BU köşede çıkan bir yazım için Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’ten aldığım tekzip şöyle:
"Gazetenizin 20.11.2008 günlü sayısında ve aynı günlü www.hurriyet.com.tr internet adresinde yazar Erdal Sağlam imzasıyla "Bankacılar Başbakanı değil ekibini suçluyor" başlıklı yazı yayımlanmıştır.
Söz konusu yazının ikinci bölümünde "..Mehmet Şimşek’e tepki" alt başlığında; "Bankacılar şaşkın vaziyetteler çünkü defalarca bankaların nasıl çalıştığı, kaynak olmayınca yani dışarıdan kredi bulamayınca, tasarruf sahipleri mevduatlarını azalttıkça, bankaların daha az kredi vermek, dolayısıyla verdikleri kredilerin bir bölümünü geri çağırmak zorunda oldukları anlatıldı. Buna karşılık görüştüğümüz banka genel müdürlerinin hemen hepsi, böyle mesnetsiz suçlamalar konusunda Başbakanı pek suçlamıyorlar. Başbakanın detayları bilmek zorunda olmadığını, bu görevin ekonomi ekibine ait olduğunun altını çizerek, "Demek ki Başbakanın ekonomi ekibi görevini iyi yapmıyor. Gerçekleri anlatmıyorlar" diyorlar. Özellikle Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in tavırları bankacıları iyice rahatsız etmiş durumda. Daha önce bir toplantıda bankaların munzam karşılıkların düşürülmesi önerisi üzerine, Bakan Şimşek’in bürokratlara dönerek, "Böyle bir şey yapmayın, bankalar hem munzam karşılığı düşürtürler hem de bunu krediye çevirmezler, kendilerinde tutarlar" demiş. Bankacılar, bu sözlere epeyce içerlemiş durumdalar. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bankacılara dönük, aslı olmayan eleştirilerinde Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in etkisinin olduğunu düşünüyorlar" ifadesine yer verilmiştir.
Yukarda aynen alıntı yapılan yazıda müvekkilim Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e atfen gerçeğe aykırı bilgi, yorum ve müvekkilimin ağzından çıkmayan beyanlara yer verilmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki; müvekkilimin bankalarla ve bankacılarla arasında hiçbir çekişme yoktur. Müvekkilim sorumluluk alanı içinde tüm ekibiyle ve ilgili birimlerle birlikte yoğun, titiz ve uyumlu olarak çalışmakta ve edindiği bilgileri sayın Başbakanla ve gerekli ölçüde de kamuoyuyla paylaşmaktadır.
Müvekkilimin bu yazıda geçen "Daha önce bir toplantıda bankaların munzam karşılıkların düşürülmesi önerisi üzerine, Bakan Şimşek’in bürokratlara dönerek "Böyle bir şey yapmayın, bankalar hem munzam karşılığı düşürtürler, hem de bunu krediye çevirmezler, kendilerinde tutarlar" demiş olduğu asılsız bir iddiadır. Müvekkilimin kamuoyuna açık ya da gizli hiçbir toplantıda böyle bir beyanı olmamıştır. Aksini söyleyenleri bunu ispata davet etmekteyiz, ispat edemezlerse müfteri durumuna düşeceklerdir.
Sonuç olarak; ilgili yazıda basın meslek ilkeleriyle çelişen ve gerçek dışı bilgi ve yorumlar içeren, müvekkilimin kişilik haklarına saldırı niteliğindeki ifadelerin kamuoyu nezdinde düzeltilmesi amacıyla bu tekzip metninin ilgili sütunlarda yayınlanmasını talep eder, durumu kamuoyunun takdirlerine sunarız. Saygılarımızla. Mehmet Şimşek vekili av. Sedat Saruhan"
Bu da yazarın notu
BENİM anladığım o ki; sayın Bakan arasının bankalar ve bankacılarla iyi olduğunu, bu arada bürokratlarıyla da iyi olduğunu, bizim yazdığımız gibi bir çelişki bulunmadığını söylemek istiyor. Bunun göstergesi olarak da yazdığımız munzam karşılıklara ilişkin bir sözünü yalanlıyor. Tüm bunların da kendisini kamuoyu önünde küçük düşürdüğünü kaydediyor.
Kamuoyu bazen yanıltılsa da, sonunda kimin yalan söylediğini anlar. Ki zaten bizim asli görevimiz de kapalı kapılar ardında da olsa, kimin ne yaptığını, ne dediğini yazmaktır.
Şu kadarını söyleyeyim ki; yazıda adı geçen Bakanın munzam karşılıklara ilişkin sözleri, bir kişiden değil, birkaç kişiden duyduğum sözlerdir. Bizatihi toplantıya katılan kişilerden dinledim ve dinlerken yanımda başkaları da vardı. Ama Bakan muhataplarının duyduğu ve bize ilettiği sözleri için tekzip metninde, "söylemedim" diyor. Ne yapacaksınız?
Herhalde en iyi değerlendirmeyi bürokratlar ve bankacılar yapacaktır...