YAZ uykusuna çekildi bu yıl da sanat! İzmir’de bütün perdeler kapalı, sahneler boş. Arada bir açık hava tiyatrolarından bir ses yükselmekte.
Gazetelerin sanat haberlerine ayırdığı sayfalar da çehresini değiştirdi bu sıcaklarda. Yazılacak pek birşey kalmamış. Daha çok Kuşadası, Bodrum gibi yazlık yörelerdeki eğlendirmeye yönelik şarkılı, danslı, ayaküstü şakalaşmalara yönelik gösteriler haber konusu olmakta.
Kapılarını şimdilik sanat etkinliklerine kapamış olsa da İzmir ve yöresi, bir sanat kurumu bu yıl da yine "İzmir" adını yüceltmeyi sürdürüyor: İKSEV. Yani, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı.
Düşmanın ayak bastığı yer
Bilinmeyen bir gerçek değil: İzmir düşmanın ayağını ilk bastığı yerdir, ama o düşmanın koca bir zaferle sökülüp atıldığı son yerdir. Gelenler, geldikleri yerden gönderilmiştir.
Doğrudur, İstanbul yüzyılların bir kültür ve sanat merkezidir. Doğrudur, Ankara başkent olmanın ağırbaşlı önceliğini taşımalıdır. Oysa doğru mudur, çağdaş tarihinde onurlu bir yeri olan İzmir, çağdaşlığın ölçü taşı olan kültür ve sanat ağırlığında hafif kalsın!
Gerçek sırıtıyor: İzmir sanat adına yetiştirdiklerini kendinde tutamaz; uğrak yeridir İstanbul’un. Ya İzmir’den İstanbul’a giden nedir? "Yolu yokuş" gibi "giden gelmiyor".
22 yıldır yaz uykusunda
Gelen biri var yine de: 22 yıldır, İzmir yaz uykusuna çekilirken yurdun dışından içinden sanatın en güzel tınılarıyla dolaşıyor "Eczacıbaşı" adı. Varlığını edindiği kenti unutmamaya, İzmir’i sevmeye söz veriş ve dahi sözünde duyarlı bir duruş.
İKSEV’in 9 Haziran’da Bergama Asklepeion Tiyatrosu’nda Viyana Oda Filarmonik’in açılış konseriyle başlayan etkinlikleri İzmir’e, Efes’e, Bergama’ya, Alaçatı’ya uzanıp 22 Temmuz’da Efes’te Zubin Mehta’nın yöneteceği bir konserle sona ermiş olacak.
İzmir’in diplomalı ilk Türk eczacılarından Süleyman Ferit Eczacıbaşı, "Yurdunuzdan aldığınızı, yine yurdunuza veriniz" demiş. Ve oğul Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, varoluşumuzu çağdaş bir bakışla tanımlıyor:
"Yaşamın anlamı, her şeyden çok sanat yoluyla kavranabilir."