“Wild Wild Country” (Vahşi Ülke) dizisinde, Amerika’da Oregon eyaletine yerleşip orada kendine ait bir din kurmaya çalışan Hintli guru Bhagwan’ın hikâyesi anlatılıyor.
***
Gerçekten ibret dolu bir belgesel...
İnancın, tapınmanın, nasıl sömürülmeye ve yoldan çıkarmaya hazır bir duygu olduğunu çok güzel anlatıyor.
***
Tabii filmi izleyen herkes anında Fetullah Gülen ve müritlerini hatırlıyor...
Ben de size aradaki benzerlikleri ve benzemezlikleri çıkardım.
Şu, “Pantolon giyen kadınlar cehenneme gidecek” diyen hoca ne demişti hatırlayın:
“Genç kaynana şehvet uyandırır” demişti...
“Genç kayınvalidenin elini bile öpmeyin” demişti...
Fetva üstüne fetva vermişti...
*
Bu fetva üzerine milletçe şehvetli genç kayınvalide faciası beklerken, birden genç kayınpeder şehveti olayı çıktı karşımıza...
*
Tabii hemen aklınıza şu geldi değil mi...
*
Türkiye, Rusya ve İran devlet başkanları yan yana... Daha da önemlisi
el ele...
Bölgedeki yeni güç odağının ne olduğunu gösteren çok çarpıcı bir kare bu.
*
İran Cumhurbaşkanı diyor ki:
-
Dükkân 24 saat kapalı. Yarın buluşmak üzere size güzel bir nisan günü diliyorum.
Beni beklerken şu harika şarkıyı dinleyebilirsiniz.
Imaginary Future: “The First Thing I See”.
Özellikle Simon and Garfunkel hayranları bu yeni şarkıyı sevecektir sanırım.
Huzurlu bir bahar şarkısı.
AKP’li İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe vermiş coşkuyu kendi kendine konuşuyor:
“Esenyurt’u kaybedersek Kudüs’ü kaybederiz... İslam’ı kaybederiz... Mekke’yi kaybederiz...”
Haydaa....
Şişmiş ego mu desem...
*
Onunla ilgili şöyle bir teori vardır...
*
Aldığım ilk nefes, ölürken verdiğimiz son nefestir...
*
Gerçekten böyle midir bilmem...
*
Böyle olmasa bile bu cümlede bana çok iyi gelen bir sembolizm vardır.
***
Allah aşkına, bu üçüncü vurgun şirketinin adına bir bakın:
“Birlik Beraberlik Tarım Hayvancılık, İthalat, İhracat, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi...”
***
Evet... İkinci tosuncuğun milleti söğüşlemek için kurduğu şirketin adı bu...
Ferrari’siyle Uruguay’a kaçan sütçü oğlanın hedefi müminlerdi...
“Allah” diyerek, “Elhamdülillah” diyerek tavlamıştı milleti...
***
Çünkü mart ayı içinde ikinci dolunayı yaşayacağız bu gece...
*
Birincisi 3 Mart gecesiydi.
Onun adı “Kurt dolunayı” idi... Kızılderililerin bulduğu bir kavramdır bu.
Toprağın ısındığı, solucanların çıktığı dolunay...
*
“Blue Moon”, yani Türkçe deyişle “Mavi Ay”ın astrologlara göre çok karmaşık tanımları var.
En basiti şu.