“Barzani Türkiye’ye geldiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na Kürdistan bayrağını niye çektiniz...”
*
Cevabı geldi.
Hem de bugünlerde iktidarın en büyük destekçisi gazetenin en ateşli iktidar yanlısı yazarından.
*
Adı Fuat Uğur...
Adı “Kürdistan 24” olan bir Kuzey Irak televizyonuna konuşuyor.
Bakın İstanbul’da havaalanına, Ankara’da Başbakanlığa çekilen Kürdistan bayrağı için ne diyor:
Bugünün doğru diye anlatılanları, yarının büyük yalanlarına dönüşebilir...
Hakikatler bir gün mutlaka...
Mutlaka ortaya çıkar...
Sonra geriye yaşanılan acıları, yapılan yanlışlıkları, zulümleri unutturan fotoğraflar kalır...
*
Bu fotoğraf önceki gece yarısından sonra Silivri Cezaevi’nin önünde çekildi ve Fransız ajansı AFP bütün dünyaya geçti.
Gazeteci arkadaşımız Kadri Gürsel’in aylardır haksız yere yatırıldığı hapishaneden çıkışında karısına sarılışını gösteren fotoğraftır bu...
Jöleli danışmanın sözleri işte o dakikalarda patlıyor.
*
Almış eline mikrofonu, almış karşısına kendisi gibi bir kalabalığı, sallıyor da sallıyor:
“Allah ömür verir mi vermez mi bilmem. Ama yazın bu geceyi. 3 sene içinde hatta 2 sene içinde Kuzey Irak referandum yapıp Türkiye’ye katılma kararı alacak.”
*
Görüntüsü de var... Yüzüne bakıyorum... Kendinden öyle emin ki...
Kehaneti bile aşmış...
Yüzüne bir kere daha bakıyorum...
İmtihanlı mı imtihansız mı hiç önemi yok...
***
Eğitim uzmanı değilim, hariçten gazel de okumam...
Benim bildiğim eğitimde bir başarı hikâyesi vardır.
***
Süleyman Demirel’i İslamköy’deki gariban evinden alıp İstanbul Teknik Üniversitesi’ne getiren...
Oradan koskoca Türkiye’nin cumhurbaşkanlığına oturtan eğitim sistemi...
***
Kürdistan referandumuna karşı çıkabilirsiniz...
*
Yapmayın, etmeyin diyebilirsiniz...
Tankları sınıra yığabilirsiniz...
*
Meclisinizden sınır dışına asker gönderme yetkisi alabilirsiniz...
Bunlar normal...
Amaaa....
Şuursuz bir Müslüman hanımefendi, başörtüsüz kadını kabuğu soyulmuş domatese benzetti...
*
Tam bu şoku atlattık derken bu defa şuursuz bir müftü efendi çıktı.
Arkadaşın Facebook hesabı var ya...
Bakın oraya ne yazmış:
“Mağazalarda ambalajı açılmış teşhir ürünleri hep yarı fiyatına satılır. Anlayana...”
*
Aslanım müftü kardeşim benim...
*
Baksanıza 650 kişilik binalar 45 öğrenci ile eğitime başlıyor. Promosyon dönemi başlamış, boş binaların tepelerine “Gelene 250 TL burs” ilanları asılmış...
*
O da yetmeyince...
Bu defa çare Suriyeli göçmen çocukları imam hatiplere yerleştirmekte bulunmuş...
Ne demek bu...
“Dindar ve kindar nesil” projesi Türklere çalışmadı...
Öyleyse, Suriyeli bir dindar ve kindar nesil yetiştirelim...
“İnsanlık sekülerizmin ve hiçbir değer tanımamanın kıskacında kıvranmaktadır...”
*
“Sekülerlikle” “hiç birdeğer tanımamanın” nasıl yan yana getirildiğini anlamadım ama çok iyi anladığım bir şey var.
Yeni başkan kendine bir dünya misyonu yüklemiş...
Ve bütün konuşmasında kendine yüklenen misyonu da tarif etmiş:
İnsanlığı sekülerizmin kıskacından kurtarmak...
Vay vay vay...
Karşıki dağları yaratmak olayı yani...