DEVLET Tiyatroları, Cumhuriyet sonrası aydınlanma döneminin bir ürünüdür.
Devlet Tiyatroları, sahneye getirdiği oyunlarıyla ülkemizde olabildiğince bir ağ gibi yayılma çabasını sürdürür elliyi aşkın yıldır. Tiyatro, güzelsanatlar içinde halka en yakın eylemci bir sanat dalıdır.
Kısaca, Cumhuriyet değerlerine, inanç içinde, sanat yoluyla halka uzanış.
Devlet Tiyatroları baş rejisörlüğüne Rüştü Asyalı getirilmiş. Önemli mi!
Bugün gelip vardığımız yaşama dağdağasında ‘tiyatro’ denen eylemini, bir piyesin sahne üzerinde oyuncu sanatçılarla canlandırılması diye düşünebilirsiniz. Ola ki, güzel bir oyunu ya da adı ünlü bir oyuncuyu seyretmek için gitmişsinizdir tiyatroya.
Bir de Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara gidin, düşünün.
Ben Devlet Tiyatroları’nı, halkımızın uygar düşünce dünyasına açılma çabasının ülkemize özgü bir ürünü olarak görmüşümdür sürekli. Tiyatro, opera, bale gibi “masraf kapısı” sanat dallarından devlet elini çektiğinde bu eylemci sanatların birkaç kentte sıkışıp soluksuz kalması beklenmeyen bir sonuç değil.
Devlet Tiyatroları 1950 sonrası başlayan görkemli çıkışından çok sonra siyasal görüşlerin el atmasıyla kargaşalar yaşamış, yine de Atatürk’ün piyes yazdırıp neredeyse dramaturgluğunu yaptığı tiyatro yolundan sapmama direncini göstermiştir.
Çocukluk yıllarından başlayarak tiyatro eyleminin her alanında sanatçı yaratışı öne çıkmış, tiyatroculuk onurundan ödün vermemiş, tiyatro sözlüğünün her sözcüğünü içine sindirmiş bir sanatçıdır Rüştü Asyalı. 1963 sonrasında Ankara Radyosu Çocuk Saati’nde bir süre “hoca”lığını yaptığım Rüştü Asyalı, Ankara Devlet Konservatuvarı’nı bitirmiş bir sanatçı olarak da sanat yolcuğunu Çocuk Saati’nin duruluğunda, yan yolların çekiciliğine kapılmasızın “tiyatrocu” kalmayı başardı.
Bir kolu İzmir’e de uzanan Devlet Tiyatroları’nın uzun bir süredir -niyetler ne olursa olsun- tartışılır bir kurum olmaktan kendini kurtaramayışı karşısında Rüştü Asyalı’nın baş rejisörlüğe gelmesi, yeniden kendi gücüne ulaşma yolunda ilk ve son adımdır.
Son adım, evet... Devlet Tiyatroları Lemi Bilgin gibi genel müdür ve Rüştü Asyalı gibi baş rejisör bulur mu bundan sonrasında!