Hani var ya, çocukların çok çocuk olduğu yaşlarda, nedense ölüm korkularına kapıldığı o yaşlardayken...
Yan kapımın komşu çocuğu, mahalle arkadaşım, işte öyle çok çocuk bir yaşta öldüğünde ben de ölüm korkusuna kapılmıştım...
***
Sonra yine çok çocuk yaşta bir cümle okumuştum...
Diyordu ki: “Hayat varken ölüm yoktur...”
***
O cümle şöyle tamamlanıyordu:
“Ölüm geldiğinde, zaten hayat yoktur...”
Burası Moskova’nın Pere Lachaise’i sayılabilir.
* * *
Tabii ilk ziyaretimiz Nâzım Hikmet’in mezarınaydı...
Duamızı ettik.
* * *
Oradan büyük Rus yazarları Çehov ve Gogol’un mezarına yöneldik. Sonra Prokofiev...
* * *
Sanatçı güzergâhımız Sovyet döneminin büyük şairi
İki gündür Moskova’dayım.
92 yaşında harika bir şarkıcıyı dinlemek için buraya geldim.
Merak ediyorum.
İnsanlar Hollanda hükümetinin, Almanya hükümetinin yaptıklarına bakıp, “Bak orada da parlamenter sistem var” deyip “Evet” olan oyunu “Hayır”a, “Hayır” olan oyunu “Evet”e çevirir mi?
Edirne’deki Hürriyet grubu çekmiş.
***
- Türk fotoğrafçılığında Vanity Fair tarzı, “ürün yerleştirme” mucidi benim. Belli ki bu tarz yayılmaya başlamış.
***
- Pehlivanları yerleştiren arkadaş biraz çakma Annie Leibovitz tarzı olmuş ama küçümsememek lazım.
***
- Saçlar öyle afili kesilmiş ki, sanki
Buyurun birlikte inceleyelim.
- BİRİNCİ HARİTA: 1961 ANAYASASI
27 Mayıs darbesinden sonra hazırlanan anayasa 8 Temmuz 1961 günü halkınoyuna sunuldu.
Sonuç şu oldu:
Evet: Yüzde 61.7
Hayır: Yüzde 38.3
Evet ve hayır oylarının çizdiği Türkiye haritası şöyleydi:
***
- Eğer bu dava, bu mantıkla sürdürülürse, şuraya yazıyorum...
***
- Dünkü Cumhuriyet gazetesinde iddia edildiği gibi, iddianame önce Adalet Bakanı’na götürülüp, orada darbenin “siyasi ayağı” ile ilgili bölümler gerçekten rötuşlanmışsa...
***
- 15 temmuz günü MİT ve Genelkurmay Başkanlığı’nda yaşanan olay tam açığa çıkarılmazsa...
***
- MİT Müsteşarı, Cumhurbaşkanı’nın Koruma Müdürü’nü arayıp gerçekten
Diplomaside “kırmızı çizgi” kadar kolayca silinebilen ikinci bir çizgi yoktur.
***
Yaşayarak, görerek, üzülerek, çaresizlikle seyrederek öğrendik ki, elimizle çizdiğimiz “kırmızı çizgi”, başkaları tarafından ağzımıza sürülmüş kırmızı bibere dönüştürüldü.
***
- Bir zamanlar “kıpkırmızı çizgi” dediğimiz Kuzey Irak, önce Kuzey Irak Kürt Özerk Yönetimi’ne dönüştürüldü.
***
- Bir zamanlar “Aşiret reisi” dediğimiz Barzani, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı” oldu.
Şimdi de gözümüzün önünde açık açık
Savcının elinde Reza Zarrab ile genel müdür yardımcısı arasında yapılan telefon konuşmalarının tapeleri varmış.
Buraya kadar normal ama şu cümle çok dikkat çekici.
“Bu tapeler, 17-25 Aralık öncesi yapılan konuşmalara ait.”
Sizin de aklınıza şu soru gelmedi mi?