Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)nun dün sanayi üretimiyle ilgili yaptığı hata, hiç bir çağdaş istatistik kurumunun yapmayacağı bir hatadır. Çünkü bu verilerin hem toplanırken, hem de hesaplanırken, birkaç kez, değişik kişiler ve kademeler tarafından kontrol edilmesi lazım. Dün TV programlarına, özür dilemek için çıkan TÜİK yetkililerinden dinlediğimde, hata için araştırma yapıldığını, vergi girişlerinde zincirleme hata olabileceğini, sorunun bilgisayardan kaynaklandığını filan söylüyorlardı.
Böyle bir hatanın hiç bir mazereti olamaz. TÜİK’in işi sadece bu. Suçu bilgisayara yükleyip de kimse kendini kurtaramaz. Aynı bilgisayar programı daha önce hata yapmıyordu da şimdi mi hata yaptı?
TÜİK sabah saatlerinde aralık ayında sanayi üretiminin eksi 11.9 olduğunu açıkladı. Daha sonra Referans Gazetesi muhabirlerinin sorusu üzerine yeniden hesap yaptılar ve öğleden sonra aralık ayında sanayi üretimindeki gerilemenin eksi 17.6 olduğunu açıkladılar.
Biliyorsunuz bu rakamlar, piyasalar için hayati öneme sahip olabiliyor. Piyasanın beklentisi aralık ayında sanayi üretiminin yüzde 15.3 daralacağı yönündeydi. Sabah 11.9 rakamı açıklanınca piyasa oyuncuları beklenenin altında gelen, iyimser rakamlara göre alışveriş yaptılar. Dövizde, faizde, buna göre fiyat verdiler. Ancak öğleden sonra aslında daralmanın yüzde 17.6 olduğu, yani piyasa beklentilerinin epey üzerinde çıktığı anlaşıldı.
Şimdi bir piyasa oyuncusu TÜİK hakkında, kendisini yanıltıldığını, örneğin buna göre işlem yaptığı için zarara uğradığını ileri sürerek dava açsa ne olacak?
Piyasanın hiçbir şeye tepki vermeye niyeti yok, bu büyük düzeltmeden sonra bile tepki vermedi ama sağlıklı piyasalar bu verilere göre kendilerine yön bulurlar. Zaten TÜİK gibi kurumların önemi de buradan gelir. Karar alıcılar TÜİK gibi kurumların verilerine göre karar alırlar. Piyasa oyuncuları ona göre işlem yapar, siyasiler bu verilere göre politika belirlerler.
Şimdiye kadar istatistik kurumunda bu kadar bariz bir hata, hiç yapılmamıştı. Bu hatanın kasıtlı olduğunu düşünenlerden değilim. Bence bunun adı beceriksizlik.
Her yerdeki kötü yönetim TÜİK’e sıçramış durumda ve güvensizliği büyüten bir hata oldu.
BÜYÜMEDEKİ DÜŞÜŞ KESKİNLEŞİYOR
TÜİK’in sabah saatlerinde yaptığı hatalı açıklamada yer alan Aralık ayında tekstil üretiminin yüzde 40 arttığı yönündeki veri çok dikkat çekmişti. Yapılan düzeltme ile tekstil üretiminin aralıkta aslında yüzde 24 oranında düştüğü ortaya çıktı.
Böylece 2008’in son çeyreğinde sanayi üretiminin yıllık bazda yüzde 12.5 oranında, 2008’in tümünde de sanayi üretiminin yüzde 0.9 oranında daraldığı ortaya çıktı.
Özetle; ekonomideki gerileme piyasa beklentilerinin bile üzerinde çıktı. Ocak ayındaki ihracat tahminlerine bakan hemen herkes daralmanın daha da büyüyeceği görüşünde.
Mart ayında açıklanacak büyüme rakamları için bu sanayi üretim rakamı büyük ölçüde gösterge olacak. 2008 yılındaki büyüme rakamı, bu yıla ilişkin tahminlerin revize edilmesi açısından da çok önemli.
Yani Hükümetin bu yıl için açıkladığı yüzde 4 büyüme rakamı şimdiden hayal oldu.
Hükümet ekonomide hemen hemen hiçbir şey yapmadı. Hala esen küresel rüzgarın önünde bir o yana bir bu yana sallanıp duruyor. Sallanıp durdukça ekonomideki daralmanın keskinleşeceği de, dünkü rakamlarla birlikte bir kez daha ortaya çıktı.
Başbakan hala çıkıp, IMF ile anlaşma yapmayabileceğimizi, kendi kaynaklarımızla gidebileceğimizi söylüyor.
Kimsenin şüphesi olmasın; bu gidişle ekonomi daha çok daralır, işsizlik daha çok artar.