AKP Aliağa İlçe Başkanı’nın mayolu kadın fotoğraflı tabelayı indirtme girişimini yazıp, ‘Genel Başkan’ın gizli ajandası yok; ama galiba bazı partililerin var’ diye yazınca parti adına resmi açıklamada bulunmak için AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç aradı.
‘Parti açısından bağlayıcı olan, partinin fikrini ve istikametini gösteren Genel Başkan’ın açıklamaları ve yaklaşımlarıdır’ dedi.
Bir ilçe teşkilatı başkanının eşinin yaptığı bir hareketin veya eylemin partiyi bağlamayacağını aktaran Kılıç, ‘İki bini aşkın teşkilat söz konusu. Bunların içinde bazen böyle şeyler olabilir. Ama parti adına konuşan, partinin istikametini belirleyen Genel Başkanımız Sayın Başbakan’dır’ deyince, ‘Açıkçası ‘Eşinin eylemi ilçe başkanını bağlamaz’ diyerek ilçe başkanına kamera yolladım. O da eşiyle aynı fikri paylaştığını söyleyince bu yazıyı kaleme aldım’ diye itiraz ettim.
Kılıç da ‘Doğrudur. Olabilir. Genel merkezimiz bu gibi olayları yakından izliyor. Münferit davranışların partiye zarar verebileceğini biliyoruz ve ona göre inceliyoruz’ diye yanıtladı.
‘O zaman bu gibi çıkışlara bir yaptırım uygulamak gerekmez mi?’ diye sordum.
‘İzliyoruz. Gerekeni yaparız’ dedi.
Ve ekledi:
‘Bakın AK Parti hükümeti turizme büyük önem veriyor, turizme bel bağlıyor. Bunu yapan bir hükümetin, mayolu fotoğraflarla uğraşacağını düşünebiliyor musunuz? Şunu herkes bilmeli ki, biz inanç biçimlerinin ve yaşam alışkanlıklarının gereği olan tüm özgürlüklere sonuna kadar saygılıyız ve saygılı kalacağız. Bu özgürlüklerin demokrasi ve hukuk içinde korunması bizim vazgeçilmezlerimizin başında gelir.’
Suat Kılıç eski bir Kanal D Haber mensubudur. Sözüne güvenirim.
Ama yine de ‘bu çıkışları yapanların’ parti tarafından anında uyarılması ve gerektiğinde partiden uzaklaştırılması gerektiği kanaatindeyim.
İnandırıcılığın sürmesi için bu şart.
Hapse girmesin ama paralar ne oldu?
ESKİ başbakanlardan Necmettin Erbakan, mahkûmiyetinin ‘bir kez daha’ ertelenmesi için Adalet Bakanlığı’na başvurmuş.
80 yaşında adamın hapse girmesini isteyecek halim yok.
Ancak Erbakan’ın hapis cezasının nedenini herhalde hatırlıyorsunuz.
Genel başkanı olduğu Refah Partisi’nin trilyonlarca lirası buharlaşmış ve bunun yöneticiler tarafından ’cebe indirildiği’ ortaya çıkmıştı.
Mahkeme de bu paranın yöneticilerden tahsiline karar verirken, sorumluları ayrıca mahkûmiyetle cezalandırmıştı.
Erbakan hapse girmemek için sağlık nedenlerini öne sürüyor.
Dediğim gibi yaşlı başlı bir eski başbakanın hapse girmesini isteyeceklerden değilim. Ancak Adalet Bakanlığı’na sormak isterim; Erbakan ve arkadaşlarından ‘çalınan’ trilyonların tahsiliyle ilgili karar uygulandı mı?
Bu paralar tahsil edildi mi?
Yoksa Erbakan’ın oğlunun fotoğrafları gazetelere yansıyan yatı, bu paralarla mı alındı?
Hem tarih, hem orman katliamı
İSTANBUL Kemerburgaz’da tarih ve orman birlikte katlediliyor. Hem de ‘yasal’ bir biçimde. Pehlivan Madencilik, tarihi su kemerlerini de içine alan bir bölgede maden ruhsatı almak için başvurmuş.
Bölge orman alanı olduğu için Orman Bakanlığı’ndan gerekli izni ‘nasıl oluyorsa’ almış.
Ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne giderek işletme ruhsatını almış ve ormanı keserek ‘kum ocağı’ açmış.
Kesilen orman yüzlerce dönüm.
Ama sadece ormana zarar verilmiyor.
Ocağın tam ortasından tarihi su kemerleri de geçiyor ve burasının aslında sit alanı olması gerekiyor.
Fakat ne Orman Bakanlığı, ne Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bunu dikkate alıyor.
Olmaması gereken bir iş ‘yasal’ hale bir şekilde getirilerek katliam yapılıyor.
Orman vasfını kaybetmiş arazilerin hak sahiplerine satılmasının kod adı olan 2B, belki kabul edilebilir bir durum. Ama bu yapılan göz göre göre katliam.
Ve ne yazık ki dur diyecek kimse yok.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Burnumuzun doğrultusunun her zaman doğruyu göstermediğini anladığımız zaman.