Fildişi kolyeler, uzun tavus kuşu küpeler, yakalarda leopar desenleri ve yılan derisi ayakkabılar... Bu kış moda, yine ilhamını vahşi doğadan alıyor ve sizleri de bu renkli dünyaya ortak ediyor.
Tasarımcıların hayal kurmakta özgür oldukları yepyeni bir sezonda, hayvanların dünyasında tehlikeli yolculuklar yapmaya devam ediyoruz. Siz bu yolculuğa ne kadar eşlik edersiniz bilmiyoruz ama, düşündüğünüzün aksine hayvan baskıları ve detaylar tarzınızı ağırlaştırmıyor, aksine en sade seçimlerde bile fark edilebilir bir etki yaratıyor. Afrika’nın balta girmemiş ormanlarından koleksiyonlara taşınan renkler kadar, dokular ve desenler de kışın yeniden yorumlanarak modanın seçkin lüksleri arasında yerini alıyor.
Sonbahar-kış sezonunda vahşi doğanın izleri kadınların feminen görünümlerinde de söz sahibi... Günün her saatinde kullanılabilen, farklı tarzlarla yorumlanabilen bu çarpıcı detaylar, kadınların yaratıcılık sınırlarını biraz daha genişlettiği için listelerinde mutlaka en üst sıralarda yerini alıyor. Koleksiyonlarda, başta sıcak toprak tonları olmak üzere, hemen hemen doğayı anlatan her renk kullanılmış.
Fildişi kolyeler çok moda
Vahşi doğanın izleri deyince aklınıza ne geliyor? Leopar ve jungle desenler, yılan dokuları, tay derisi ve astragan... Koleksiyonlarda en çok gördüğümüz bu desenler dışında, moda sezonda vahşi doğayı anımsatacak farklı detaylara da yer veriyor. Örneğin uzun zincirli fildişi kolyeler, tavus kuşu tüyünden uzun küpeler, kemik bileklikler...
Hayvanlar aleminin modadaki efendisi Roberto Cavalli, doğayı biraz renklendirmek için desenleri pembe ve yeşilin en canlı tonlarıyla buluşturuyor. Kısa leopar elbiseler, kolsuz kürklü ceketlerle bir araya gelirken, fildişi kolyeler de yine Cavalli dünyasının bir parçası olarak kombinasyonlarda yerini alıyor.
Bu kış tercihiniz ne olursa olsun, bedeninizi sımsıkı sarması gerekiyor. Tasarımcılar kış sezonunda en çok leopar ve yılan derisi üzerine hayaller kurmuşlar.
Detaylarda bu dokuları kullanmakta fayda var. Örneğin, dar bir elbise üzerine leopar desenli kürklü kolsuz bir ceket... Sezonda leopar desenli şık bir ayakkabının, canlı pembe tonlarında fiyonklarla süslendiğini görürseniz hiç şaşırmayın.
Eğer hayvan baskılarını kendinize yakıştıramıyorsanız, uzun bedene oturan bir manto, ceket veya bir el çantasıyla kıyafetinize renk katmayı deneyin.
Unutmayın, hayvan desenleri tercih ederek her zaman dikkatleri üzerinize çekeceksiniz. Bu nedenle, hayvan baskılı sımsıkı bir pantolon ve daracık bir üst, geniş bir bedene sahipseniz hiçbir zaman gardırobunuzda yer almamalı.
İşte sezonun favorileri
Leopar çanta: Gece-gündüz her tarza uyum sağlayabilir.
Yakada kürk: Ceketleri, trikoları süsleyen kürkler, modanın en çok kullandığı detaylar arasında. Hayvan baskılı, pembe, yeşil renklerdeki kürkler bu kış çok moda.
İç çamaşırları: Vahşi taraflarınızı etrafınızdaki herkesle paylaşmak istemiyorsanız, onları iç dünyanıza gizleyebilirsiniz.
Yılan, timsah ve tay derisi: Davetlerde şu sıralar en çok haki, kahve ve pembe tonlarıyla buluşan yılan derisi dekolte ayakkabılar ve küçük el çantaları dikkat çekiyor. Ayrıca tasarımcılar büyük el çantalarına da (Fendi, Dior, Gucci v.s) lüksü biraz daha vurgulamak için yılan derisi detaylar eklemeyi unutmamışlar.
Astragan: Geçmişin en değerli anılarından biri, doğanın farklı tonlarıyla yeniden yorumlanıyor bu kış. Uzun astragan mantolar, çantalar, kısa ceketler, özellikle spor tarzda farklılık yakalamak isteyenler için ideal.
Tutku varsa her şey var!
Stefanel’in kurucusu Giuseppe Stefanel ile geçtiğimiz hafta özel bir davette bir araya gelerek markanın yeni yüzünü konuştuk.
Ülkemizde kısa sürede yükselen başarı grafiğiyle dikkat çeken Stefanel’in kurucusu Giuseppe Stefanel, geçtiğimiz hafta satış noktalarını ve yakın gelecekte açmayı planladıkları yeni mağazaları ziyaret etmek için İstanbul’daydı... Özel bir davette buluştuğumuz Stefanel’e Türk kadınlarını nasıl bulduğunu sorduğumda cevabını hiç düşünmeden verdi: ‘Çok güzel, ne istediğini bilen ve zevkli.’
Son yıllarda gözle görülür bir şekilde değişim yaşayan marka özellikle gençlerin dünyasında artık önemli bir yere sahip. Modanın izinden giden koleksiyonları ile her tarza seslenen tasarımcılar herkesi bu dünyanın bir parçası yapmaya kararlı.
Bu durumda biz de kendisine bu değişimin sırrını soruyoruz: ‘Gençlerden oluşan kalabalık bir tasarım ekibimiz var. 23-45 yaş arasındaki tüm kadınların zevklerini göz önünde tutup, modayı takip ederek renkli koleksiyonlar oluşturuyoruz. Yaratıcılığın artık modada ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, herkesin kişiselleştirebilecekleri kıyafetler yaratıyoruz.’ Peki, başarının sırrı sizce birkaç cümleyle özetlenebilir mi? ‘Evet, aşk ve tutku... Yaptığınız işe tutkuyla bağlıysanız, başarı kaçınılmazdır.’