Ekonomi küçülürken enflasyon ve faiz güzel görünüyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
GEÇTİĞİMİZ Cuma günü açıklanan enflasyon verileri, Merkez Bankası’nın enflasyondaki trendi iyi okuduğunu gösteriyor.
Dolayısıyla yapılan son iki faiz indirimi artık piyasalar tarafından daha iyi algılandı ve Merkez Bankası’na bu konuda oluşan güven pekişti.
Bu enflasyon rakamları aynı zamanda önümüzdeki aylarda faiz indirimlerinin, hem de küçük olmayan oranlarda, devam edeceğinin de artık somut bir göstergesi sayılmalı. Artık yüksek oranlı örneğin 1’er puanlık 2-3 indirim yapsa dahi, Merkez Bankası yönetimine bir şey diyemeyecek noktaya geldi. Ancak şahsen, hala temkinli olmak gerektiği düşüncesindeyim.
Enflasyondaki hızlı düşüş tescillenirken, buna bağlı olarak özellikle işaleminin yakındığı yüksek faizler de, artık düşmeye başlıyor...
Kurlar da artık o kadar değerli değil, dolar kuru 1.5 seviyesinde, küçük hareketler gösteriyor.
Yani şimdiye kadar ekonomiyle ilgili yakınmaların büyük bir kısmı giderilmiş gibi gözüküyor, değil mi?
Halbuki kazın ayağı hiç de öyle değil...
Çünkü ekonomi giderek, hem de hızla küçülüyor... Yani ekonomi küçülürken, kurlarınız artık normalse, enflasyon hızla düşüyorsa, faizler inmeye devam ediyorsa, bir anlamı yok.
Yani bu şikayetlerin giderilmesi, sizin veya yönetim becerinizin eseri değil.
Özellikle ihracatçılar ve kendine iktisatçı diyen, halbuki "at gözlüğü takmış, çağdışı kalmış maliyeci"den başkası olmayan AKP’li yöneticiler, bakalım bunlara ne diyecek? AKP’ye yakın gazetelere yazdırdıkları "faiz indirmeyen düşman Merkez Bankası " öyleminden bakalım nasıl çark edecekler. Gerçi, şimdiden "Merkez Bankası gerçeği görmeye başladı" gibi başlıklar atmaya başladılar zaten...
Utanmasalar, "AKP Hükümetinin iyi yönetimiyle enflasyon ve faizlerin düştüğünü, kurların artık eskisi kadar değerli olmadığını" bile söyleyebilirler. Tabi büyümeden söz etmeden...
Özetle; ekonomi küçülürken doğal olarak hem iç, hem de dış talep azaldığı için üretim geriliyor, ekonomi küçülüyor. Ekonomi küçülürken enflasyon ve faiz de iyi görünüyor...
Bu tablo aslında, "ekonominin yönetilmediği"nin, gelişmelerin sadece seyredildiğinin kanıtı.
Sadece seyredeyim derseniz yönetmek kolay
BÖYLE ortamda, ekonomi yönetiminin çok daha zorlaşacağı kesin.
Ancak sadece seyretmeyi seçer, küresel krizin size etkilerini pasif ve kaderci biçimde izlemekle yetinirseniz, o zaman ekonomiyi yönetmek o kadar da zor değil, tabi ki...
Bu kolay yolu seçtiğinizde, halkın daha da yoksullaşmasına göz yumacaksınız demektir.
Bir süre "kültürümüzde olan sadaka"yı vererek, insanları çalışmadan para almaya alıştırır, yoksulluğu kader haline getirir, belki bu sayede oylarınızı koruyup, bir süre daha gidersiniz.
Ama bu ülkeye, bu ülkenin, çocuklarının geleceğine, çok büyük kötülük etmiş olursunuz.
Küresel kriz de olsa, bu dönemi iyi yönetmek zorundasınız. Sıkıştınız mı, hep küfür ettiğiniz IMF’i çağırır, yine ekonomiyi otomatiğe bağlayıp götürürüm diye düşünürseniz, yanılırsınız.
Sizin bir planınızın olması gerekir. IMF olsa dahi, bu ülkenin geleceğini, ekonominin önceliklerini düşünüp, şimdiden bunun önlemlerini hazırlamanız gerekir.
Çünkü, önünüze gelene "doğurun" demekle bu iş yürümez. Övündüğünüz bu genç nüfus sürekli eğitim, iş istiyor, istemeye devam edecek. Eğitimsiz, işsiz nüfus çoğaldıkça bu toplumun temellerine dinamit koyanların sayısı artıyor, bunu düşünmüyor musunuz?
Ülke ekonomisi, 2001 krizinden sonra ilk kez 2008’in son çeyreğinde küçülecek. Ekonomideki küçülme önümüzdeki yıl da devam edecek...
Siz IMF’le otomatiğe bağlayıp, sadece seyretmeye devam ederseniz, başımıza çok iş gelecek.