İş álemi, ’IMF anlaşması tek başına yetmez’ diyor

IMF Heyeti Ankara’da yeni stand-by anlaşması için temaslarda bulunurken, hafta sonunda Ankara Kızılcahamam’da yapılan toplantıda işalemi, bence "IMF anlaşması tek başına yetmez" anlamına gelen önemli mesajlar verdi. Tabi ki bununla birlikte Hükümetten önümüzdeki dönem beklenen tedbirler de sıralandı.

Toplantıya Başkanlık eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son dönemde kamuoyuna fazla yansıtılmadan, Ankara kulislerinde tartışılan, "Küresel krizin etkilerini azaltmak için nelerin yapılması gerektiği" konusunda bazı talepleri sıraladı. Bu sıralananlara bence, aynı zamanda "IMF anlaşmasıyla gelecek paranın nerelerde kullanılması gerektiği hakkındaki işalemi talepleri" de diyebiliriz.

"Bizim öncelikli ihtiyacımız yavaşlayan yurtiçi kredi mekanizmasını yeniden hızlandırmak ve iç piyasanın daralmasını önlemektir " şeklinde konuşan Hisarcıklıoğlu, bunun yolunun ise para dökmekten değil, güven hissini yeniden tesis etmekten geç tiğini kaydetti. Bence bu sözleriyle Hisarcıklıoğlu, aynı zamanda, işalemindeki güvensizliği de ortaya koymuş oldu.

Şimdi karamsarlığa kapılmadan ama geçmişte yapılan hataları da unutmadan at ılacak adımlarla, bu ortamdan olabildiğince az yara alarak kurtulma k gerektiğini kaydeden TOBB Başkanı, "Bunun yolu da bütünlüğü olan bir programın açıklanması ve böylece kamuoyundaki bekleyişlerin olumlu yönde değişmesiyle mümkün. Böyle bir program uzun vadede hem ekonomimizi hem de demokrasimizi güçlendirecektir " dedi.

Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

Yurtiçinde kredi garanti sisteminin kapsamının genişletilmesi,

Şirketlerin gerek mali sisteme gerekse de kamuya olan borçlarını kapsayan , bir yeniden yapılanma sürecinin tasarlanması,

Merkez Bankası reeskont sisteminin yeniden işletilmesi ,

İşsiz kalanlara yönelik işsizlik sigortası desteği kapsamının genişletilmesi .

2001 krizine kıyasla bu gün daha dirençli olsak da, kapanma tehlikesi altındaki fabrikalar, üretime ara veren tesisler, işten çıkarılan ya da her an işten çıkarılabilirim endişesiyle diken üstünde yaşayan çalışanları n halinin yürekleri acıttığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "işsizliğe çare üretmekte zorlanırken, yeni işsiz kalma dalgalarına tahammül olmadığını" söyledi.

MAKUL TALEPLER

Bu dönemde esnek çalışma yöntemlerini işler hále getirmek zorunda olduklarını, bunun için sendikaların destek vermesinin toplumsal görev olduğunu belirten TOBB Başkanı, krizi aşmada mali politikaların önemine değindi.

Maliye bakanlığı nın gelir vergisi politikaları üzerinde çalıştığını bil diklerini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Gelir vergisi dilimlerinin en alt diliminin sınırlarını biraz daha yukarı çekerek, hem küçük işletmelere rahat nefes aldırmak mümkün olacaktır, hem de çalışanlardan daha az vergi alınmak suretiyle daralan talebin artmasına vesile olacaktır " şeklinde konuştu.

"Özel sektörün seslerine kulak tıkamak ve özel sektörü sanki hálá ’veresiye alan veresiye veren tüccar’ karikatürü içerisinde görmek, geçen yüzyılda terk edilmiş çağdışı bir takıntıdır " diyen TOBB Başkanı, değişmeyen ve değişmeyecek olan gerçeğin; "siyasetçinin, bürokratın, iş adamının, yani herkesin çocu ğunun iş için gideceği adres in özel sektör " ol duğunu söyledi.

Bence TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun söyledikleri önümüzdeki dönem çok tartışılacak. IMF’in de bu tartışmaları çok yakından izleyeceğini biliyoruz.

Hisarcıklıoğlu’nun saydıkları, kendisinden beklendiği gibi, daha önceki dönemlerde rastladığımız "yamyam işadamı talepleri"nin aksine, makro ekonomik denge içinde düşünülüp, ortaya atılan makul talepler olarak gözüküyor.

Ancak tüm bunların yine de çok iyi, detaylı tartışılması gerekiyor...
Yazarın Tüm Yazıları