ATİNA’daki toplam madalya sayımızı geride bırakmak hedefiyle geldiğimiz Pekin’de ilk 4 gün sonunda kelimenin tam anlamıyla hayalkırıklığı yaşıyoruz. Halterde ilk gün Sibel Özkan’ın aldığı madalya dışında ortalarda hiçbir sporcumuzun görünmeyişi gerçekten üzüntü verici. Halterde sıfır üstüne sıfır çekerken, boksta ve dün başlayan güreşte de aynı hüznü yaşamak doğrusu herkesin moralini sıfıra indirdi.
Bulun birisini alayım
Bu arada rekorların fışkırdığı ve Amerikalı Michael Phelps’in şov yaptığı havuzda halimiz ise kelimenin tam anlamıyla içler acısı. Beşinci olimpiyatına gelen ve bugüne dek hiçbir şey vermeyen Derya Büyükuncu burada kendisinden 20 yaş küçüklerin gerisinde kalırken, büyük umutlarla devşirip, vatandaş yapıp yüzdürdüğümüz diğerlerinin hali de ondan pek farklı değil.
Federasyon başkanına göre üst klas yüzücülerle aramızda 3-4 saniyelik fark var. Ama bu fark içinde de önümüzde en az 40 sporcu yer alıyor. Madem yabancıyı devşirip Türk yapacağız ve binlerce dolar para vereceğiz o zaman iyisini alalım diye bir düşünce geliyor insanın aklına.
İşte bu soruyu dün Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’a yönelttim. Söyledikleri hayli ilginçti: "Bu sporcuları biz almadık. Fenerbahçe iç rekabette Galatasaray’ı geride bırakmak için ve gelecekte bunlardan yararlanmak düşüncesiyle onları transfer etti. Hatta Sayın Aziz Yıldırım’dan bize madalya getirecek bir sporcu transfer edin diye ricacı olduğumda, kendisi bu iş için 1 milyon dolar harcamayı göze aldığını belirterek, ’Bulun böyle birisini alayım’ dedi. Biz de böyle birisini bulduk. Kendisine transfer teklif ettik, ama gelmedi" açıklamasını yaptı.
Tarihe geçtiler
Ne diyelim inşallah bu düşünceden vazgeçer de yetersiz yabancılara atacağımız parayı önümüzdeki yıllarda ülkemizin yüzünü güldürecek genç yetenekleri yetiştirmek için harcarız. Şimdiye dek olumsuzluklardan bahsettik. Biraz da burada güzellikler sunan isimlerden bahsedelim.
Mesela 62 kiloda altın kazanan Çinli 25 yaşındaki halterci Zhang Xiangxiang’nun tam 8 yıllık bir mücadele sonucunda bu altına uzandığını söyleyelim. 2000’de bronz kazandıktan sonra 2003-2006 yılları arasında ağır bir sakatlık geçiren bu şampiyon, bu uzun aradan sonra insanüstü bir gayretle toparlanıp, burada altına çok rahat ulaşırken, herkesin gözünü kamaştırdı.
26 yaşındaki Hintli Abhinav Bindra 10 metre havalı tüfek dalında birinci olarak, ülkesine olimpiyat tarihindeki ilk bireysel altını kazandırırken, milyonlarca vatandaşının gururu oldu.
Bir başka ilginç isimse 36 yaşındaki İtalyan eskrimci Valentina Vezzali. Sidney ve Atina’da altın kazanan bu sporcu 2005 yılında anne olduktan sonra yeniden döndüğü filöre branşında üçüncü altın madalyasını alma başarısını gösterip, daha altına doymadığını belirterek gözünü 2012 Olimpiyatları’na diktiğini açıkladı. Çim hokeyinde İngiltere, en son 1952 Helsinki Olimpiyatları’nda yendiği Pakistan’ı 56 yıl sonra 4-2 yenerek sevinçlerin en büyüğünü yaşadı. Biz de boksörümüz Ulaş Memiş’in maçında ringe atılan havluyla daha da yıkıldık.
Hatalar olmasaydı
Buradaki basketbol turnuvası son yılların en ilginç mücadelelerinden birine sahne oluyor. Dün Hırvatlar son Avrupa Şampiyonu Rusya’yı dağıtırken, ev sahibi Çin de son Dünya Şampiyonu İspanya’ya ecel terleri döktürdü. Normal süresi 72-72 biten maçta ev sahibi Çin’in NBA’deki yıldızı Yao Ming’in hataları olmasaydı İspanya’nın uzatmada 85-75 kazanması hayal bile olabilirdi.