Paylaş
Anadolu Ajansı’nın bu yıl temmuz ayında, yani pandemi ortasında yayınladığı “Türkiye ve Dünyada 100 Yıl” adlı albümünü okuyor ve fotoğraflara bakıyorum.
Hemen söyleyeyim...
Çok güzel bir çalışma...
Türkiye ve dünyanın 100 yılı benim de 73 yılım oluyor... Albümün üçte ikisi benim de yaşadığım, tanık olduğum olaylar zinciri...
Bazı bölümlerini gurur duyarak, bazı bölümlerini çok üzülerek, bazı bölümlerini kaşlarımı çatarak, bazılarını seven bir gülümsemeyle hatırlayarak tek tek seyrettim...
Ajansa bu güzel çalışma için teşekkür ediyorum...
*
Ancak albümle ilgili bazı kozmetik eleştirilerim var...
Bunlardan biri rahmetli Bülent Ecevit’le ilgili...
Albüm, 100 yıllık tarihimizin bütün siyasi liderlerinin iktidara gelişini tam sayfa fotoğraflarla vermiş...
Çünkü her biri bu ülkenin bir dönemini açan insanlar...
Atatürk, Adnan Menderes, Turgut Özal, Tayyip Erdoğan kendilerine ayrılan tam sayfalarla dönem açan liderler olarak sunulmuş...
Bu ilke nedense İsmet İnönü, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’ten esirgenmiş.
Demokrat Parti’nin iktidara gelişini tam bir sayfa ile veren albüm, İnönü’nün Cumhurbaşkanı oluşunu dörtte bir sayfalık bir fotoğrafla geçiştirmiş.
Dikkatimi çeken bir başka nokta ise albümün ilk bölümünde Atatürk’ün Celal Bayar’la çekilmiş birçok fotoğrafı kullanıldığı halde, İnönü’yle fotoğrafı çok az...
Sanki gizli bir el İnönü’yü perdenin arkasına saklamış.
*
Dahası 1974 Barış Harekâtı kararını ve sorumluluğunu alan, bunu zafere götüren, Türkiye’de sosyal reformları, çalışan insanlarla ilgili en büyük yasal düzenlemeleri getiren Bülent Ecevit’in ölüm haberi de nedense Neşet Ertaş’ın ölüm haberinin yarısı kadar bir yer bulabilmiş kendine albümde...
Sanatçı için alkışlanacak, siyasetçi için ise düşündürücü bir tercih olmuş.
*
Anadolu Ajansı devlete ait bir kurum...
Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihini anlatırken fotoğraf seçiminde bu sembolik dengeye dikkat edilmesini bekliyor insan.
*
Fransa Devlet Başkanı bir zamanlar kendisine çok sert muhalefet yapan Jean-Paul Sartre için “Sartre Fransa’dır” demişti...
Ben de aynı şeyi söyleyerek bitireceğim yazımı...
“İnönü, Demirel ve Ecevit de Türkiye’dir...”
BİRİNCİ FOTOĞRAF VAR DA ASLI NİYE BU KADAR KÜÇÜK
TARİHİMİZİN sonuçları talihsiz olmayan bir 12 Eylül’ü de vardır.
12 Eylül 1963...
Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında Ankara Anlaşması imzalanıyor...
Böylece Türkiye’nin AB’ye, yani refah ve demokrasi coğrafyasına yürüyüşü başlıyor.
Bu fotoğraf 3 Ekim 1973 günü çekilmiş.
Ortaklık Konseyi üyeleri Dışişleri Bakanı Haluk Bayülgen’le birlikte dönemin Başbakanı Naim Talu’yu ziyaret ediyor...
Albüme büyük bir fotoğraf konmuş... Ancak çok dikkat çeken bir şey var:
2004 yılında tam üyelik müzakerelerinin başlaması, nedense küçücük bir fotoğrafla geçiştirilmiş...
Basit bir gözden kaçma mı... Yoksa bilinçli bir tercih mi...
Oysa Cumhuriyet tarihimizin en önemli günlerinden biriydi ve bunun şerefi de iktidara yeni gelen AKP’nindi.
TÜRKİYE’DE KAÇ ÇEŞİT EGZOTİK MEYVE YETİŞİR, EN SEVİLENİ HANGİSİ
Bu fotoğrafta gördüğünüz kişi Mustafa Ezici... Hayatını Türkiye’de egzotik meyve yetiştirmeye adamış bir insan...
Alanya’da gece gündüz bunun için çalışıyor ve çok da başarılı oldu...
Geçen gün ona 3 soru sordum:
BİR: “Türkiye’de kaç egzotik meyve türü yetiştiriliyor?”
Benim çocukluğumda egzotik meyve olarak sadece muz vardı.
Ona “Alanya’nın bencikli muzu” derdik.
Beni çok şaşırtan bir rakam verdi.
