HAC döneminde Atatürk Havalimanı’daki mayo reklamı kaldırılmıştı. Gerekçe görüntünün ‘hacıları veya hacı adaylarını rahatsız etmesiydi’.
O günlerde bu oldu bittiye benim ve birkaç yazarın dışında pek tepki gösteren olmadı.
Bunu takip eden ‘bomba’ İzmir’in Aliağa İlçesi’nde patladı.
AKP Aliağa İlçe Başkanı’nın eşi, yanına aldığı üç kadınla birlikte bir giyim mağazasına gitti ve mağazanın reklam tabelasındaki mayolu fotoğrafın kaldırılmasını istedi. Mağaza sahibi ‘yürekli’ çıktı ve kaldırmadı.
Bizim muhabirler gidip AKP İlçe Başkanı ile konuştular.
Vahamet orada iyice arttı.
AKP İlçe Başkanı, ‘Bizim hanım gereksiz bir hareket yapmış. Olur mu öyle şey’ diyeceğine, tam tersini söyledi ve ’Evet bizim hanım bundan rahatsız olmuş. Doğrusunu isterseniz ben de rahatsız oluyorum’ dedi ve bu hareketin ‘bir vatandaşın sivil girişimi’ olarak değerlendirilmesini istedi.
İşe bakar mısınız?
Bir yandan her türlü kıyafete özgürlük isteyenler, kendilerine uygun kıyafetlerin sokakta değil, ‘kamusal alanda’ yasak olmasından şikáyet edenler, bırakın her türlü kıyafeti ‘mayolu fotoğrafa’ bile tahammül edemiyorlar.
Şimdi siz bunların gerçekten özgürlük peşinde olduklarını mı düşünürsünüz, yoksa kendilerine özgürlük, kendileri gibi düşünmeyenlere zorlama peşinde olduklarını mı?
AKP Genel Başkanı Erdoğan yıllardır kendisini ‘gizli ajandası’ olmakla suçlayanlara kızıyor.
Ben de ona inanmayı yeğliyorum. Ama partisi konusunda hiç emin değilim.
AKP içinde hiç de azımsanmayacak bir grubun gizli ajandası var.
Aslında bunu da pek gizlemiyorlar.
Biraz izan lütfen
FENERBAHÇELİ okuyucu faks çekmiş: ‘Sayın Altaylı, bıktım şu sizin Fenerbahçe düşmanlığınızdan.’
Bunu neden yazıyor.
Ben Fenerbahçe Başkanı’nın sözlerini eleştiriyorum diye.
O sözler ne:
‘Ben polis tanımam kendi işimi kendim hallederim.’
Yani ‘Ben kendi yasalarımı kendim uygularım’ demeye getiriyor.
Kendini devletin üzerinde bir güç olarak görüyor. Yasa tanımazlığını ilan ediyor.
Ve Fenerbahçeli okur diyor ki: ‘Bıktım sizin Fenerbahçe düşmanlığınızdan.’
Fenerbahçe Başkanı’nın bu tavrını eleştirmek, Fenerbahçe düşmanlığı mı oluyor, yoksa yasalara ve hukuka saygı
arayışı mı?
Yasalarda Fenerbahçe Başkanı bu yasalardan üstündür diye bir madde var da ben mi görmedim!
Nerde bu devlet
SAĞDA solda linç girişimleri, halkın kendi adaletini uygulama istekleri derken devlet giderek acz içine düşüyor. Bunun bir diğer örneği de ‘gecekondu yıkımlarında’ görünüyor.
Haksız edinilen malı hak görenler bu hak gaspını engellemeye çalışan devlete kafa tutuyorlar ve başarılı oluyorlar. Birkaç ay önce İstanbul Aydos’ta gecekondu yıkım ekipleri ve polisle çatışan halk ‘savaşı’ kazanmış ve yıkımı engellemişti. Dün de benzeri bir durum İstanbul Avcılar’da yaşandı.
Gecekonducular polise barikat kurdular ve taşlarla, sopalarla polisi yani ‘devleti’ püskürttüler.
Bunlar devlet adına müthiş ‘zafiyet’ göstergeleri.
Bakalım bir ‘dur’ diyen çıkacak mı?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kendi yaptıklarımızdan başkalarını sorumlu göstermeye çalışmadığımız zaman.