Ekonomide artan kötü yönetim örnekleri

DUBLE yollar mevcut Hükümetin, haklı olarak, övündüğü altyapı projelerinden biri. Başbakanın, özellikle seçim mitinglerinde, hiç ağzından düşmüyor.

Ankara’dan Bursa’ya giderken, daha yeni yapılan bu duble yolların halini görünce, bu projenin ne kadar kötü yönetildiğini düşündüm. Bu projelere başladığında, Hükümetin uzmanlığı karayolu olan büyük şirketlere iş vermemek için, yolları küçük küçük parçalara ayırıp, yerel ve çoğu zaman partiye yakın bilinen müteahhitlere verdiğini, uzmanlıkları karayolu olmadığı için, bu yöntemin kaynak israfına yolaçacağını sık sık yazmıştık.

Daha yapımının üzerinden 3-5 yıl geçmişken, bu duble yolların ne hale geldiğini görünce, uzmanlığın ne kadar önemli olduğunu, partizanlığın kaynak israfına yol açtığı için, ne kadar ekonomi düşmanı bir eğilim olduğunu bir kez daha gördüm. Daha yeni yapılan duble yollarda yoğun bir tamirat var ve neredeyse yolun yarısını, yine ikiye ayrılmış tek yoldan katetmek zorunda kalıyorsunuz. Büyük ihtimalle tamiratları da Karayolları, yani devlet yapıyor...

Hangi kaygıyla alınmış olursa olsun, duble yolların yapımı için alınan karar, sonunda bir kötü yönetim örneği. Projenin çıkış noktası iyi ama yönetim kötü...
Son günlerde ekonomide kötü yönetim örneklerini sıkça görmeye başladık.

İlgili bakanlar, ilgili resmi kurumlar tüm kamuoyuna, önce bazı kararların alındığını açıklıyor, ardından olmayacağını, yapılamayacağını söylüyor.

Bunun en çarpıcı örneklerinden biri “emeklilere tek maaş ikramiye” ödemesiydi. Maaşa aracılık eden bankaların emeklilere tek maaş artı ödeme yapacağı, bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından açıklandı. Bu açıklama yapılınca, açıkcası “Bu nasıl olacak” diye kuşkulandım ama bir Bakanın daha bankalara sormadan böyle bir şeyi kendi ağzından açıklayamayacağını düşünüp, “Demek ki başka bir pazarlık var” diye, fazla üzerinde durmadım. Meğerse yanılmışım; Bakan ödemeyi yapacak bankalara bile sormadan açıklama yapmış, sonra bankalardan teklif istemiş. Şimdi emeklilere ancak yüzde 10-15’lik bir ek ödeme yapılabileceği konuşuluyor. Bakandan ise doğal olarak ses çıkmıyor...

MALİ KURAL TEHLİKE DE Mİ?


Benzer bir yönetim beceriksizliğine elektrik fiyatlarıyla ilgili açıklamalarla şahit olduk. Geçen ay Temmuz başında elektrik fiyatlarında indirim yapılacağı, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu (EPDK) nun karar aldığı açıklandı. Enerji KİT’lerinin bu kadar açığı varken, KİT’lerin borçlarını temizlemek için tahkim yasası çıkarken, nasıl oluyor da indirim yapılabildiğini anlamamış, ama yine “yanlış, popülist bir karar” olarak kabul etmiştim.

İndirim zamanı gelince, bu indirimin yapılamayacağı, kararın geri alındığı açıklandı... Bu kötü yönetimden başka bir şey olabilir mi?

Belli ki mali disiplini korumak için Başbakan Yardımcısı Ali Babacan devreye girdi ve açıkların artmaması için, hiç olmazsa indirim kararını geri aldırdı.

Ama olan oldu ve resmi olarak açıklanan elektrik fiyatlarındaki indirim geri çekilmiş, emeklilere söz verilen tek maaş ikramiye ödenmez oldu.

Tüm bu yönetim hataları ve beceriksizliklerin bir faturası elbette olması lazım.

Bu arada bir kaygımı daha dile getireyim. Kimse böyle bir ihtimali göz önünde bulundurmuyor ama, Hükümetin açıkladığı “Mali Kural” ile ilgili yasanın bence hâlâ yasalaşmama riski bulunuyor. TBMM Genel kurulunda görüşülmeyi bekliyor ama Anayasa Mahkemesi kararının açıklanmasının ardından siyasette, TBMM gündeminde neler olabileceğini şimdiden kestirmek mümkün değil.

Mali Kural’a piyasalar o kadar alıştırıldı ki; mali disiplinin en önemli güvencesi ve çıpa olarak herkes tarafından artık benimsendi. Bir kez daha kötü yönetim örneği yaşanır ve yasalaştırılmazsa, bu beceriksizliğin faturası çok büyük olur.
Yazarın Tüm Yazıları