HÜKÜMET açık açık IMF ile yeni stand-by anlaşması imzalanacağını söyledi, IMF Heyeti geldi görüşmeler yapıyor ama hálá anlaşmanın tarihi konusunda somut bir açıklama gelmiyor.
Ekonomi bürokratlarıyla IMF Heyeti gelmeden önce konuştuğumuzda "Ocak ayı sonunda toplanacak IMF yönetim toplantısına yetiştirmek istiyoruz" demişlerdi.
Ancak bürokrasinin beklentisi bu yöndeyken, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek heyet gelmeden hemen önce bir açıklama yapıp çalışmaların tamamlanmasının şubat ayını bulacağını söyledi.
Yaklaşık bir haftadır IMF Heyeti Ankara’da temaslarda bulunuyor ama izlediğimiz kadarıyla çalışmalarda çok fazla bir yol alınmış değil.
Varılan uzlaşma gereği, zaten Heyet gelmeden önce TBMM’de bütçe revizyonları yapıldı. Buna ek olarak, miktarı çok yüksek olmamakla birlikte, birkaç ince harcama revizyonuna daha ihtiyaç duyulduğunu, bunların da yakın zamanda yapılacağını duyuyoruz.
Karşılıklı görüşmelerde, Türkiye’nin bütçede yer alan yüzde 4 büyüme rakamı yerine yüzde yarımlık büyümeyi kabul edip, buna göre rakamları revize ettiğini biliyoruz. Yani teknik görüşmelerde belirli bir aşama sağlanmış durumda.
Ancak ekonomi bürokratları, "Şu anda aslında çok daha ileri bir aşamada olmamız gerektiğini" düşünüyorlar. Ocak ayı sonunda anlaşmanın kesinleşmesini bekleyen bürokratlar, hálá sonuca ulaşma konusunda yavaş kalındığını belirtiyorlar.
Bu ağırdan almanın Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’ten kaynaklandığı düşünülüyor. Bu izlenim sadece bürokratlarda değil, Şimşek ile görüşme imkanı bulan işadamlarında da, bankacılarda da görülüyor. "Artık önlem alınması gerektiğini" söyleyenler, Devlet Bakanı Şimşek’ten sürekli olarak, "Telaşlanacak bir şey yok, marttan sonra uluslar arası piyasalar düzelecek bizde de düzelme olacak" yanıtını alıyorlar.
İşte bu tavır Şimşek’le görüşenlerin yansıtmasıyla, artık piyasalarda konuşuluyor. Piyasalarda "Acaba başka bir plan mı var, IMF ile anlaşma seçim sonrasına mı itilmek isteniyor?" sorusu oluşmaya başladı. Piyasa oyuncuları Ankara’da bu işi bilmesi muhtemel kişileri arayıp, "Gerçekten Hükümetin IMF anlaşmasını savsaklama niyeti olabilir mi?" diye soruyorlar.
HEYET GİDERKEN AÇIKLANSIN
Piyasalarda bu tedirginliğin oluşmasında, bir yandan Şimşek’in söylemlerinin etkisi olurken, öte yandan işlerin ağır gittiği izleniminin yayılması da etkili oluyor.
Özetle; "anlaşma yapılacak" açıklamasına rağmen, piyasalarda "Hükümetin piyasanın gidişatına bakıp, eğer mümkün olursa IMF anlaşmasını seçim sonrasına erteleme hatta hiç yapmama niyeti olup olmadığı?" sorgulanmaya başladı.
Piyasa oyuncuları IMF Heyetinin Ankara’dan ayrılırken yapacağı açıklamaya, bu nedenle büyük önem veriyor. Heyetin bu hafta sonunda ya da önümüzdeki hafta başında ABD’ye geri döneceğini hatırlatan bir bankacı, "Heyetin dönerken yapacağı açıklamada söylenecekler çok önemli. Eğer ’niyet mektubu taslağı üzerinde anlaşmaya vardık’ türü somut bir söz söylenmezse, IMF ile anlaşma konusunda başlayan tedirginlik önlenemez" şeklinde konuştu.
Yani piyasalar Heyet dönerken artık somut bir açıklama yapılmasını, olabilirse anlaşmanın ne zaman imzalanacağı konusunda kesin bir tarih verilmesini bekliyor.
Önümüzdeki şubat ve mart aylarının çok zor geçeceğini hatırlatan aynı bankacı, "Eğer anlaşma imzalanmaz ya da seçim sonrasına erteleneceği izlenimi doğarsa, piyasaları bu kritik dönemde kimse tutamaz, dolar martta 2’yi aşarsa sürpriz olmaz" yorumunu yaptı.
Yani piyasalar IMF ile anlaşmayı, en geç şubat ayında anlaşmanın kesinleşip paranın geleceğini satın almış durumda. Eğer Hükümetin gizli bir niyeti var da anlaşmayı seçim sonrasına atmak istiyorsa, bu mutlaka açığa çıkar. Bu takdirde piyasalar büyük tepki verir.
İşte bu nedenle, IMF Heyetinin dönerken yapacağı açıklama çok büyük önem taşıyor.