Nazım Ekren krizden çıkışı da planlamaya çalışıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren, bir yandan krize karşı önlem paketleri üzerinde çalışırken, öte yandan krizden çıkışı da planlamaya çalışıyor.
Ekren ile yaptığımız sohbette diğer ülkelerin krize karşı aldığı önlemlerle bizim aldığımız önlemleri, G-20 toplantılarını, bütçe ve program hedeflerinin revizyonunu konuştuk. Ekren, küresel krize karşı alınan önlemleri Mayıs 2008’de, IMF ile de anlaşarak, faiz dışı fazla (FDF) hedefinin 0.7 puan aşağı çekilmesiyle başlattıklarını söylüyor. 2008 yılının ikinci yarısında alınan önlemleri 1’inci paket olarak nitelendiren Bakan Ekren, altyapı ve talep arttırıcı nitelikte bu paketin maliyetinin 11.3 milyar TL olduğunu, ikinci paketin ise 2009 bütçesinde birinci paketteki düzenlemelerin sürdürülmesi için alınan kararlar olduğunu ve maliyetinin 15.8 milyar TL olduğunu kaydetti. Üçüncü paketin bu yılın başlarında çıkan ve torba kanun ile yapılan düzenlemeler olduğunu, maliyetinin 5.6 milyar TL ettiğini kaydeden bakan, bu hafta yürürlüğe giren 4’üncü paketin maliyetinin ise 2.7 milyar TL olduğunu belirtti.
Dolayısıyla Ekren, krize karşı önlem için 4 paket açıldığını bu paketlerin toplam maliyetin ise 34-35 milyar TL olduğunu kaydediyor. Ekren de, özellikle milli gelirlere ve bütçe büyüklüklerine kıyasla ele alınan kriz önlemlerinde, Türkiye’nin gerilerde kaldığını kabul ediyor. Ancak daha büyük paket açan ülkelerin bankacılık sektörlerinde kriz olduğunu ve paranın büyük bölümünün buraya gittiğini, bu nedenle kendi açtıkları paketlerin büyüklüğünün de makul olduğunu ifade ediyor.
Peki, paketler açılan 4 paketle sınırlı mı kalacak?
Bakan net bir şey söylemek istemiyor ama bence yakında kredi mekanizmalarının açılması için kredi garanti fonu gibi bir uygulama yürürlüğe sokulacak. Bakan Ekren, "kredi mekanizmalarının çalıştırılamaması halinde alınan önlemlerin etkisinin de az olacağı" savına hak veriyor. Bu nedenle de kredi mekanizmalarının çalıştırılması için çalışmalar yapıldığını söylüyor. Bununla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) da kredi mevzuatına ilişkin yeni kolaylıklar getireceğini tahmin ediyorum.
Yani krize karşı önlem paketleri bitmiş değil. Ekren, yıl içinde, kredi önleminin de dışında, krizin sürmesi halinde, ek paketler olup olmayacağı sorusuna ise "gerekirse çıkacak" diyor.
YENİ PROGRAM VE YAPISAL TEDBİRLER
G-20 toplantılarında ilke kararı alınan konular arasında, ülkelerin milli gelirlerinin yüzde 1-2’si civarında, "krizden çıkış için ulusal canlandırma paketleri" açmaları ama bu yılın ardından mali disiplini yeniden sağlamak için gerekli tedbirlerin de şimdiden planlanmasının bulunduğunu söyledi.
Türkiye olarak kendi çalışmalarını da bu doğrultuda yürüttüklerini kaydeden Bakan Ekren, nisan ayı başındaki G-20 toplantılarından dönüşte, yani 10 Nisan gibi AB’ye sunulacak katılım öncesi ekonomik program ve hemen ardından hazırlanacak orta vadeli program ve mali planla birlikte 2009 yılı bütçe ve program rakamlarının revize edileceğini kaydetti.
Bununla birlikte aynı metinlerde 2010, 2011 yıllarına ilişkin alınacak mali ve yapısal tedbirlerin listesinin verileceğini kaydeden Ekren, mali dengelerde kriz önlemleriyle yapılan esnekliklerin, gelen ek yüklerin, yapılacak yeni programla yeniden rayına oturtulacağını, yani mali disiplinin yeniden sağlanacağı ifade ediyor.
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in üzerinde durduğu başka bir konu ise özellikle bankacılık sistemindeki sağlam yapının sağladığı imkanla, daha az kriz önlemleriyle yetinmemizin, krizden çıkışta bize büyük avantaj sağlayacak olması. Yani mali bozulmamız diğer ülkelere göre daha az olacağı için, krizden çıkışta daha rahat edeceğimizi düşünüyor.
Umarım; Ekren’in beklediği kadar, bu işi ucuz atlatabiliriz...