Bugün itibarıyla Türkiye’de 44 çeşit egzotik meyve yetiştiriliyormuş.
*
İKİ: “Türkiye topraklarında yetişen 44 egzotik meyvenin tam listesi nedir?”
◊ Passion Fruit ◊ Kamkat ◊ Tahiti lime ◊ Feijoa ◊ Armut Guava ◊ Çilek Guava
◊ Sarı Guava ◊ Kahve ◊ Mango ◊ Liçi
◊ Roos Apple ◊ Ketembilla ◊ White Sapote ◊ Black Sapote ◊ Longan
◊ Sapodilla ◊ Jambu ◊ Moringa
◊ Groviola ◊ Pitaya ◊ Şadok ◊ Blueberry ◊ Papaya ◊ Hünnap ◊ Ambarella
◊ Avokado ◊ Pawpaw ◊ Demirhindi
◊ Aronia ◊ Gojiberry ◊ Carambola (yıldız meyvesi) ◊ Yellow Sapote ◊ Palmiye
hurması ◊ Jack Fruit ◊ Yılan Meyvesi
◊ Çerimoya ◊ Atemoya ◊ Amarula
◊ Hambalez (murt) ◊ Muz ◊ Mangosten ◊ Zencefil ◊ Zerdeçal ◊ Maca
İtiraf edeyim, yarıdan fazlasının adını hiç duymamıştım...
*
ÜÇ: “Türkiye’de en çok tutulan egzotik meyveler hangileri?”
Tabii ki 1 numara muz...
Onu sırayla mango, ejder meyvesi ve papaya takip ediyor. Oysa ben ilk 4’te passion fruit ve liçi de vardır diye bekliyordum.
*
DÖRT: “Türkiye’de egzotik meyveyi en çok hangi şehir tüketiyor?”
Banko İstanbul...
EGZOTİK MEYVE
Veya “tropik meyve”, Güney Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar uzanan sıcak iklimlerin meyvelerine verilen isim.
Yani tropikal bölgelerde yetişiyor. Genellikle yılın her mevsiminde meyve veriyorlar.
Yıl boyu güneş alan bu ağaçlar yıl boyunca meyve verir.
80 ÜLKEYE 1 MİLYAR DOLAR EGZOTİK MEYVE SATACAĞIZ
EZİCİ sadece egzotik meyve üretmiyor.
Aynı zamanda tohumlarını getirtiyor, fidecilik yapıyor...
Bir de çok iddialı konuşuyor:
“Üç saat mesafede 80 ülke var. Buralara yılda 1 milyar dolar egzotik meyve satacağız...”
Ne diyeyim... İnşallah...
İŞTE BU SAYFAYI ÇOK SEVDİM
ALBÜMDE beni çok sevindiren bir sayfa ise Gırgır dergisinin kurucusu Oğuz Aral’ın ölümüne de yer ayrılması oldu.
Hem de cenazesinden çok güzel bir fotoğrafla...
Ayrıca dünya çapındaki müzik insanımız Ahmet Ertegün’ün hatırlanmasını da çok sevdim.
65 PLUS’IN İLK RADİKAL İSYAN ŞARKISI BİR 60 MÜZİSYENİNDEN
DÜN streaming platformlarına, Kuzey İrlandalı şarkıcı Van Morrison’un bir şarkısı yüklendi.
Çıkacağı eylül ayında anons edilen bir şarkıydı...
“No More Lockdown”...
“Artık eve kapanmak istemiyoruz” diye haykırıyor.
Van Morrison 1945 doğumlu... Yani 75 yaşında...
1960’ların ilk yarısında başlayan “İngiliz rock müzik devriminin” , Beatles ve Rolling Stones’la birlikte ilk öncülerinden olan Them grubunun solistiydi.
“Gloria” adlı şarkısı ile ortalığı yıkmıştı...
Daha sonraları “Brown Eyed Girl” şarkısı bir kült oldu.
Sadece Spotify’da 477 milyon kere dinlendi.
*
“Eve kapatma” kararlarına karşı ilk sert ve radikal çıkış işte böyle bir eski tüfekten geldi.
Sözler ağır mı ağır...
İngiltere şimdi bu şarkıyı konuşuyor...
İrlanda Sağlık Bakanı şarkıyı çok tehlikeli bulduğunu açıkladı.
SÖZLER
EY HÜKÜMET FAŞİST TACİZLERE SON VER
Van Morrison’un şarkısının sözlerinden bir özet vereyim:
“Yeter artık, bitsin bu yasaklar
Bıktık bu aşırı müdahalenden
Sana güven vereceğim diye özgürlüğümü alıp götüren
Huzurumu bozan polisini de al git artık...
Tanrının bana doğuştan verdiği hakları geri almaktan vazgeç...
Düş yakamdan artık...”
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş