanın yaptığı “Halkını dinle, seçim yap, anayasa yap, demokrasiye dön” çağrılarına karşı neden sessiz kalıp beklediğini daha iyi anlıyorum.

Ne halk, ne demokrasi...

Belli ki o kaçış için milyarlarca dolarlık varlığını organize ediyormuş.

Tabii böyle ortamlarda komplo teorileri de artıyor.

Bu da benden olsun:

“Acaba en son Rusya’ya niye gitti? Bu mal varlıklarıyla ilgili bir organizasyon olmuş olabilir mi?”

Ve bir teori daha: “Mal varlıkları garanti altına alındıktan sonra Esad yok edilmiş olabilir mi?”

Alın size bir senaryo:

Başer ve Esma’nın kaçış öyküsü.

Evet; Bunun ötesinde, “Suriye’de bizi ilgilendiren ne oluyor?” diye sorarsanız.

Suriye’de bir dizi olaylar zincirine daha şahit olacağız.

En önemlisi PKK/YPG terör bölgesinin temizlenmesidir.

Türkiye’nin peş peşe yaptığı Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi sınır ötesi harekâtların anlamı şimdi daha iyi ortaya çıkıyor.

Yine aynı şeyi yazıyorum: Türkiye Cumhuriyeti büyük bir tarihin ve büyük bir devletin adıdır.

NOT: Dün Marmaris Körfezi’ne bir hançer gibi saplanan betonlaşmayla ilgili mahkemenin iptal kararını yazıp sorular sormuştum. Devam edeceğim.